Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, 2025 yılında ödenecek faizlerin anaparanın neredeyse iki katı olacağını ifade eden Karabat, şu ifadeleri kullandı:
1. Ekonomik Kriz İddiası: “AKP’nin plansız ekonomi politikaları ülkeyi derin bir ekonomik krize sürükledi. Toplanan vergilerin büyük bir kısmı faiz ödemeleri için harcanıyor. İbret verici verileri sizinle paylaşıyorum.”
2. Ekim Verileri: “Ekim ayı itibarıyla, tüm iç borçların bugünkü değeriyle ödenmesi durumunda, 4,4 trilyon TL anapara ödemesine karşılık 5,8 trilyon lira faiz ödenecektir. Bu da demektir ki, 100 liralık anapara ödemesine karşılık 132 lira faiz ödenecek.”
3. 2025 için Beklentiler: “2025’te 823 milyar TL anapara ödemesine karşılık, 1 trilyon 563 milyar TL faiz ödemesi yapılacak. Yani, faize ödenecek tutar anaparanın neredeyse iki katı olacak.”
4. Borçlanmada Artış: “2025 yılında borçlanmalar devam edecek. Bütçe açığı kaynaklı olarak 3 trilyon 242 milyar lira tutarında anapara ve faiz ödemesi planlanıyor. Bu miktar, 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden önce 141 milyar liraydı ve yeni sistemin etkisiyle 23 kat artmış durumda.”
5. İdeolojik Çelişki: “AKP, ideolojik olarak faize karşı olduğuna dair söylemlerde bulunarak oy topluyor. Ancak dini değerleri istismar edenlerin ülkeyi getirdiği nokta budur. Faizsiz finans sistemi olarak öne sürdükleri yaklaşım da piyasa faizleri ile aynı oranlarda faiz alıyor.”
6. Kamu Borçlanması: “Kamu, ağırlıklı olarak dövizle ve değişken faizli enstrümanlarla borçlanıyor, bu da bütçedeki faiz ödemelerinin artmasına neden oluyor. Bu yapıyla sürekli yüksek faiz harcaması söz konusu.”
7. Faiz ve Ekonomi: “Faize çalışan bir bütçe ile enflasyonu düşürmek ve kalkınmayı sağlamak mümkün değil. İşçi, memur ve emekliler zor bir yaşam sürerken, devletin kaynakları faizcilere aktarılıyor.”
8. Çözüm Önerileri: “Türkiye’nin yüksek borç ve faiz yükünden kurtulması için ilk adım AKP ve onun işbirlikçilerinden kurtulmaktır. Ardından vergi reformları ve stratejik sektörel kalkınma planları ile ülke ekonomisini canlandırabiliriz.”
Özgür Karabat’ın açıklamaları, Türkiye’nin borç durumu ve yüksek faiz yükümlülükleri üzerine dikkat çekici bir genel değerlendirme sunuyor.
