İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında gazeteciler Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak hakkında ifadeye çağrı kararı vermesi, basın örgütlerinin sert tepkisine neden oldu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yaptığı yazılı açıklamada, “Gazeteciler kamu yararına haber yapar. Sorgulanması gerekenler, haber yapanlar değil, haberin konusudur. Basına yönelik bu baskı demokratik bir toplumla bağdaşmaz” ifadelerine yer verdi.
DİSK Basın-İş Sendikası da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazetecilere yönelik sabah baskınları, el konulan telefonlar ve ifade çağrıları, basını sindirme stratejisinin parçasıdır. Gazetecilik suç değildir” açıklamasında bulundu.
RSF: “Türkiye’de Basın Üzerindeki Baskı Derinleşiyor”
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilciliği ise yaptığı değerlendirmede, “Gazetecilerin hedef alınması, eleştirel medyaya gözdağı verme girişimidir. Türkiye’de ifade özgürlüğü son yılların en sert döneminden geçiyor,” ifadelerini kullandı.
RSF, hükümete ve yargı kurumlarına, “Gazetecilerin görevlerini yapma hakkına saygı duyulması ve cezalandırıcı yöntemlerin terk edilmesi” çağrısında bulundu.
Uluslararası Basın Kuruluşlarından İzleme Talebi
Öte yandan, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Türkiye’deki süreci yakından izlediklerini ve gazetecilerin adil yargılanma haklarının korunması için gözlemci göndermeye hazır olduklarını açıkladı.
IPI açıklamasında, “Gazeteciler hakkında açılan her dava, Türkiye’de ifade özgürlüğü iklimini belirler. Bu süreçte şeffaflık ve hukuk devleti ilkelerinin korunması esastır,” denildi.







