Ak Parti 5199 sayılı sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin meclise sunulmasıyla Hayvanları Koruma Dernekleri başta olmak üzere, Sivil Toplum Kuruluşları ve halk tarafından büyük bir tepki ile karşılandı.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, düzenlemenin hayvanların korunması, sağlıklı barınaklarda tutulması ve sahiplendirilmesini öngördüğünü belirtti. Ayrıca, rehabilitasyon imkanı olmayan, kuduz riski taşıyan veya saldırgan! sokak köpeklerinin uyutulabileceği ötenazi konseptini de teklifin içerisine aldıklarını vurguladı.
Bu değişiklikler, sokaktaki hayvanların korunması ve sağlıklı bir çevrede yaşamaları için önemli adımların atılmasını sağlayacağını iddia eden Güler’in bu ifadeleri tepkiyle karşılandı.
Yasa tasarısı asla çözüm değildir!
Uzun bir süredir gündemde olan bu konuya ilişkin çözüm üreten Bipativer Düzce Hayvanları Koruma Derneği, Kısırlaştırma ve ilkyardım Üniteleri, artan hayvan popülasyonunun uygulanabilir, sürdürülebilir ve düşük bütçeli; toplum vicdanına ve hayvanların doğasına uygun olacak şekilde kontrol altına alınabilmesi için projeler üreterek gerek yazılı basın gerekse çeşitli canlı yayınlara katılarak toplumu bilinçlendirip seslerini yetkili yerlere duyurmaya çalıştı.
Bipativer bugün, 6. Maddenin kaldırılmasına yönelik yasa değişikliğinin meclise sunulmasının ardından Düzce Anıtpark Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi. “Kısırlaştır, aşılat, yaşat!” sloganıyla katliama hayır diyen Bipativer Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Altıntaş ve bir çok gönüllüden oluşan dernek üyeleri ve Düzce halkı, hazırlamış oldukları Düzce Modeli için yeniden yetkililere seslendiler.
Hayvanları Koruma Kanun’da değişikliği ön gören trajikomik, katliam kokan ve buna rağmen terkedilmiş hayvan sayısını dörde katlayacak yasa tasarısı, asla çözüm değildir!
Başta kırmızı çizgimiz olan 6. Maddenin kaldırılması olmak üzere, yaşam hakkına bütünüyle saldıran, tartışmasıyla dahi toplumu travmatize eden bu katliam yasa tasarısını şiddetle reddediyoruz!
Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik ön gören; ülke gerçeklerinden uzak, uygulaması imkansız, trajikomik, katliam kokan ve buna rağmen terk edilmiş hayvan sayısını dörde katlayacak yasa tasarısı, asla çözüm değildir!
20 senedir görevini yerine getirmeyen, kısırlaştırma yapmayan ve mevcut durumdaki bakımevlerini ölüm kamplarına çeviren belediyelere “öldürmeyi siz yapın” diyen tasarınız, kürek tutan personellerin hoşuna gidebilir; ancak ne toplum vicdanı, ne mesleğini hakkıyla yerine getiren veteriner hekimler, bu katil tasarı yasalaşsa dahi hayvanları katletmeyi kabul etmeyecek. Yasa tasarısında söylediğiniz gibi 322 bakımevinde toplamda 102 bin hayvan kapasitesine yer vardır. Buna karşın sokakta yaşayan hayvan sayısı yaklaşık olarak 4 milyondur. Geriye kalan 1068 belediye, hayvanları çöplüklere terk ederek bulaşıcı salgın hastalık riskini; ormanlara terk ederek kuduz riskini, otoyol kenarına terk ederek tüm canlıların hayati riskini yaratmış ve asla ceza almamıştır. Yetmezmiş gibi komşu il ve ilçelerin sınırına çok sayıda hayvanı atarak, insan korkusu yaşayan hayvanların sürüleşmesini sağlayanlar da aynı belediyelerdir.
20 senedir kanuna rağmen görevlerini yapmayan yerel yönetimler kamu tarafından denetlenmemiş, yargılanmamış, ceza almamış ve keyfi olarak başıboş bırakılmıştır. Bu denetimsizliğin faturası ise hayvanlara kesilmek isteniyor. 2004 yılında çıkan Hayvanları Koruma Kanunu’nun hükümleri yerine getirilmiş olsaydı, 2021 yılı Temmuz ayında yapılan güncellemeye ihtiyaç duyulmayacaktı. 2021 Temmuz’da yapılan değişiklikler, Mustafa Yel Başkanlığı’nda oy birliği ile kabul edilen meclis araştırma komisyonunun 200 sayfalık raporu dikkate alınarak hazırlanmış olsaydı, bugün yeni bir yasa tasarısı gündemde olmayacaktı. Tam da bu noktada teklif ettiğiniz yasa tasarınız, hayvanların sorunlarına çözüm getirmek bir yana dursun; sürdürülebilir ve uygulanabilirlikten uzak oluşuyla, 2 sene sonra bir başka çözüm arayışında olmanıza neden olacaktır.
İlimizde, Düzce’de Sayın Valimiz başkanlığında yapılan il hayvan kurulu toplantısında oy birliği ile bir karar aldık; bu karar popülasyonun kontrol altına alınmasının en güçlü adımı olan, nüfusa bakılmaksızın tüm ilçe ve beldelerde kısırlaştırma ve ilk yardım ünitelerinin kurulmasıdır. Yerel yönetimlerden il özel idaresinin katkı sunacağı bu üniteler, merkezden başlayıp köylere de hizmet verecek şekilde protokolle kurulacaktır.
İl ve ilçe tarım müdürlüklerinin yer konusunda katkı sunduğu ünitelerle beraber hayvanların popülasyonun 1 sene içerisinde kontrol altına alınmasını ön görmekteyiz. Düşük maliyetli, yaklaşık 300.000 liralık, uygulanabilir ve sürdürülebilir bu merkezler tıpkı birer sağlık ocağı gibi hizmet verirken; mevcut geçici bakımevlerinin ise donanımları, veteriner hekim sayıları, personel sayıları artırılarak tıpkı bir hastane gibi çalışmasının hedeflenmesinde hemfikir olduk. Toplama kampı olmayan, esarethaneye dönüştürülmeyecek, haftada 10 kısırlaştırmanın yapılacağı, 1 dönümlük alanı geçmeyen, 15 hayvan kapasiteli bu ünitelerin kurulmasına öncülük eden Düzce Belediye Başkanı Sayın Faruk Özlü sokak hayvanları için kapsamlı bir dosya hazırlayarak, çözüm sürecini toplumun her kesime uygun olacak bir hassasiyetle ele almıştır. Bu dosyayı Ak Parti Grup Başkan Vekillerine sunmuş, tek ve gerçek çözümün “Düzce Modeli Pilot Uygulamasıyla” tüm Türkiye’de uygulanmasına dikkat çekmiştir.
Düzce şehrinde uygulamaya geçmek üzere olan, tek ve gerçek çözümün, tüm ilçelerde nüfusa bakılmaksızın Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri kurulması olacağı açıktır. Sayın Özlü’nün sunduğu bu rapor, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da dikkatini çekmiş ve Ak Parti MYK üyelerine “Düzce Modeli’ni inceleyin” talimatını verdirmiştir. Bu talimata rağmen, kurulmuş ve uygulamaya geçmeye hazır bekleyen Düzce Modeli yerinde incelenmemiş ve işin özü anlaşılamamıştır. Çözüm getirmek yerine hayvan popülasyonunu hızla artıracak, yediden yetmişe toplumu travmatize edecek; tıptan, bilimden, etikten, yaşam hakkından uzak yasa tasarısı alelacele meclise getirilmiştir.
Tüm dünyada sokak hayvanları ile birlikte yaşayan ülkelere örnek olacak Düzce Modeli’nin yerinde incelenmesi için Tarım Komisyonu’nu şehrimize davet ediyoruz.
Ülkemizde şimdiye dek hiç denenmiş etkin kısırlaştırma için nüfusa bakılmaksızın, köylere de hizmet verecek şekilde 1100 ilçe ve beldede Düzce Modeli uygulanmalıdır.
Bununla beraber, akan musluk kapatılmalı; yasadışı hayvan üretim ve ticareti durdulmalı, terk etmeyene ağır caydırıcı cezai yaptırımlar uygulanmalı, mevcut üretim çiftlikleri denetlenerek hızla kapatılmalı, hayvanların toplumsal kabulünün sağlanması için çalışmalar hızlandırılmalıdır. 42 sayfalık rapor haline getirdiğimiz 8 aşamalı Bipativer Çözüm Dosyası ile Kısırlaştırma ve İlk Yardım Ünitelerinin detaylarını içeren çalışmamızı ülkemizdeki tüm şehirlerin öznel koşullarına uygun şekilde anlatmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.
Başta kırmızı çizgimiz olan 6. Maddenin kaldırılması olmak üzere, yaşam hakkına bütünüyle saldıran, tartışmasıyla dahi toplumu travmatize eden bu katliam yasa tasarısını şiddetle reddediyoruz!
Düzce Hayvanları Koruma Derneği
Bipativer
Çocuğa anlatsan ilk seferinde anlamasa bile 2.de dur ya bunlar boşuna mı konuşuyor der.. hiç bir davanın azınlığı çoğunluğu olmaz. Evet belki vicdan sahibi bi avuç insan kalınmış olabilir ama işin acısız, kansız, az maliyetli ve mantıklı bir çözümü zaten varken..???
vallahi vahşete-şiddete dayanacak gücümüz kalmadı.
Ne insana, ne hayvana.