Cuma, Kasım 7, 2025
Son Haber
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
Son Haber
No Result
View All Result
Home Edebiyat

İnsanlığın Kahkahasıyla Yazılmış Kitap: Decameron

Pınar Dağ by Pınar Dağ
23/10/2025
in Edebiyat, Kitap Önerileri, Manşet Haberler
A A
0
İnsanlığın Kahkahasıyla Yazılmış Kitap: Decameron
0
SHARES
746
VIEWS
Share on FacebookShare on TwitterShare on Whatsapp Send Mail

“Kim daha suçlu? Soylu bir ruhu çirkin bir bedene yerleştiren doğa mı, yoksa soylu ruh taşıyan bir bedene aşağılık bir işi uygun gören talih mi!?”

Edebiyat  tarihinde  bazı  yazarlar  vardır  ki  yalnızca  kelimelerle  değil,  kelimelerin ötesinde  bir  cesaretle  var  olurlar.  Giovanni  Boccaccio  işte o yazarlardan biridir. Orta  Çağ’ın  ağır  gölgesinde,  ölümün  soluğunun  her  eve  değdiği  bir  çağda  o, hayatı,  kahkahayı,  arzuyu  ve  insana  dair  bütün  çelişkileri  anlatmaya  cesaret
etmiştir. Onu büyük kılan, yalnızca kaleminin gücü değildir; onda asıl büyük olan, insanın  çıplak  gerçeğine  yüzünü  dönebilmesidir.  Dante,  ilahi  olanın doruklarına çıkarken Boccaccio yeryüzüne eğilir. Dante’nin evreni kutsal düzenin ihtişamıdır; Boccaccio’nun evreni ise gündelik hayatın kakofonisi.

“Dostluğun kutsal yasalarının bir dosta nasıl davranılması gerektiğini açıklamaya kalkışmayacağım. Dostluk bağının kan bağından, akrabalık bağından çok daha sıkı olduğunu  anımsatmakla  yetineceğim.  Dostlarımızı  biz  seçeriz,  akrabalarımızı  ise yazgımız belirler.”

Ve  ne  ilginçtir  ki,  bu  gündeliklik,  bu  sıradanlık,  onun  eserinde  bambaşka  bir ihtişama  dönüşür.  Çünkü  insan,  bütün  kusurlarıyla,  zayıflıklarıyla,  tutkularıyla onun  yazılarında  evrensel  bir  kahramana  dönüşür.  Decameron,  yalnızca  yüz hikâyeden  ibaret  değildir;  o,  insanlığın  varoluş  karşısındaki  en  eski  refleksini
hatırlatır: Anlatmak. Veba şehri kasıp kavururken, gençler kendilerini bir kır evine kapatır  ve  hikâyelere  sığınır.  Bu  bir  kaçış  değil,  bir  direniştir.  Ölüm  kapıda beklerken  hayatı  dillendirmek,  yaşamanın  kendisinden  bile  güçlüdür.  Anlatının gücü  tam  da  burada  gizlidir:  İnsan,  ölümü  aşamaz  belki  ama  kelimeyle  ona meydan okuyabilir.

Ve  işte  o  hikâyeler…  Ne  büyük  bir  zenginliktir!  Rahiplerin  riyakârlığı,  kadınların zekâsı,  âşıkların  oyunları,  tüccarların  kurnazlığı,  insanın  sınırsız  arzuları… Boccaccio’nun  kaleminde  hepsi  birer  tiyatro  sahnesine  dönüşür.  Bazen  güleriz, bazen utanırız; bazen düşünürken, bazen de suçüstü yakalarız kendimizi.

“Hepiniz  bilirsiniz  ki,  akılsızlık  insanı  en  büyük  saadetten,  en  derin  sefalete düşürebilir.  Buna  mukabil  akıl  insanı  en  büyük  tehlikeden  kurtararak  tam  bir huzura eriştirebilir.”

Onun  hikâyelerinde  kahkaha  yalnızca  eğlencelik  değildir,  kahkaha  aslında  bir ayna  işlevi  görür.  Kendimize  güleriz,  kendi  eksikliklerimizi  görürüz.  Orta  Çağ’ın katı  dogmalarına  karşı  Boccaccio’nun  edebiyatı  neredeyse  bir  özgürlük  bildirisi gibidir.  Çünkü  o,  insanı anlatır. Ne kutsalın yüceltilmiş figürlerine teslim olur ne
de dünyeviliği küçümser. Tam tersine dünyevilikte anlam arar.

“Bilhassa ortada hiç neden yokken kıskançlık eden kocalarına çektirmelerini gayet yerinde buluyorum. Eğer yasaları çıkartanlar her şeyi dikkate alsaydı, kanaatimce kadınlara  bu  bağlamda  uygun  görülen  ceza,  nefsi  müdafaa  sırasında  suç işleyenlere  kesilen  cezaya  denk  görülürdü;  çünkü  kıskanç  kocalar  yalnızca  genç
karılarının  hayatını  mahvetmekle  kalmazlar,  ölmeleri  için  de  ellerinden  geleni yaparlar.”

Boccaccio için insanın zaafı da, neşesi de değerlidir. O, zaafların içindeki hakikati görür; kahkahaların ardındaki acıyı duyar. Ve bunu öyle bir ustalıkla dile getirir ki, okuyan  kendini  hayatın  ortasında  yakalanmış  hisseder.  Boccaccio’yu  okumak, aslında  insanın  kendisine  bakmasıdır.  Çünkü  onun  hikâyeleri  sadece  Floransa
sokaklarının  insanlarını  anlatmaz;  bugünün  sokaklarında  yürüyen  bizleri  de anlatır.  İnsan  doğası  değişmez;  çağlar  geçse  de,  bin  yıllar  devrilse  de  arzular, hırslar,  zaaflar  hep  aynı  kalır.  Bu  yüzden  Decameron  yalnızca  14.  yüzyıl İtalyanlarının değil, insanlığın ortak kitabıdır.

Ve  en  önemlisi:  Boccaccio  insana  güvenir.  Her  şeye  rağmen  güvenir.  Ölüm  kol gezerken  bile  insanın  anlatıya,  söze,  kahkahaya  sarılmasına  bakar  ve  şöyle  der: “İnsan  hayata  tutunmayı  bilir.”  İşte  bu  güven,  onun  edebiyatını  zamansız  kılar. Çünkü insanı yüceltmek, insana inanmak, her çağda en büyük cesarettir.

Bugün biz Boccaccio’yu okurken yalnızca bir edebî ustayla değil, kendi içimizdeki yankıyla  da  karşılaşırız.  Onun  kahkahasında  kendimizi  duyarız;  onun hikâyelerinde kendi arzularımızı, kendi hatalarımızı, kendi sevinçlerimizi buluruz. Ve  belki  de  bu  yüzden,  asırlar  sonra  bile  Boccaccio  hâlâ  taze,  hâlâ  diri,  hâlâ bizimle  konuşuyor gibidir. Çünkü o, insanlık durumunu anlatır. Değil mi ki insan evladı, edebiyatın en büyük, en sonsuz, en varsıl konusudur.

Ve son söz Boccaccio’da:

“Dostluk kutsal bir şeydir. Yalnızca saygı duymak yetmez, sürekli övülmesi gerekir. Çünkü yüceliğin, dürüstlüğün anası; değer bilmenin, iyilik yapmanın bacısı; kinin, cimriliğin  düşmanıdır  dostluk.  Şahsi  çıkarları  bir  yana  itip,  istemeye  gerek bırakmadan, yararlanabileceği şeyden başkasını yararlandırır. Ne var ki dostluğun kutsal  sonuçlarına  günümüzde  daha  az  rastlanıyor.  Bu  ayıplanacak,  utanılacak durum  ölümlülerin  açgözlülüğünden  kaynaklanıyor.  Bireysel  çıkarlar  ağırlık kazandı, dostluk sonsuza dek dünyanın öbür ucuna sürüldü.”

Tags: DecameronGiovanni  Boccacciopınar dağ
Previous Post

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy cezaevinde: Libya davasında 5 yıl hapis

Next Post

Yeni Vergi Paketi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda: Kira istisnası kaldırılıyor, araç ve sağlık sektörüne yeni harçlar geliyor

Next Post
Yeni Vergi Paketi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda: Kira istisnası kaldırılıyor, araç ve sağlık sektörüne yeni harçlar geliyor

Yeni Vergi Paketi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda: Kira istisnası kaldırılıyor, araç ve sağlık sektörüne yeni harçlar geliyor

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güncel Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu
Manşet Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu

07/11/2025
Karadeniz’de gerilim: NATO’dan Romanya’ya ‘güçlü destek’ sözü
Dünya

Karadeniz’de gerilim: NATO’dan Romanya’ya ‘güçlü destek’ sözü

07/11/2025
İstanbul Havalimanı’nda “Benim babam Binali Yıldırım!” krizi
Manşet Haberler

İstanbul Havalimanı’nda “Benim babam Binali Yıldırım!” krizi

07/11/2025
Menenjit Meleği ile Cümbüşün Aşkı
Manşet Haberler

Menenjit Meleği ile Cümbüşün Aşkı

07/11/2025
YÖK’ün 44. yılında üniversiteler ayakta: “YÖK, Kayyum, Polis, Faşist Çeteler — Bu Abluka Dağıtılacak!”
Manşet Haberler

YÖK’ün 44. yılında üniversiteler ayakta: “YÖK, Kayyum, Polis, Faşist Çeteler — Bu Abluka Dağıtılacak!”

07/11/2025

Arşivler

  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Söyleşi / Podcast
  • Kitap Önerileri
  • Öykü
  • Manşetler
  • Dosyalar
  • Arşiv

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İSVİÇRE
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
    • AVRUPA
    • ORTADOĞU
    • ASYA
    • AMERİKA
    • AFRİKA
  • YAZARLAR
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • SÖYLEŞİ
  • YAŞAM
    • EĞİTİM
    • SAĞLIK
    • KADIN
    • LGBT
    • EMEK DÜNYASI
    • Podcast / Röportaj
  • SANAT
  • BİLİM
  • EKOLOJİ
  • FORUM
  • Languages

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik