Gündemin üçlü sarmalı
“Adım Veciz! Ve…ciz. Şiirsel bir sözcüktür, Arapçada ‘özsöz’ demektir. Ortaokulda biri ‘ceviz mi?’ Deyince daha öz Bir ad bulacaktım...
Eskişehir, İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema TV Bölümü mezunu, İstanbul Üniversitesi’nde gazetecilik yüksek lisansı yaptı, İşletme İktisadı Enstitüsü’nde de ihtisas. Yeşilçam’da reji asistanlığı ve senaryo yazarlığı ile başladı, televizyonlarda kültür sanat programları çekti. Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nde sinema dersleri verdi. Okumayı, izlemeyi ve gezmeyi sever. Ödülleri: İFSAK 5. Ulusal Kısa Film Yarışması Büyük Ödül (1983): Voli. REPAŞ 10. yıl Etkinlikleri Kısa Film Ödülü (1986): Gelincik. İzmir Karşıyaka Belediyesi “İnsan Hakları” Konulu Kısa Film Yarışması Mansiyon (1990): Hişt Hişt! O. M. Arıburnu Birincilik Ödülü (1991): Hayat Ne Tatlı. 42. Berlin Video-Fest. Büyük Ödül Adayı (1992): Hişt Hişt! Çağdaş Gazeteciler Derneği Yılın TV Programı Ödülü (1993): İstanbul Sayfaları.
Her yıla bir kart hazırlıyor (40 yılı aştı), postayla göndermek yerine elden dağıtıyor, büyük keyifle…
İletişim: korkutakin@hotmail.com
“Adım Veciz! Ve…ciz. Şiirsel bir sözcüktür, Arapçada ‘özsöz’ demektir. Ortaokulda biri ‘ceviz mi?’ Deyince daha öz Bir ad bulacaktım...
Bir televizyoncu olarak “ekranı kapat” demek pek kolay gelmese de, doğrusu kitap okumanın gerekliliğiyle oturdum bilgisayarın başına. Kitap hayal kurdurur....
İnsafsız acılar çağında yaşıyoruz. Ne duygu var ne sevgi… ne tutku kaldı ne de umut. Bu insafsızlığın yolunu ancak sanat...
Gün günden ağır geliyor. Sosyal, siyasal, ekonomik, ekolojik sorunlar hepimizin boğazına geldi dayandı. Artık sesimizi çıkartmak, bu katliamların hesabını sormak...
“Gözlerim görüyor ama körüm. Kulaklarım duyuyor ama sağırım. Karnım tok ama açım. Çok yorgunum. Ama sanki daha yeni başlamış gibi...
Resimde anlam aramak, hemen hepimizin düştüğü bir hata. Ressam, anlamı olsun diye değil, duygu ve düş(ünce)lerini yansıtır resmine; anlam aratmaktan...
26 – 30 Eylül tarihleri arasında Diyarbakır’da yapılan 9. FilmAmed Belgesel Film Festivali, toplumsal belleği öne çıkaran, olanlara ve olgulara...
Yakın tarih denince akla ilk, son elli yıl gelse de, Cumhuriyet’in başından bu yana geçen şu yüzyıllık süreyi ele almak...
Arıların kendileri için ürettiği balları, ineklerin yine kendileri için ürettikleri sütü, ağaçların meyvesini, çiçeklerin yapraklarını kendimize bir ödül gibi görüp...
© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik