Memet Sönmez
Ömrünü devrime adak vermiş naif bir insan : Mustafa Adak!
Onunla karşılaşmamız yıllar öncesine dayanır. 1980’lerin sonlarıydı. İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’nden sürgün gitmiştim Çanakkale Cezaevi’ne. Sarışın, gözleri çakmak mavi bir güzel insan karşıladı beni. Halleri, hareketleri insan kokuyordu. Özenle bir ranza verdi, bir döşek, bir de yün kokan asker battaniyesi. Adını duymuştum, adımı duymuştu, birbirimizi merak ediyorduk. Onu tanımak istiyordum. Hoş geldin, hoş buldukların ardından uzun uzun konuştuk. Konuştukça o bildik ilk tanışmanın verdiği tıkanıklık içimizde su gibi aktı. Biraz “konuk” olmanın biraz “saygıda kusur etmemenin” etkisiyle sık sık bir ihtiyacım olup olmadığını soruyor, koğuşun içinde pervane gibi dönüyordu.
Hapishane sözcümüzdü. Herkesin sorunlarını dinler, çözüm yolları bulur, cezaevi idaresi ile görüşüp talepleri dile getirirdi. Herkes onu severdi. Keskin, uç noktalarda düşünceleri yoktu. Zarif, sessiz, anlayışlı davranışları insan ilişkilerinde bütün tıkalı kanalları açıyordu.
Mustafa Adak! Ömrünü devrime adamış, Manisa’nın Kasabasın da yetişmiş Kasabalı bir devrimci. Nurettin, Nalan Gürateş, ile tanışmış, o dönemin efsane isimleri ile beraber kasabanın kurtuluşu için demokratik, akedemik mücadelesinin ardından MLSPB saflarında illegal mücadeleye geçmişti.
Manisa/Kasabadan bir Mustafa Adak geçti.
Ülkemiz sosyalizm mücadelesinde Manisa Kasaba’nın önemli bir yeri vardır. Cunta koşullarında bile örgütlü mücadelesine devam etmiştir Kasaba’lılar. Kenan Evren’e bir gazetecinin, “… En çok hangi illerde zorlandınız?…” sorusu üzerine, ” Fatsa ve Manisa Turgutlu” yanıtını vermiştir. Yani cunta liderini zorlayan devrimcilerden biri de Mustafa Adak’tır. Onu o kadar sevmiştim ki, üzerimde o kadar derin izler bırakmıştı ki, çıktıktan yıllar sonra izini sürmüş, İzmir ‘in Karaburnunda bulmuştum. Değişen bir şey yoktu. Gözleri yine çakmak çakmak maviydi. Yanlarında uzayan sarı saçlarına beyaz yakışmıştı. Kızıl sakallarının arasındaki beyazlar bir ressamın fırça uçlarından çizilmişti adeta. Son olarak Motosiklet turumun Kasaba durağında ona uğramıştım. Onu, lanet bir hastalığın pençesinde görmüştüm. Belki bugüne bir anı bırakmak, sizlerle paylaşmak için kısa bir video çekmiştim. İyiki motorumun didonunu ona kırdım, onu son kez gördüm. Yüzü, saçı, açık alnı, sakalı hala aklımda. Hiç değişmeyen sesi hâlâ kulaklarımda.
Rahat uyu güzel insan. Bizlerde bıraktığın anılar bir ömür boyu anlatmaya, nesillere aktarmaya yeter.
Manisa Kasabadan her geçişimde durup sana selam vereceğim. Herkes verecek o selamı! Toprağında ki çiçek, börtü böcek haline bakacak, “n’haber Mustafa?” diyecek, eğilip yerden selamlayacak. Sen rahat uyu. Bunu hak ettin.
12Ekim 2021…