Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 14 yıl önce öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 13’ü firari 76 sanığın yargılandığı davanın 131’inci duruşması başladı. Sanıkların son sözlerinin tamamlandığı duruşmada bugün karar açıklanacak.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 14 yıl önce gazetesi Agos’un önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Hrant Dink cinayetine ilişkin Açılan davada 14 yıl sonra karar çıkması bekleniyor. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 131. duruşmasını Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, Hrant’ın Arkadaşları, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ile çok sayıda gazetecinin takip etti. Kimlik tespitleri ile başlayan duruşmada sanıkların son sözleri alındı.
Yılmazer: Bağımsız ve adil yargılama yok, son sözlerimi söylemeyeceğim
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanıkların son sözleri alındı. Tutuklu sanıkların hemen hepsi suçlamaları reddetti, kendilerine kumpas kurulduğunu savundu ve beraat talep etti. Son sözleri sorulan Emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, yargılamada son söz söylenecek duruma gelinmediğini söyleyen Yılmazer, “Mahkemenizin bağımsız ve adil bir yargılama yaptığınızı düşünmüyorum. Ne zaman bağımsız bir yargılama yapılır, ben de o zaman son sözlerimi söylerim” dedi.
Ercan Gün: Haberi yaptığım için pişman değilim
Ardından söz verilen FOX TV Haber Müdürü Ercan Gün söz aldı. “Hrant Dink eğer Sabiha Gökçen gerçeğini haberleştirmeseydi belki şu anda aramızda olacaktı” diyen Gün, “Bir haber nedeniyle yargılanıyorum, bu haberi yaptığıma pişman mıyım, hayır değilim. Hrant Dink gerçeğin peşinde koşmayı hayatı ile ödedi, ben ise 5 yıldır özgürlüğümden mahrum kaldım. Gazetecilik suç değildir” diye konuştu.
Akyürek: Görevini yapmayan kamu görevlileri yargılanmıyor
Eski Trabzon Emniyet Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ise görevini yaptığını savundu. Akyürek, “Geçmişte terör örgütlerinin hedefi oldum. Görevini yapmayan kamu görevlilerinin bir kısmı tutuksuz yargılanıyor, bazısı hiç yargılanmadı. Ben görevimi yaptım” diyerek beraatını talep etti. Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Okan Şimşek lehine olan delillerin dikkate alınmadığını savundu. Şimşek son sözlerinde “Suçlamaları kabul etmiyorum. Yalan ifadeyle tekrar tutuklandım” dedi.
Demirkale: Son sözlerimi sonra söyleyeceğim
Daha sonra söz verilen Dönemin İstanbul Jandarma istihbarat görevlisi Muharrem Demirkale, mağdur olduğunu savundu. Yargılamanın bitmediğini söyleyen Demirkale, son sözlerini daha sonra söyleyeceğini belirtti.Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Muhittin Zenit, ‘Hrant Dink’in ne suretle olursa olsun öldürüleceği’ bilgisini verdiğini söyledi. Zenit de mağdur olduğunu iddia etti. Açılan davanın kumpas davası olduğunu söyleyen Eski Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Merkez Amiri Hamza Celepoğlu, “farklı beklentilerle farklı bir karar vermeyin, adaletin terazisini bozmayın” dedi.
Ardından tutuksuz olan ve duruşmaya SEGBİS ile bağlanan sanıkların son sözleri alındı. Bütün delillere rağmen suçları olmadığını savunan sanıklar beraatlarını talep etti.17 Şubat 2006 tarihli ihbar evrakı ve Hrant Dink’e yönelik tehdit atmosferinden haberdar olan, adliye ve Agos önünde yapılan gösteri ve olayları bizzat izleyen kurum olmasına rağmen Hrant Dink’in korunması da dahil hiçbir şekilde harekete geçmeyen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler görevlerini ihmal etmediğini savundu. Cerrah son sözlerinde yine 47 yıl bu devlete hizmet ettiğini anlattı. Böyle bir suçlama ile karşılaşmadığını savunan Cerrah beraatını talep etti.
Sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından Mahkeme Başkanı Akın Gürlek kararın 11.30’da açıklanacağını duyurdu.
Mütalaada 11 sanığa beraat, 51 sanığa ceza istenmişti
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa 14 Aralık 2020’de açıklandı. Mütalaada, iddianamede olduğu gibi Dink cinayetinin Gülen Cemaati tarafından işlendiği iddia edildi.
Mütalaada cinayetin işlendiği dönemde İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve cinayetin tasarı aşamasında Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Engin Dinç ile cinayetten önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan sanık Sabri Uzun hakkında yalnızca “görevi kötüye kullanma” suçundan en fazla 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. 68 sayfalık mütalaada istenen cezaların bir bölümü şöyle: Cinayetin işlendiği dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer için “Tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Silahlı terör örgütüne üye olma”, “Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapis isteniyor.
Eski Trabzon Emniyet müdürü ve İstihbarat Daire başkanı Ramazan Akyürek için “Tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “Resmi belgede sahtecilik”, “Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından 21 yıl 6 aydan 40 yıla kadar hapsi isteniyor.
Cinayetin işlendiği dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olan sanık Reşat Altay için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından toplam 23 yıl 3 aydan 33 yıl 6 aya kadar hapis isteniyor. Dönemin Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Merkezi görevlisi Hamza Celepoğlu için “Anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Kasten öldürme” suçundan müebbet, “Silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarından da cezalandırılması isteniyor.
Gazeteci Ercan Gün için ise “Anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırılmasını istendi. Cinayetin işlendiği sırada Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Faruk Sarı hakkında ise ‘silahlı örgüt üyeliği’, ‘tasarlayarak kasten öldürme’, ‘resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek’, ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından hapsi isteniyor.
Hrant’ın arkadaşları duruşma öncesinde açıklama yaptı
Hrant’ın Arkadaşları, duruşma öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Bülent Aydın, “Hukuk mücadeleleri sonucu kamuoyunun bu cinayetin aydınlanması yönündeki talebinin baskısıyla süreç gelişti ve bugünlere gelindi. Türkiye tarihinde ilk defa bir siyasi cinayet davasında bu kadar resmi kişi yargılandı. En son mütalaada da bunların önemli bir kısmı hakkında önemli cezalar istendi. Belki bu cinayet tam olarak aydınlatılabilseydi bu ülkede daha öncede yaşanmış başka siyasi cinayetlerde de benzer süreçlerde işleyen mekanizma ortaya çıkmış olabilirdi. Bugün bu noktada değiliz dolayısıyla bir kez daha biz bitti demeden bu dava bitmez diyerek karar duruşmasına giriyoruz” ifadelerini kullandı. (evrensel)