Basın toplantısında von der Leyen, Türkiye’nin mülteciler konusundaki rolünü vurguladı ve ek 1 milyar euro’nun Suriyeli sığınmacıların sağlık ve eğitim koşullarının iyileştirilmesi için kullanılacağını belirtti. Türkiye’nin göç yönetiminde Doğu Akdeniz’de kilit bir ortak olduğunu ifade eden von der Leyen, AB’nin mülteci sorunu nedeniyle Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile işbirliği artırma çabalarını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.
Suriye’deki Durum ve Terör Tehdidi
İki liderin ortak basın açıklamasında, Erdoğan Suriye’nin geleceğinde “YPG ve IŞİD gibi terör örgütlerine” yer olmayacağının altını çizdi. Von der Leyen ise IŞİD tehdidinin devam ettiğine dikkat çekerek, Türkiye’nin güvenlik endişelerinin karşılanması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, Suriye’de yaklaşık 1 milyon insanın hayatını kaybettiğini ve yarısının yerinden edildiğini hatırlatarak, Suriye halkının bu yükün altından kalkmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Von der Leyen, AB’nin Suriye’ye giden üst düzey diplomatik heyetinin gönderildiğini açıklayarak, Suriye’nin istikrara kavuşması için gerekli adımların atılacağını belirtti. Ayrıca, bu yıl Suriye’ye insani yardım olarak 160 milyon euro tahsis edeceklerini kaydetti. İleriye dönük olarak Suriye’de barışçıl bir geçiş döneminin yaşanması için yaptırımların kaldırılması gerektiğini de ekledi.
Türkiye-AB İlişkileri ve Üyelik Müzakereleri
Von der Leyen’in ziyareti, Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinin başladığı günün, yani 17 Aralık’ın 20. yıldönümünde gerçekleşmesi açısından da dikkat çekti. Erdoğan, “AB üyeliği, Türkiye için stratejik bir hedef olmaya devam ediyor,” diyerek Türkiye’nin kilit ülke konumunun önemini vurguladı.
Erdoğan, Türkiye’nin üyelik perspektifinin güçlendirilmesi gerektiğini, ilişkilerin her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış hale gelmesi gerektiğini belirtti. İki lider, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi ve askıya alınan yüksek düzeyli diyalogların yeniden başlaması gibi konularda ortak adımlar atmayı umduklarını ifade ettiler.
Von der Leyen ise Türkiye-AB ilişkilerinin “karmaşık ama zengin” olduğunu belirterek, “İleriye doğru devam eden bir ilişki” vurgusu yaptı. Ayrıca, Avrupa Birliği Yatırım Bankası’nın Türkiye’deki faaliyetlerini yeniden başlatma çalışmalarına başlayacaklarını dile getirdi.







