Mektuplar&Rüyalar  Cevher ve Usta

HomeManşet Haberler

Mektuplar&Rüyalar Cevher ve Usta

Naim Kandemir

Siyasal İslamın 20 yıllık iktidarında muhalif cephede sorun var, biliyoruz. Bir kesim, halkın cahilliğine işaret edip; kömüre, makarnaya toplumun ve ülkenin geleceğini sattığını söylüyor; bu, tamamen yanlış da değil…

Gerçekte asıl mesele şu: iktidar; sinsice orduyu, polisi, bürokrasiyi, yargıyı, medyayı, velhasıl neredeyse komple devleti ele geçirdiği halde; bu halkın yarısı son 3-4 seçimdir siyasal İslama hayır diyor, yarı yarıya siyasal İslam gelip tosladı bu teslim olmayan halkın sandıktaki duvarına.

Şimdi soralım. Halk daha kendi başına ne yapacak? Halkın yüzde kaçı siyasal İslama hayır desin ki bizim sol bu iktidarı yerinden edebilecek mahareti gösterebilsin?

Bugüne kadar dünyada gerçekleştirilen devrimlerde ülke nüfusunun yüzde kaçı örgütlü mücadeleye katıldı ve devrim başarıya ulaştı? Devrimini yapan ülkelerde bile nüfusun yaklaşık yüzde onu örgütlü mücadeleye katılmıştır. Ayrıca devrim tarihsel olarak doğrudur ancak bugün bulunduğumuz süreçte temel örgütlenme ekseni demokrasi olmalıdır.

Bunları belirttikten sonra şunu yazmakta abes yok: bu ülkede, son 3-4 seçimdir iktidar hayır duvarına halk tarafından sandıkta toslatıldıysa ve ülke Cumhuriyet tarihinin en beter ekonomik ve siyasi krizine sokulduğu, enflasyon halkı delirtme kertesine geldiği halde, ülkenin ve toplumun başından bu belayı defedememenin sorumlusu sol-sosyalist muhalefet unsurlarıdır.

Sosyalist hareketin 68 ve 78 kuşaklarının hareketli mücadele dönemlerinde farklı nedenlerle de olsa dikey örgütlenmeye önem vermelerini o sıcak mücadele günleri için anlayabiliriz.

Ama iki kuşağın yenilgileri sonrası mücadeleyi sürdürme iddiasıyla ortaya çıkmış olan grupların da yine onlar gibi dikey örgütlenmeye teslim olup yatay örgütlenmeye önem vermemeleri yanlışı yapıldı. ’80 sonrası bugünlere gelinmesinin en önemli nedenlerinden biridir bu. Bugünün temel örgütlenme ekseni demokrasi’nin örgütlenme şekli elbette blok’tur…

Halkı değil, birbirlerini örgütleyen sosyalist yapıların halktan kopuk, güdük kalması kadar normal bir şey olamaz. Sosyalist yapı-örgüt olarak bu ülkede ne yapacaksan bu halkla yapacaksın! Malzeme bu. Amacına uygun değilse malzeme; sabırla o amaca uygun hale gelmesi için işleyeceksin.

Önce sen bir tezgâhın başına geç, ustalığını göster; diyelim, sen ustasın ama cevher ustalığına hoyratça direniyorsa, tamam; o zaman, o halk celladının kılıcını bilemeye devam etsin! Bazen halklar Hanya’yı Konya’yı görmeden doğru yolu bulamaz.

  1. 08. 2022

Ankara

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments