Cuma, Kasım 7, 2025
Son Haber
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
Son Haber
No Result
View All Result
Home Manşet Haberler

Kızıldeniz’de Güç Mücadelesi ve Stratejik Önemi

Ahmet Hulusi Kırım by Ahmet Hulusi Kırım
19/02/2024
in Manşet Haberler, Yazarlar
A A
0
Kızıldeniz’de Güç Mücadelesi ve Stratejik Önemi
0
SHARES
549
VIEWS
Share on FacebookShare on TwitterShare on Whatsapp Send Mail

Ahmet Hulusi Kırım

 

Asya’yı Avrupa ve Atlantik dünyasına Süveyş kanalı ve Bab-el Mendeb boğazıyla bağlayan, en kısa ve maliyetsiz suyolu olan Kızıldeniz, dünyanın en önemli suyollarından biridir. Çünkü Süveyş kanalı olmasaydı Avrupa ve Atlantik’ten gelen gemiler Afrika’nın güneyindeki Ümit burnunu dolaşarak Hint Okyanusu’na ulaşacak, bu da ciddi bir zaman kaybı ve maliyete mal olacaktı. Bu nedenle, Avrupa ile Güney Doğu Asya arasındaki ticaret hacmi ve Çin, Japonya, Hindistan gibi büyük ekonomilerin Ortadoğu ile  ticari ve enerji bağlantılı ilişkileri göz önüne alındığında Kızıldeniz’in ve özellikle de Hint Okyanusu’na açılma noktasında bulunan Bab-el Mendeb Boğazının güvenliği ve kontrolünün küresel ve bölgesel aktörler için ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Kızıldeniz aynı zamanda bir turizm merkezidir. Keza bu deniz, deniz ticareti ve enerji aktarımındaki rolüyle de jeopolitik ve jeoekonomik anlamda da çok önemlidir.

 

İsrail’in Gazze işgali nedeniyle ikinci plana düşse de, Ortadoğu ve Afrika’da 20 kadar ülkeyi kapsayan Kızıldeniz Bölgesi, jeopolitik ve jeoekonomik olarak çok önemlidir. Öyle olduğu için siyasi istikrarsızlık ve iç savaşlara varan çatışmalar nedeniyle hep gündemde kalır. Özellikle Kızıldeniz’in Hint Okyanusu’na açılım noktasında bulunan Bab-el Mendeb Boğazı’nın güvenliği ve kontrolü küresel ve bölgesel aktörleri ciddi bir mücadelenin içerisine itmiştir. Senelerdir süren Somali ve Yemen’deki iç savaş, Mısır-Sudan,Eritre-Etiyopya sorunları  ile Hint Okyanusu Kızıldeniz bağlantısındaki deniz haydutluğu girişimleri de Kızıldeniz’in jeopolitik ve jeoekonomik önemi ile yakından ilgilidir. Bu bağlamda, bölge ülkelerinin dış politika stratejileri, küresel ve bölgesel aktörler ile ilişkileri ve hatta bu ülkelerdeki iç siyasal gelişmeler de Kızıldeniz odaklı rekabetten etkilenmekte ve aynı zamanda bu rekabeti etkilemektedir. DAEŞ ve El Kaide’nin faaliyetleri de bölgede (Yemen, Sina) çatışma iklimini besleyen önemli sorunlardır. Lakin bu çatışma iklimini besleyen esas amil, bölgenin jeopolitik ve jeopolitik olarak büyük emperyalist güçlerce taşıdığı önemdir. Küresel veya bölgesel güçler, bölgenin dünya ticareti, enerji ve taşımacılık alanında taşıdığı önemi bildikleri için bölge ülkelerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmaktalar. Bu süreç etnik, mezhepsel veya tarihi düşmanlıklar kullanılarak kurgulanan vekalet savaşlarıyla yürütülmektedir.

Son dönemlerde, küresel/bölgesel aktörlerin Kızıldeniz çevresine nüfuz edebilmek ya da bölgedeki gelişmeleri yakından takip edebilmek için ortaya koydukları en önemli politika, bölgede askeri üs elde etmektir. Bu anlamda, ticari işleyiş ve enerji tedariki anlamında bölgeye bağımlı Çin’in Cibuti’de askeri üs edinmesi bölgedeki stratejik mücadeleyi bir kez daha gündeme getirmiştir. ABD Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Almanya’nın Cibuti’de, deniz korsanlarına karşı da mücadele etmek için konumlandırdığı askeri üssü bulunmaktadır. Türkiye’nin de Somali’de askeri üssü mevcuttur.

Bugün itibariyle dünya toplam ticaretinin %13’lük bölümü Kızıldeniz üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu rakam oldukça yüksektir. 2016 yılı istatistiklerin göre Bab el Mendeb boğazından geçerek Kızıldeniz’e giren ham petrol ve işlenmiş petrol miktarı günlük 4.8 milyon varildir ve her geçen sene bu oran yükselmektedir. Enerji ticaretinin yaklaşık % 35’i, Küresel konteyner trafiğinin % 30’u ve yıllık 800 milyon ton tahıl ticareti Kızıldeniz üzerinden gerçekleşiyor. Bu veriler, Aden Körfezi ve Bab el Mendeb bağlantısının ne derece stratejik önem taşıdığını göstermektedir. Küresel enerji pazarları ve dünya ticareti açısından bu derece önemli olan Kızıldeniz ile küresel/bölgesel aktörlerin ilgilenmeleri “zorunlu” iken, bölgede cereyan eden siyasi çalkantıları da suyolu ile ilişkilendirmek gerekmektedir. Zira bu siyasi gelişmeler, Kızıldeniz odaklı enerji ve ticari girişimlerini olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahiptir. Bu sorunlardan en önemlisi Kızıldeniz’in Hint Okyanusu’na açıldığı bölgede görülen deniz korsanlığıdır. Diğer önemli bir sorun Afrika Boynuzu’nun en kritik noktasında bulunan Somali’de iç savaş ve terör nedeniyle devlet otoritesinin mevcut olmayışıdır. Bu durum çok geniş topraklara sahip ülke içinde ve kıyılarında istikrarı ve güvenliği ortadan kaldırmıştır. Kızıldeniz’de bölgesel istikrarı olumsuz etkileyen diğer bir gelişme ise Yemen’deki mezhepsel görünüşlü iç savaştır. Bu savaş başlangıçta yerel bir mücadele olarak görülmesine karşın 2015’den sonra bölgesel bir krize dönüşmüştür. İç savaşa, Suudi Arabistan ve BAE’nin aktif olarak mevcut Sünni yönetim yanında katılması savaşı daha kanlı bir boyuta taşıdı. Suudi Arabistan’ın bu savaşa dahil olmasının en önemli nedeni, Şii Husiler özelinde bölgesel rakibi İran’ın Suudi Arabistan sınırına konumlanacak olması ve güvenlik kuşağı olarak gördüğü Yemen’i kaybetme korkusudur. Bir diğer neden ise ülkenin en önemli petrol rezervlerinin olduğu Kat’if Eyaleti’nde yaşayan Suudi Arabistan vatandaşı Şiilerin gördükleri baskı nedeniyle rejim aleyhine ayaklanacakları korkusudur.

Çin’in, Kızıldeniz odaklı planları ve hamleleri de bölgedeki rekabeti artıran ve gelecekte en fazla konuşulacak konulardan birisidir. Pekin “Deniz Kuşak Yol” projesi ekseninde Kızıldeniz’i çok önemli bir rota olarak görmektedir. Zira bu inisiyatif kuzey-güney hattında Kızıldeniz’den geçmektedir. Bu ülkenin AB ve Akdeniz pazarlarına yaptığı mal ihracatının ve hatta Doğu Afrika ile yürüttüğü ticaretin önemli bölümü Kızıldeniz üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Stratejik öneme sahip bir suyolu niteliği taşıyan Kızıldeniz’de yaşanan gelişmeler küresel ve bölgesel güçler tarafından yakından takip edilmektedir. Bu aktörler birbirlerinin hamlelerini yakından izlemektedir. Satranç tahtası üzerindeki hamlelere benzer şekilde eylemliliklere giriyorlar. Kısacası dünya küçülmüş, fakat özellikle küresel aktörler arasındaki mücadele, benzer sebeplerle süreklilik kazanmıştır.

Tags: afrikaAhmet Hulusi Kırımasyaavrupakızıldenizküresel enerji
Previous Post

Havada

Next Post

Dersim Tertelesi Bitmedi

Next Post
Dersim Tertelesi Bitmedi

Dersim Tertelesi Bitmedi

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güncel Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu
Manşet Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu

07/11/2025
Karadeniz’de gerilim: NATO’dan Romanya’ya ‘güçlü destek’ sözü
Dünya

Karadeniz’de gerilim: NATO’dan Romanya’ya ‘güçlü destek’ sözü

07/11/2025
İstanbul Havalimanı’nda “Benim babam Binali Yıldırım!” krizi
Manşet Haberler

İstanbul Havalimanı’nda “Benim babam Binali Yıldırım!” krizi

07/11/2025
Menenjit Meleği ile Cümbüşün Aşkı
Manşet Haberler

Menenjit Meleği ile Cümbüşün Aşkı

07/11/2025
YÖK’ün 44. yılında üniversiteler ayakta: “YÖK, Kayyum, Polis, Faşist Çeteler — Bu Abluka Dağıtılacak!”
Manşet Haberler

YÖK’ün 44. yılında üniversiteler ayakta: “YÖK, Kayyum, Polis, Faşist Çeteler — Bu Abluka Dağıtılacak!”

07/11/2025

Arşivler

  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Söyleşi / Podcast
  • Kitap Önerileri
  • Öykü
  • Manşetler
  • Dosyalar
  • Arşiv

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İSVİÇRE
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
    • AVRUPA
    • ORTADOĞU
    • ASYA
    • AMERİKA
    • AFRİKA
  • YAZARLAR
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • SÖYLEŞİ
  • YAŞAM
    • EĞİTİM
    • SAĞLIK
    • KADIN
    • LGBT
    • EMEK DÜNYASI
    • Podcast / Röportaj
  • SANAT
  • BİLİM
  • EKOLOJİ
  • FORUM
  • Languages

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik