BİZİM BURALARDA BİR BİR DAHA İKİ ETMİYOR
Sessizliğimizi kimse kabullenmek gibi algılamasın sakın. Burada dağlarda sadece güllerin gözyaşları yok artık, dağların dikenleri de ağlıyor diye sessiziz… Ağlamak...
1969 Malatya, Yeşilyurt doğumlu.
Burdur Eğitim Yüksekokulunda ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gördü.
Dört yıl boyunca (2007 ile 2011) Hâr Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi editörlüğünü yaptı.
1990’larda Newroz Gazetesi’nde Serkan İnan adıyla taşlama yazıları yazdı.
Günlük Gazetesi’nde Mezopotamya’da kültür sanat sayfasında, kitap tanıtımları yaptı. Ötekilerin Gündemi’nde bir dönem deneme yazıları ile yer aldı. Ayrıca birçok edebiyat dergisinde şiir ve yazıları yayımlandı. Yayımlanmış beş şiir kitabı: “Zevebân”, “Taşta Uyuyan Zaman”, “Hecesini Onaran Çocuk” “Repesa”, “Dağ Suskunluğu” ve çocuklar için yazdığım altı hikâye kitabı var.
İstanbul 2 Nolu Eğitim-Sen üyesiyim, 23 yıllık öğretmen olan Mazlum Cetinkaya 675 sayılı KHK ile ihraç edildi.
Son zamanlarda Artı Gerçek Kültür Sanat ve Forum sayfalarına yazılar yazmakta.
Gaziantep yurthaberleri.net gazetesine haberler ve köşe yazıları yazmakta.
Sessizliğimizi kimse kabullenmek gibi algılamasın sakın. Burada dağlarda sadece güllerin gözyaşları yok artık, dağların dikenleri de ağlıyor diye sessiziz… Ağlamak...
Fadıl Öztürk anısına ve sevenlerine… Bıçakla uyandığım bir sabahtı. Kıyamet kadar karanlıktı o gece, kıyamet kadar eski bir düşün içinden...
Susmanın vakti değil, daha faza ses, daha fazla örgütlülük, daha fazla direniş! Her şeye evet diyen bir “barış” olmaz. Her...
Burada bir kara parçası var, yaralı. Aşklar burada iyilikle kötülük arasında iltisaklı. Aşklar burada gidenlerle bekleyenler arasında unutulmuş. Ölüm boğazımdan...
Hrant Dink'e Avucumda bir kayısı çekirdeği, kar yağıyor, şehirdeki tüm sesleri ele geçirmiş sanki çocuklar, rüzgâr estikçe sakalımdaki o...
Duvarların ve basın özgürlüğünün ışığında Metin Göktepe; ay lo lavo. Haber programlarını kaçırmayan annem sordu bana bu sabah; Metin Göktepe’yi...
Füruzan’a, Feruze Çerçi’ye Kadınlara, çocuklara ve yoksulluğa eğildi, ama baş eğmeden… Bizim bugün bile eğilemediğimiz bu kötülük çukurunun vurduğu...
Bugün tam dokuz yıl oldu Cumhuriyetin bize o armağanı! Armağan; açlık, ağaç kökü, yoksulluk, mahkemeler, ölüm tehditleri, gözaltı. Armağan; çocuklarımıza...
İçimde ağır bir öfkeyle şu İstanbul kalabalığında koştururken, editörümüz sevgili Fulya, iki yıl önceki yazımı yenilememi istedi... Neyi yenileyeceğim, yenilediğim...
© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik