Tüm gezegen satılık
El Periódico de Catalunya, turizm vahşi kapitalizmdir, diyor:
“Hiç şüphesiz uzaklara kaçma arzusunun ardında iş, yorgunluk ve zaman yetersizliği yatıyor. Buna bir de mümkün mertebe hızlı seyahat etme dürtüsüyle üretken olma yönündeki kişisel baskı ekleniyor: Tatilimizin her dakikasını değerlendirmeliyiz. …. Turizm, tüketim malı statüsüne yükseltilmiş seyahat biçimidir. Kültür ya da manzara değil, daha ziyade kaçış ve hediyelik eşya satan yapısal politikalara dayanır. … Şehirleri dekorlara dönüştüren kitle turizmi, küresel ekolojik krizin en büyük hızlandırıcılarından ve tüm gezegenin -insanlar da dahil- satın alınabilir bir meta olduğu vahşi kapitalizmin bir parçasıdır.”
Ege’nin Disneyland’ıne hoş geldiniz
Naftemporiki‘ye göre Yunanistan’daki altyapının insan akınıyla başa çıkması mümkün değil:
“Turist sayısı 2009 yılında 12 milyonken, 2023’te 33 milyona ulaştı. … Altyapı modernize edilmemişken, adalardaki birincil sektör çökmüşken, yaşam koşullarında ciddi değişiklikler yaşanırken, çevresel zararların geri dönüşü mümkün değilken. Yerel halk herhangi bir değişiklik talebinde bulunmuyor, 50 gün süren sezonun El Dorado’sunda ticari hayallerini gerçekleştiriyorlar. Hükümet müdahale etmiyor ve her şeyi krizin pençesindeki orta sınıfa bırakıyor. … Bu arada da El Dorado kelimenin tam anlamıyla kuruyor, ancak gelecek kuşaklar için (hayatta kalma yolunda) bir egzersiz bu. Şimdilik sizlere bir sezon daha Ege’nin Disneyland’ıne hoş geldiniz diyoruz.”