Borrell, 5 yıl önce göreve başladığı dönemde yaptığı ilk toplantıda tartışılan konuların günümüzde de geçerliliğini koruduğunu belirterek, “Ukrayna’daki savaş, Orta Doğu ve İran ile ABD seçim sonuçları sonrasındaki ilişkiler” gibi başlıkların halen gündemde olduğunu vurguladı. AB’nin jeopolitik aktör olabilmesi için daha birleşik bir duruş sergilemesi gerektiğine dikkat çeken Borrell, “Eğer jeopolitik bir oyuncu olmak istiyorsak, daha birleşik olmalı ve dünyanın geri kalanına yaklaşımımızda daha gerçekçi davranmalıyız,” dedi.
Borrell, görev süresi boyunca AB içindeki fikir ayrılıklarını aşmak ve krizlere hızlı tepki vermek için çabaladığını ifade ederken, sonucun “hedeflerinin altında” kaldığını kabul etti.
“Gazze’de kıyamet gibi bir durum var”
Borrell, Gazze Şeridi’ndeki insani krizi “kıyamet gibi bir durum” olarak tanımladı ve kayıpların yüzde 70’inin çocuk ve kadınlardan oluştuğunu dile getirdi. “Lübnan’da 100 bin ev yıkıldı, Gazze’de ise 2 milyon insan yerinden edildi. Gazze’de kayıpların en yaygın yaşı 5. Bu, çocuklara karşı bir savaştır,” ifadelerini kullandı. Bu koşullar altında, üye devletlerin çoğunun İsrail ile diplomatik ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini düşünüp Borrell’in önerisini reddettiğini aktardı.
Borrell, bir gazetecinin üye ülkelerin öneriyi neden kabul etmediğini sorması üzerine, “Tarih hepimizi yargılayacak. Benim doğru olduğuna inandığım bir teklifle geldim, ancak üye ülkeler bu teklifi onaylamak zorunda değil. Bugün benim önerimi onaylamadılar,” yanıtını verdi.
İsrail ile ortaklık konseyi toplantılarının 2012 yılındaki çatışmalar nedeniyle askıya alındığını hatırlatan Borrell, bu durumun son 10 yıl boyunca herhangi bir üye ülke tarafından sorun edilmediğine dikkat çekti. Ayrıca, Hamas mensupları ve Batı Şeria’daki Filistin topraklarını işgal eden İsraillilere yönelik yaptırımların görüşüldüğünü, ancak bu konuda da uzlaşmaya varılamadığını aktardı. Ancak ABD Başkanı Joe Biden’ın bazı yasa dışı yerleşimcilere yönelik yaptırım kararının ardından bu konunun tekrar gündeme gelmesini umduğunu ifade etti.
Rusya ve Ukrayna Çatışması
Borrell, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını değerlendirirken, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “müzakere etmek değil, savaşı tırmandırmak istediğini” belirtti. “Bunun cezasız kalmasını önlemek zorundayız,” diyerek, her adımın Rusya’yı daha da tırmandırabileceğini vurguladı. Ayrıca Rusya’nın savaşını Kuzey Kore, İran ve Çin desteği olmadan sürdüremeyeceğini savunarak, Avrupa’nın stratejik sorumluluklarını üstlenme zamanının geldiğini dile getirdi.
Son olarak, Donald Trump’ın ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilmesini “fırsat” olarak değerlendiren Borrell, “Trump, Avrupalılar için kapasitemizi ve sistemimizi dünya sahnesinde net bir ses çıkarmak için kullanmak için bir fırsat sunuyor. Daha fazla güvenlik yatırımı yapmalıyız,” şeklinde konuştu.