Kalabalık, “Sivas laiklere mezar olacak” ve “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” gibi sloganlar atıp tekbir getirerek Madımak Oteli’nin önüne doğru yürümeye başladı. Ve sonunda Madımak Oteli ateşe verildi.
35 insan katledildi, sanıklar bir bir firar etti… Dava meçhule kaldı.
Demokrasi İçin Birlik (DİB) 29. yılına giren Madımak Katliamı ile ilgili açıklama yaptı.
Katliam davasındaki cezasızlığa ve davanın zaman aşımı riskine dikkat çekilen açıklamada, “Alevilere devlet eliyle yöneltilen ayrımcılık ve şiddet sürüyor. Katliamlara neden söylem ve uygulamalar değişmedi” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, katlimın sanığı Ahmet Turan Kılıç’ı affetmesi hatırlatılan açıklamada özetle şöyle:
“Sanıkların avukatları iktidar partisinden milletvekili, yüksek bürokrat, belediye başkanı olarak ödüllendirildi.
Maraş, Çorum, Gazi, Roboski, Suruç, 10 Ekim… Bu katliamların devletin bilgi ve yetkisi dahilinde gerçekleştirildiği, sorumluların hükümetin ve ordunun en üst düzeylerindeki kişiler olduğu artık gizlenemiyor. Zaten katiller de gizlenmiyor.
“Bin operasyonla övünen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın uyuşturucu, kara para bağlantılarının, mafya ilişkilerinin televizyonlardan hergün ortaya dökülmesi gibi pislik adeta bastığımız topraktan fışkırıyor.
Yüzleşme ve hesaplaşma
“İnsanlık suçlarında helalleşme değil hesaplaşma gerektiği gerçeği bir yana, yüzleşme-hesaplaşma süreci kararlı bir toplumsal muhalefete ihtiyaç duyuyor ve baştan aşağı siyasi bir süreç olarak örülmesi gerekiyor.
“Yüzleşmenin en çok özgürlüğe, örgütlülüğe, etkin ve işlevsel bir tarzda oluşturulmuş adalet-yargı mekanizmalarına ihtiyaç duyduğunu göz ardı etmek, toplumun adalet-yüzleşme ihtiyacını egemenlerin işine gelecek tarzda sönümlendirmekten başka bir işe yaramıyor.
“Hesaplaşılmadıkça, Maraş ve Çorum’un üzerine Madımak, Dersim katliamının üstüne Roboski geliyor. Yeni Madımakların olmaması için meseleyi kapatmak değil, tam tersine toplumsal muhayyileyi canlandırmamız gerek.”