Ezidiler katliamın “soykırım” olarak tanınmasını ve sorumluların yargılanmasını istiyor.
2014 yılının Haziran ayında Irak’ın Musul vilayetine saldırarak işgal eden IŞİD, 3 Ağustos’ta Ezidiler’in yoğunlukta olduğu Sincar kasabasına saldırdı.
Kasaba ve çevresindeki köyleri hedef alan IŞİD, son yılların en büyük katliamına imza attı. Örgüt, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 5 bine yakın insanı öldürdü. IŞİD binlerce Ezidi kadını da “savaş ganimeti” adı altında kaçırdı.
2014’te dönemin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani’nin talimatıyla IŞİD tarafından kaçırılan Ezidiler’i kurtarmak için merkezi Duhok’ta bulunan “Ezidiler’i Kurtarma Ofisi” kuruldu.
Ofis yönetimi 6 bin 417 kişinin IŞİD tarafından esir alındığını belgeledi.
Bunun üzerine çalışmalarını hızlandıran ofis 3 bin 570 kişiyi örgütün elinden kurtardı.
Saldırının ardında IKBY ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı araştırmalarda, bin 500’e yakın Ezidi kadının cinsel saldırıya maruz kaldığı, yaklaşık 400 bin Ezidi’nin göç ettiği belirlendi.
Birleşik Krallık ‘soykırım’ olarak tanıdı
IKBY ve sivil toplum kuruluşları, katliamın “soykırım” olarak tanınması için uluslararası alanda çalışmalar yürütüyor.
Son olarak Birleşik Krallık katliamı resmen ‘soykırım’ olarak tanıdı.
1 Ağustos’ta açıklanan karar Birleşik Krallık’ın Ortadoğu’dan Sorumlu Devlet Bakanı Lord Ahmad tarafından duyuruldu.
Ahmad, katliamda hayatını kaybedenler için adalet ve hesap verebilirliğin esas olduğunu belirterek, “Ezidi nüfusu dokuz yıl önce IŞİD’in elinde büyük acılar çekti ve bunun yansımaları bugüne kadar hissediliyor” dedi.
Avrupa merkezli Ezidi Kültür Vakfı Kurucu Başkanı ve Ezidi siyasetçi Azad Barış Birleşik Krallık’ın katliamı soykırım olarak tanımasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.