The Guardian‘da yer alan habere göre Britanya Başbakanı Keir Starmer, HTŞ ile ilgili karar vermenin “çok erken” olduğunu ifade etti. Kabine Ofisi Bakanı Pat McFadden, olası bir değişikliğin “nispeten hızlı bir karar” olacağını belirtti.
İçişleri Bakanlığı, “Suriye’deki sahada durumun çok değişken” olduğunu vurgulayarak, önceliklerinin Suriyeli sivillerin güvenliği ve olası gelişmelere siyasi bir çözüm bulmak olduğunu dile getirdi. Bakanlık yetkilisi, örgütlerin terörist olarak tanımlanmasının sürekli olarak gözden geçirildiğini de ekledi.
HTŞ’nin yeniden sınıflandırılmasına yönelik görüşler ülkede ikiye bölünmüş durumda. Eski ulusal güvenlik danışmanlarından Lord Ricketts, Britanya’nın G7 ortakları ile birlikte “çok hızlı bir durum tespiti” yapması ve yasakları ortaklaşa kaldırması gerektiğine inanıyor. Öte yandan, İşçi Partisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Emily Thornberry, aceleci bir karara karşı uyarıda bulunarak, “Suriye halkının en son isteyeceği şey, bir tiranın yerini İslam bayrağı taşıyan başka bir tiranın almasıdır” dedi.
27 Kasım’da HTŞ liderliğindeki silahlı gruplar, Suriye ordusunun Halep ve İdlib’de geniş çaplı bir saldırıya başlamıştı. Silahlı gruplar, 7 Aralık akşamına kadar Hama, Dera ve Humus gibi birçok büyük kenti ele geçirmiş, 8 Aralık’ta ise Şam’a girmiş ve Suriye hükümet güçleri şehri terk etmişti. Esad’ın da ülkeden ayrıldığı bildirilmiş; Rusya Dışişleri Bakanlığı, Esad’ın “iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesi” için ülkeden ayrıldığını doğrulamıştı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Esad’ın Moskova’da olduğunu ve Vladimir Putin’in onayıyla sığınma hakkı verildiğini açıkladı.