Die Presse /Avusturya
İkinci adamın başarısı
Die Presse, FPÖ’nün aldığı sonucu ve potansiyel etkilerini analiz ediyor:
“Herbert Kickl, Jörg Haider’in projesini hayata geçirmeyi başardı: bir vakitlerin dokunulmaz büyük partileri SPÖ ve ÖVP’yi rekor sonuçla geride bırakıp birinci parti olmak. Bu tarihi başarıya özellikle de ikinci adam Kickl’in ulaşmış olması şaşırtıcı, ama aynı zamanda da tutarlı. … FPÖ, liste başı adayın kim olduğundan bağımsız bir şekilde hoşnutsuzlar, sistem karşıtları ve/veya örümcek kafalılardan müteşekkil heterojen bir grubun birleştiği bir parti. … Dışarıdan bakıldığında, Avusturya acılarla dolu tarihine rağmen kasten tabuların üzerine giden, onları yıkan ve demokrasi ile hukukun üstünlüğünün temel ilkelerine yönelik muğlak tutumlar sergileyen popülist sağın yükselişinin öncüsü olmayı sürdürüyor.”
Der Standart/ Avusturya
Şaşırmamak gerek
ÖVP yarışa daha elverişsiz bir pozisyondan başlayamazdı, diyor Der Standard:
“İnsanlar hoşnutsuz, gelecek perspektifleri kötümser. Dolayısıyla ÖVP’nin aldığı bu sonuç sürpriz değil. … Liste başı aday Karl Nehammer, televizyonlara çıkıp ülkenin sözcüsü rolünü üstlendi. Sel felaketi esnasında, krizi telaşa kapılmadan yönetmeye çalıştı. Bu da ona puan kazandırdı. Ancak içerik bakımından, ÖVP en başta da enflasyonla mücadelede halkı ikna edemedi. Göç meselesinde ise parti iyice sağa kaydı: Seçim programına sığınmacıların tüm değerli eşyalarına el konulması gerektiğini yazan bir partiyi, program bağlamında FPÖ’den ayırt etmek zor. Bu da tabii sonuç vermedi: Doğrusunun bu olduğunu düşünenlerin adresi zaten FPÖ idi.”
Rzeczpospolita/ Polonya
Sağa karşı “güvenlik duvarı” yok
Rzeczpospolita, radikal sağa yönelik Almanya ve Avusturya’daki yaklaşımları kıyaslıyor:
“Almanya’nın farkı, Alternative für Deutschland (AfD) partisinin federal düzeyde CDU/CSU’nun gerisinde kalması dolayısıyla şimdiye değin genel seçimleri kazanma şansını yakalayamaması. Öte yandan, Almanya’daki diğer partiler AfD’yi marjinalize ediyor. Avusturya’da ise durum öyle değil. Sol partiler aşırı sağcılarla birlikte çalışmaya niyetli olmasa da ÖVP işbirliğine sıcak bakıyor.”
G4Media.ro / Romanya
Rusya dostu Kickl şansölye olamayacak
Uyarılarda bulunan G4Media.ro bir yandan da teskin ediyor:
“Avrupa’daki diğer aşırı sağcı/radikal/popülist parti liderleri gibi FPÖ lideri de Rusya dostu ve Ukrayna’nın desteklenmesine karşı. … Kickl liderliğindeki FPÖ, ülkenin Nasyonal Sosyalist geçmişine karşı giderek daha revizyonist tutumlar sergiliyor, yarı ırkçı ve İslam karşıtı bir söylem tutturuyor. Ancak FPÖ birinci gelse de Kickl’in şansölye olması pek ihtimal dahilinde değil. FPÖ ile koalisyon kurmaya teşne tek partinin lideri olan Karl Nehammer (1999 ve 2017’deki gibi) Kickl’in şansölyeliğini kategorik bakımdan reddediyor. … Öte yandan Kickl’in, Anayasa’nın kendisine bir şansölye adayını reddetme hakkı tanıdığı sadık Avrupa yanlısı Federal Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen gibi büyük bir düşmanı da var.”
Neue Zürcher Zeitung/ İsviçre
Hükümet etme sorumluluğu için uygun değil
Neue Zürcher Zeitung da FPÖ’nün şansölye çıkarabilme yeterliliği olduğunu düşünmüyor:
“Evvela FPÖ, Herbert Kickl liderliğinde radikalleşti. Seçim programı, Avusturya’nın mevcut sisteminden kopuşu temsil eden unsurlar içeriyor. Kickl, bariz bir ‘Orbanlaşma’ çabası içinde. Dış politikada ülkesini Avrupa karşıtı ve Kremlin yanlısı bir çizgiye çekme niyetinde. Ayrıca, partinin hükümet etme sorumluluğu bakımından geçmişteki sicilinin berbat olduğunu da söylemek gerek. … Dönemin şansölyesi Sebastian Kurz, beş yıl önce ‘yetti artık’ diyerek FPÖ ile olan koalisyona son vermişti. … O dönem kurulan hükümetin karnesi de zayıftı: Pek çok reform yarım kalmış ya da mahkemelerce iptal edilmiş, bir kesiminin ise bir nevi halkla ilişkiler çalışması olduğu anlaşılmıştı.”