Yüreğinizden şöyle sıcak bir nehir akıntısı gibi bir su akar ya, başınızda ve gözlerinizin derinliğinde nefes bulur. İşte öyle bir şey hüzün.
İnsana ait bir duygu, sanmam başka canlılarda böyle bir derinlik olsun. Mavinin derinliği kadar anlamlı mavinin derinliği kadar uçsuz bucaksız bir duygu. Tıpkı annenize olan duygularınız gibi eşsiz ve güzel.
Bazen üzülürsünüz hüzünlenirsiniz, bazen sevinir, sevinçten hüzünlenirsiniz. İşte öyle salıncakta sallanan bir duygudur hüzün.
Bazen özlersiniz neyi özlediğinizi bilmeden, bazen da bilerek özlersiniz hüznü de katarak duygularınıza. Annenizi özlediğinizi bildiğiniz gibi.
Bugün albümü incelerken şöyle bir çocukluğuma gittim. O yalılardan bin kat değerli, toprak şirin evimize misafir oldum. Annemin kucağına misafir oldum. Hüzünlendim hem de çok.
ANNELER GÜNÜ! ANLAMI BİLE SICAK VE KUCAKLAYICI.
Çocukluğuma o mutlu kahkaha dolu evime misafir oldum. Annem, babam, abilerim kardeşlerim hepimiz sofra başında, yan taraftaki küçük bostandan, yeşil soğanların gelmesini bekliyorduk annemin pişirdiği o eşsiz bulgur pilavıyla, bandıra bandıra yemek için. Köyün öğretmeni de her zamanki gibi sofra başında, bir yarışa hazırlanır gibi, elinde kaşık havada bekler vaziyette, her an kaşığı pilava bir an önce sallamak için. Çünkü o da, biliyor ki, pilavın içinde bulunduğu o koca tepsiye en az 10 kişi kaşık sallayıp duracak, o yüzden gecikmemeli, kaşığı havada olmalıydı, karnını ancak o zaman doyurabilirdi. Annemin sevgisini katarak ve hepimizi sofra başına topladığı o eşsiz pilavla.
Hatta gün gibi, gülümseyerek, köy öğretmenin son bir kaşık pilavı almak için hazırlanırken, tepsiye kaşığı önce götüren abimin kafasına, gayri ihtiyari kaşıkla vurduğunu hatırlıyorum. Böyle bir mutluluk nerede olabilir Allah aşkına. Hala yüzüm gülüyor. Mutluluğun buram buram koktuğu o günler artık zor görünüyor. Annemin gelmesinin mümkün olmadığı gibi.
Aslında bu koca tepside ki pilavı on kişinin yemesi o dönemin yoksulluğunun yanında aslında paylaşmayı ve rahatça yemek yendiğine göre çok salgın hastalıkların olmadığını ve en güzeli de o köy öğretmenin orda kendi evi gibi benimsemesi, o sıcak ilişkinini yaşanmış olması çok hoş. Sıcak ve samimi ilişkiler. Çünkü anneniz var. Yanı başınızda, sizi toparlayan, karşılıksız sevgisini veren ve hayata hazırlayan anneniz var. Annelerin olduğu yerde sofralar hep sıcaktır.
Doğan CÜCELOĞLU ne demişti?’’ Annem yoksa kimse yok.’’ Doğru annenin varlığı o kadar güçlü ki sizin ayakta durmanız için varlığı yeter. Ve elbette ki insanların arsındaki o kaçınılmaz olmazsa olmaz sevgi akışı. Günümüzde bu sevgi akışının olmaması birçok şeye en çokta mutsuzluğa sebep oluyor.
Çünkü insan maalesef kendi kendine çok zarar veriyor günümüz de. Sevgisizlik. Hayat koşullarının zorlaşması modern hayatın temposu, insanların zamanla yarışması, ekmek kavgası rekabet …v.b
Hüzünlendim! Annen yoksa kimse yok.
Anneler varlıklarını her yerde belli eder. Gülümseyen bir bahar gibi çevrenizi güzelliklerle süslerler. Annenizin varlığı her ilişkinize ayrı bir renk katar. Çünkü o güçlü sevgi, iliklerinize kadar işlemiş ve çevrenizde renk bulmuştur. Sevgili ilişkinize, eş ilişkinize hatta dostluk ilişkinize.
Şimdi lise yıllarına gidelim bu tarihi yolculukta. Size güzel bir dosttan bahsedeyim. Çünkü dostlarla hasret giderme, onlara özlem bir başkadır. Hatta dostlarla çay içmenin tadı başkadır. Çünkü o çayın tadında kahkaha vardır sevgi vardır. Dostluk vardır.
BOŞLUKTA HAVAYA KARIŞMIŞ KAHKAHALAR , VÜCUDUNUZU SARIP SARMALAR YARALARINIZI SARAR
Bir Şiir gibidir dostlarla olan sohbetin tadı. Öyle derin öyle anlamlı.
Öyle dostlar olmalı etrafınızda, sizi seven güldüren ve güveninizde olan, yanınız da .Bu dostlarla hayat daha güzeldir. Sayıları az da olsa, var olan gerçek dostlar.
Dün gibi hatırlıyorum Balıkesir Lisesi birinci sınıf öğrencisiyiz Seda Akço ve ben .Yıl 1982.Seda nın teyzesi biyoloji öğretmenimiz. Benim şiir yazmayı görev edindiğim yıllardı. O kadar severdim ki Gönül ERDİNÇ hocama mutlaka şiir yazardım sevgimi anlatmak için. Âmâ hiçbir şiirimi de göstermedim. Hala haberi yoktur benim ona şiir yazdığımdan. Çünkü o şiirleri gördüğünde sanki sihir bitecek gibi gelirdi. Seda ile aramızda korkunç bir bağ vardı. Her gün kahkahalarla nasıl güler eğlenirdik neye gülerdik bilmiyorum. Bütün gün beraberdik okulda. o yetmezmiş gibi ,her akşam çıkışta Seda beni ev ile okul arsındaki yolun ortasına kadar mutlaka geçirirdi. Sonra ben geçirirdim kahkahalar eşliğinde. O kadar neydi bizi güldüren düşünüyorum da sadece hüzünleniyorum. Çünkü uzun zamandır öyle gülemedim.
Sadece gülmezdik seda ile çok ta tartışırdık. En çok ben biliyorum yarışması da vardı. Okurduk ve tartışırdık. Ben çok iyi hatırlıyorum 82 anayasası kitapçık halinde marketlerde satılıyordu almış okumuştum o yaşta.
Şimdi o kahkahalar havada öksüz bir şekilde yol arıyorlar. Her şey gibi onlarda bitti.
Yani zaman ve uzak mesafeler sizi geçmişten koparır maalesef.
Ama bir o kadar da serttir dostun kahkahası, sizi ummadığınız yere götürdüğün de. Acıdır bu da. Ve hüzünlenirsiniz sadece.
Her şey çok güzel giderken kara rüzgâr sizi çarptıysa sarıldığınız dostlarınızı arar gözleriniz ama maalesef etrafınızda kimse kalmamıştır. Onlar rüzgâr dan önce yok olmuşlardır. Ne acı?
Buna elbette ki hayatın gerçekleri diyeceğiz tıpkı hüzün ve özlem gibi.
Tıpkı sonbaharda okuduğunuz bir şiir misali, O da renklerini ve anlamını sonbahara terk etmiştir. Böyle derindir dostluğun sizi yanılttığı zamanlar. Yine de dostluk güzeldir diye düşünmeli ve umudu bırakmamalı elden.
Umutsuz yol yürümek hayaldir çünkü. Sakın umudu bırakmayın. Vardır elbet mum ışığında ortaya çıkan dostlar Sizi bir güneş misali ısıtıp kollayan ve asla terk etmeyen. Tıpkı bir ana gibi
Bakın yine hüzünlendim!
Ama bugün efkârlıyım işte. Çünkü bugün anneler günü.
Aynı zamanda tıpkı bir çakıl taşının beni düşürecek kadar heyecanlı olduğum günlerde ki gibiyim. Sürekli bir köprü var duygularımla hayat arasında, sanki ikisi kardeş gibi.
Özlem ve Hüzün benim için kardeş.
Hüzün böyle bir şey, özlemlerin kardeşi. Özlem ise kayıp ettiğin tüm sevdiklerini zaman zaman çok yoğun olarak görme isteği. ANNEMİ GÖRME İSTEĞİM GİBİ!
? Çok güzel.Kaleminize yüreğinize sağlık.Mekanı cennet olsun ?