Hüseyİn Habip Taşkın
24.02.2022
78’liler konuşuyor, konuşmalıdırlar. Bir dönemi yaşadık, TC devletini yıkıp yerine Sosyalizmi kurmayı hedefledik. Her siyasi hareket mücadele alanında illegal ve legal olarak aktif rol aldılar. Hareketlerin içinde ki devrimci unsurlar özgüvenleriyle, fedakarlıklarıyla var güçleriyle çalıştılar.
Fabrikalarda, tarlalarda, gecekondularda, yaşamın her alanında devrimciler vardı. Halkın sorunlarına çözümler ürettik. Daha doğrusu her alanda çözümler ürettik. İnsanlar yığını devrimcilere güvendiler, yanlarında yer aldılar.
Cezaevine düşenler oldu. Polis sorgusunda işkenceden geçenler oldu. Faşistler tarafından öldürülenler oldu. Halk ile dayanışma devam ediyordu.
11 Eylül 1980’ne kadar mücadele dolu dizgin gidiyordu. Öyle bir an geldi ki 12 Eylül 1980 askeri darbesi geldi. Devrimci mücadelenin hızı birden düştü. Neden?
78’liler kendilerini sorgulamaya bireysel olarak çoktan başladılar. Bireysel düşünme ikili, üçlü derken çoklu konuşmalara döndü. 12 Eylül 1980 Askeri Darbe döneminde yenildik. Yenilmemizin birçok nedeni vardır. Peki o günün devrimci hareketleri yenilginin nedenlerini konuşup, mücadele veren yoldaşlarına açıkladılar mı? Ders çıkardılar mı?
Çoğunluğu oluşturan 78’liler bugünkü var olan devrimci hareketlerin içinde değillerdir. Bağımsız duran olsa da, bozuk düzenin işleyişine sessiz kalmayarak protestolarını yapıyorlar.
Benim gözlemlemelerimden birisi şudur! Her 1 Mayısta devrimci hareketlerin içinde gençlerimiz yürüyor. 1Mayıs sonrasında gençlerimiz devrimci hareketlerin içinde yoklar. Grup Yorum, Kardeş Türküler, Ali Asker ve diğerleri geldiğinde gençlerimizin çoğunluğunu görürüz. Konser sonrasında göremeyiz. Neden?
78’liler, kısacası geçmişleriyle yüzleşip, ileriye doğru adım atmalıdırlar. Ortada konuşulacak birçok konu var. Neden toparlanamıyoruz? Neden kendimizi yenilemiyoruz?