ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, NBC Today programında yaptığı açıklamada, Fransa, İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın Filistin’i tanıma kararlarına değindi. Rubio, bu kararların “kendi iç politikalarıyla ilgili” olduğunu belirterek, “Bu konuda endişeli değilim. Bu ülkelerin hiçbiri Gazze’de çatışmaların sona ermesini sağlamada pek rol oynamayacak” ifadelerini kullandı.
Rubio, Washington yönetiminin hedefini “savaşı bitirmek değil barışı elde etmek” olarak tanımladı. “Hamas olduğu sürece barış olmayacak” diyen Rubio, Gazze’nin ABD ve diğer ülkelerin yardımıyla yeniden inşa edileceğini savundu.
İsrail-Filistin meselesine ilişkin iki devletli çözüm sorusuna da yanıt veren Rubio, “İsrail’de Yahudilerle birlikte yaşayan Filistinlilerin geleceğinin görüşülmesi gerekiyor. Eğer bir devlet olacaksa İsrail, bunun kim tarafından nasıl yönetileceğini bilmek ister” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya-Ukrayna Savaşı
Rubio, ABC’deki Good Morning America programında ise Rusya-Ukrayna Savaşı’na değindi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, 15 Ağustos’ta Alaska’da Rusya lideri Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeye işaret eden Rubio, “Trump, savaşın gidişatından derin hayal kırıklığı duyduğunu ifade etti” dedi.
Rubio, Rusya’nın barış yönünde adım atmaması halinde yeni adımların gündeme gelebileceğini, ancak önceliğin Moskova’yı ikna etmek olduğunu söyledi. Avrupa ve Hindistan’ın Rus enerji kaynaklarına bağımlılığının da savaşın seyrini etkilediğini dile getirdi.
USAID Fonları Tartışması
Rubio, The New York Times’ın, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonlarındaki 6,4 milyar dolarlık kesintinin insan ölümlerine yol açtığı iddiasına da yanıt verdi.
Rubio, bu iddiayı reddederek, yardımların Haiti ve Sudan gibi ülkelerde “çalındığı” ya da “yanlış dağıtıldığı” gerekçesiyle kesintiye gidildiğini belirtti. “Kimse ABD yardımları kestiği için ölmedi” diyen Rubio, sorumluluğun yardıma yeterince katkı yapmayan diğer ülkelere ait olduğunu öne sürdü.