Naim Kandemir
Çocukluğumuzda 1001 Çeşit adında dükkânlar vardı. Ne ararsan bulunurdu oralarda. Daha sonraları taşra ticaretinde Yok Yok isimli dükkânları gördük. Mazide kalan bu dükkânları, 2024’e girmeye hazırlanırken 2023 yılının temel sorunlarını saptamak için hatırladım.
Yıllardır ülkenin her alanında bereket azalırken, sorunlar cephesinin verimi hiç düşmüyor. 2023’ün sorunları adeta son zamanların modası serpme kahvaltının çeşit bolluğunda. Herkes kendi tercihine göre bir sıralama yapabilir elbette.
2023’ün ortalama vatandaşı ilgilendiren başat sorunlarının ilk üçü bana göre:
1-Deprem
2-TÜİK verileriyle bile dizginlenemeyen enflasyon
3-Kontrolsüz göçün tercihli mekânı olmaya devam etmemiz.
2023’te tüm bu sorunlar derinleşe dursun, siyasal İslam ülkenin temelleri üzerinde kat çıkmayı sürdürüyor. Tapuya bu kaçak katları işletebilecek mi, yaşayan o süreci de görecek.
***
2023’ün başat sorunları bunlarken, genel olarak muhalefet zor olanı başardı ve yine başarısızlık destanını yazmaya devam etti. Bunun böyle olmasının birçok nedenini saymak mümkün.
Bırakalım solu, ideolojiyi bir kenara, bu vahim sorunlar hangi canlı topluluğunda aynı yıl içinde ve bir arada yaşansa ortalık elli altıya gider! Gitmiyorsa, öncelikle bunun nedenlerini bulmamız lazım.
İktidar ve muhalefet mevcut haldeki performanslarını sürdürürlerse, 31 Mart yerel seçiminde alacağı oy oranıyla kamuoyunda meşruiyetini tazeleyen iktidarın ataklarına devam edeceğini öngörebiliriz.
Bu hususta gördüklerimin başında, ülkede solda hafıza ile zekâ yer değiştirmiş durumda. Saplandığı geçmişten bir türlü çıkamayan solun bugünkü sorunları çözümleyip, çözüm için yola çıkması kolay değil.
Bu ülkenin solunun elinde en azından Tanzimat’tan beri dokunan bir top kumaş vardı. 1980’den bugüne 43 yılda bu kumaş deforme oldu ve çekti de. O zaman burada yanıtlamamız gereken bir sorunla karşılaşıyoruz: elimizdeki kumaştan eskiden bir takım elbise çıkarabilecekken, artık yelek çıkarabilir miyiz endişesini taşıyoruz. Endişenin sebebi de şu: bozgun ve dağılma döneminde usta terziler maharetlerini kaybettiler ve belki makasları da köreldi. Takım elbiseden yeleğe, yelekten de kravata mı düşeriz bilmem.
Demek ki kalan kumaşı da ziyan etmemek için kendilerini hâlâ usta vehmedenlerin makas kullanma yeteneklerini güncelleyip, makaslarını bilemeleri veya yeni terzilerin yolunu açmaları gerekiyor. Çıkacak ürünü tercihler belirleyecek ama karşılaşacağımız sonuçlar tüm toplumu ilgilendirecek.
***
Bitirmek üzere olduğumuz bu yıl da bırakalım hayallerimizi gerçekleştirmeyi, birilerinin beğenmediği eldeki sermaye de epey tırtıklandı, öğütüldü. Ellerindeki sermayeye sahip çıkamayanların gün gelir kapılarına kilit vururlar. Çok geçmeden de birileri gelip eski tabelayı indirir, yerine kendi tabelalarını çakar.
Sorunun özü gelip güç olmaya dayanıyor. Güç olmadan doğru şeyler söylesek de pek bir işe yaramıyor. Zira, Türkiye’de bu bahiste konuşulmadık pek bir şey kalmadığını, ama yapılacak çok şeyin olduğunu söylemeliyim.
Yeni yıl temennim şu olsun:
-2024’te ülke ve toplum için yapacaklarımız konuşacaklarımızdan çok olsun.
29 Aralık 2023