“Tek Kişilik Aşk” 2023 Eylül ayında Mühür Kitaplığı yayınlarınca basıldı. Seksen beş sayfa ve içinde on üç öykü yer alıyor.
Banu İmer, yazmayı bilen nitelikli bir yazar
Yeni eserini okumadan ilk eserine tekrar göz gezdirdim. “İki Çarpık Bacak”la ilgili yorumumu yeniden okudum. Bunu yapmamım iki nedeni vardı: İlki, yazar hakkında hafızamı tazelemek; ikincisi, yeni eserindeki performansını ilkine göre de değerlendirmek.
İlk söz, Banu İmer üzerine koyarak yazıyor. Bakış açısı daha geniş, daha özgün ve yazdıkça dili kullanma kıvraklığı, sözcük seçimi, cümle kurulumu, güçlü yapılanma, güçlü akış göz dolduruyor. Anlatı ustalığı, ifade zenginliği, konu seçimi, karakter yerleştirme, ruh tahlili, betimleme becerisi, sesleniş, duygu yükleme, diyalektikte öykü ustalığı ve iç ses yansısı hayranlık uyandırıyor. Okuru henüz ilk satırlarda öykünün içine sokuyor, ilgi yüklüyor, örseliyor; sözcük sağanağıyla, beklenmeyen sonla geleneksel öykü boyutunun dışına çıkıp özel öykü biçemiyle de sarsıyor.
Öykülerine ağırlıklı olarak bir kadın veya bir erkek veya ikisi birlikte konuk oluyor. Bazen birilerinden, yaşamın içinde var olan varlıklardan söz ediyor. Bunu yaparken yaşamın farklı zaman kesitlerinden sesleniyor, insanın ve yaşamın sorunlarına parmak basıyor.
Kurgu, olay, yer, zaman, insan ve ilişki boyutuna üçüncü bir gözle bakıyor. Üçüncü gözü öykü tekniği olarak da düşünebilirsiniz. Okuduğum bazı öykülere ikinci kez göz gezdirdim ve şunu net biçimde gördüm: Düzgün bir akış, konu bütünlüğü, uyum, estetik, harika sözcük seçimleriyle, şiirsel anlatı neredeyse kusursuz gözüküyor.
Banu İmer, dil süslemesinden uzak duruyor. Doğal, yalın, yıpranmamış yeni sözcükler kullanarak doğrudan öykü diliyle sesleniyor.
Avucuna doldurduğu havayla okurun üşüyen parmaklarını ısıtıyor.