2 bin KHK’lı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi’nin bulunduğu Fransa’nın Strasburg kentinde buluştu, adalet talep etti.
Fransa’nın Strasbourg şehrinde geçen yıl ilk kez düzenlenen “Strasbourg Adalet Buluşması‘nın ikincisi bugün gerçekleştirildi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra Türkiye’den ayrılan yaklaşık 2 bin KHK’lı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Konseyi’nin bulunduğu All de la Robertsau Caddesinde bir kez daha adalet için buluştu.
AVRUPALI ÖNEMLİ ÜÇ İSME MEKTUP
KHK’lıları temsil eden Peacefull Actions Platformu’nun temsilcileri Yasemin Aydın, Rumi Ünal, ihraç Anayasa hukuku profesörü Hüseyin Demir’in Avrupa kurumlarında önemli görevlerde bulunan üç isme hitaben sunduğu mektupta, Türkiye’de devam eden hak ihlallerine dikkat çekilerek, AİHM’in bunlara kayıtsız kalmaması gerektiği, hak ihlali başvurularının gecikmeden sonuçlandırılması gerektiği vurgulandı.
Mektupta şu ifadeler kullanıldı:
“Ülkedeki tüm muhalif gruplara yönelik insanlık dışı uygulamalar hız kesmeden devam etmektedir. Bu yaygın ve sistematik ihlaller, ilgili BM organları tarafından ‘insanlığa karşı suç’ olarak nitelendirilmiştir. Bir kez daha tekrar edecek olursak, 15 Temmuz’dan sonra kapatılan üç binden fazla eğitim kurumu, binlerce yasal dernek ve el konulan en az 32 milyar dolarlık özel varlık konusunda hiç bir ilerleme kaydedilmedi. On binlerce kadın, yaşlı, hasta ve altı yaş altı yüzlerce bebek hala siyasi nedenlerle cezaevlerinde tutulmaktadır. Artık neredeyse her gün onlarca insan içi boş suçlamalarla tutuklanmaya devam etmektedir. Sistematik olarak ağır insan hakları ihlallerine maruz kalan binlerce insanın ümidi ise, Türkiye üzerinde bağlayıcı kararlar alma yetkisine sahip olan Avrupa Konseyi ve AİHM’in hukuku işletmesidir. Sözkonusu kurumların daha fazla gecikmeden bu insanlığa karşı suç teşkil eden eylemlere ilişkin hukuki pozisyonunu alması ve yükümlülüklerini derhal yerine getirmesi elzemdir. Bu zaman zarfında AİHM’den çıkan ve siyasi baskının mağdurları için bir nefes olan bazı kararlar için müteşekkiriz. Ancak Mahkeme’den beklentimiz, en kısa süre içinde, yarım milyondan fazla insanın sadece bir gazeteye abone olmak, bir bankada hesap sahibi olmak veya çocuklarını yasal olarak faaliyet gösteren okullara göndermek, dini bir sohbet grubuna katılmak veya bir mobil haberleşme uygulaması kullanmak gibi temel haklarını kullandıkları için zulme