Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden paylaştığı yeni yazıda, tüm barış yanlılarını aktif tutum almaya çağırarak, “Meseleyi ‘kınama, mesafe koyma’ kısır tartışmasının ötesine taşıyarak şiddeti ve silahı tamamıyla sonlandıracak güçlü bir inisiyatif için herkese ve hepimize sorumluluk düşüyor” dedi.
“Kanımca, barışımız için daha cesur olmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor. Barış ve birlikte yaşam dışında seçeneğimiz yok” diyen Demirtaş, “Barış yanlısı tüm çevreler gecikmeksizin bir araya gelerek ortak akılla siyasi bir çözüm projesi üretmeli ve bunu topluma açıklamalıdır” diye belirtti.
“Ciddi irade konulmasına ihtiyaç var”
Yazısında Gara operasyonuna da değinen Demirtaş, “Geçtiğimiz haftalarda Gare’de yaşanan trajedi, barışın ne kadar önemli ve hayati olduğunu hepimize acı bir şekilde hatırlattı. İktidarın siyaset tarzı, akıldışılığın bile sınırlarını çoktan aştı. Oy ve koltuk kaygısı için yapmadıkları, yapmayacakları hiçbir çılgınlık yok maalesef” diye belirtti.
Ancak siyaset kurumunun ve devletin, bu akıl tutulmasına tümden teslim olmaması gerekiyor. Bunca yıkımın ortasında, barış umutlarını diri tutacak samimi ve ciddi bir iradenin ortaya konulmasına ihtiyaç var” diyen Demirtaş, Medyascope’ta yayımlanan yazısında şunları dile getirdi:
“Analar, babalar evlatlarını ağaçtan toplamıyorlar. Türk’üyle, Kürt’üyle halen canımızdan can gidiyor, kahroluyoruz. Silahı ve şiddeti çözüm yöntemi olarak görmek yerine demokratik siyaseti esas almamız gerekir. Demokratik siyasetten vazgeçilemez. Sorumluluk sahibi siyasetçiler kesin ve kalıcı çözümün alt yapısını, zaman kaybetmeden oluşturmak zorundadır.”
“Barış için daha cesur olmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor”
“Gelin görün ki, iktidarın bir barış arayışı söz konusu değil. Hatta barışın iktidarın işine gelmediği net olarak anlaşılıyor. Ancak durum böyledir diye ölümlere sessiz kalmak, ölümleri seyretmek de insanlığımızdan kaybettirir. Evlatlarımız için, acı çeken ana babalarımızın hatırı için, birlikte yaşam iradesinin daha fazla yara almaması için, demokratik ve barışçıl bir çözüme fırsat sağlayabilmek için muhalefete büyük bir sorumluluk düşüyor.”
“Bugüne kadar ana muhalefetten tüm muhalefet partilerine değin çözüm için isabetli birçok açıklama yapıldı. Fakat bu açıklamalarla paralel olarak ne yazık ki somut adımlar atılamadı. Acılar, ölümler sür git devam mı edecek yoksa barış için herkes elini somut adımlar atarak taşın altına koyacak mı? Kanımca, barışımız için daha cesur olmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor.”
“Bu doğrultuda somut politikalar üretmek için daha fazla geç kalınmamalı. Barış yanlısı tüm çevreler gecikmeksizin bir araya gelerek ortak akılla siyasi bir çözüm projesi üretmeli ve bunu topluma açıklamalıdır.”
“Barış dışında bir seçeneğimiz yok”
“Türkiye, barışı iç dinamikleriyle sağlayabilecek yeterliliktedir. İktidar bunu yapmıyorsa bile, bugüne kadar açıklamalarıyla, yayınladıkları rapor ve bildirilerle barışı sağlamaya niyetleri olduğunu dillendiren muhalefet, somut adım ve politikalar üreterek de bunu yapabileceğini, silahların Türkiye’nin gündeminden tümden çıkarılabileceğini ve yönetimi seçimle devralır almaz çözüm projesini somut adımlarla hayata geçirebileceğini cesaretle ortaya koymalıdır. Barışı savunan tüm çevreler ve geniş toplum kesimleri de bu iradeyi sahiplenmeli, barış umudunu büyütmelidir.
“HDP başta olmak üzere tüm demokrasi güçleri ülkenin iç barışı için daha fazla inisiyatif almalı ve toplumu bu kaostan, umutsuzluktan çıkaracak somut bir yol haritasını ortaya koymalıdır. HDP’nin bu konuda ciddi çabaları var ancak HDP yönetimi, siyaset biçimi ve dilini de bu amaçlara uygun şekilde düzenlemelidir. Böyle bir ortamda HDP’yi kapatmayı ve dokunulmazlıkları kaldırmayı tartışmanın barışa katkısı olmayacağı açıktır. Ucuz siyasi hesaplar uğruna bir kez daha bu hataya düşülmeyeceğini umuyorum.”