Zirve maratonu devam ediyor: Brüksel’deki AB zirvesi ve Güney Almanya’daki G7 buluşmasının ardından, NATO devletlerinden temsilciler salı ile perşembe günleri arasında Madrid’de bir araya geliyor. Zirvede, önümüzdeki on yıla ilişkin bir strateji belgesinin kabul edilmesi bekleniyor. Avrupa basını, ne zaman ve nerelerde silahlanmak gerektiğini tartışıyor.
Rusya daha da zayıflatılmalı
General Waldemar Skrzypczak, Wprost’ta Moskova’nın zayıflığından artık askeri bakımdan da istifade edilmesini istiyor:
“NATO, Ukrayna’ya yakalaması gereken bir fırsat borçlu. Rus ekonomisi ve ordusu, uzun bir süre olamayacağı kadar zayıf bir durumda. Siyasi bakımdan ise Rusya şimdiden kısmen izole edilmiş halde. Müttefikleri askeri bir destek sunmayı reddediyor. Rusya’yı zayıflatma süreci devam etmeli ki gelecekteki Avrupalı nesiller bir daha asla savaş tehdidinin gölgesi altında yaşamak zorunda kalmasın. (…) Madrid’deki zirvede bu tavrın sergilenmesini bekleyebiliriz.”
Putin garantilerin geçerli olacağına ikna edilmeli
Financial Times’a göre NATO, doğu kanadını savunma konusunda ciddi olduğunu açıkça göstermeli:
“Dokuz NATO ülkesi, ekonomik çıktılarının yüzde ikisini savunmaya harcama hedefine ulaşmış durumda. Diğer 19’unun ise bunu 2024’e kadar gerçekleştirmeye yönelik ‘net planları’ var. Ancak Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ve Ukrayna’nın doğusundaki bazı bölgeleri işgal etmesinden bu yana Batılı müttefikler, somut adımlarla desteklenmeyen çok sayıda açıklama ve beyanda bulundu. Öncelik, Putin’i ittifakın güvenlik garantilerinin bütün üyeler için eşit düzeyde geçerli olduğuna ikna etmeye verilmeli.”
Bir sonraki zirveyi bekleyemeyiz
Postimees, Estonya’nın Rusya sınırını etkili bir şekilde güvenceye almak için vaktin neden daraldığını şöyle açıklıyor:
“Rusya’nın Ukrayna’yla işi bittiğinde, ordunun yaralarını sarması için iki ila üç yıla ihtiyacı olacak. Sonrasında ise (NATO Antlaşması’ndaki) 5. maddeyi test edebilecekler. Estonya’nın savunmasından sorumlu olanların hesap ettiği zaman aralığı işte bu. (…) Mordor’un saati Estonya’nın aleyhine işliyor. NATO zirveleri her bir buçuk ile iki yılda bir düzenleniyor. Alınan kararların ve siyasilerin vardığı anlaşmaların kışlalar inşa edilerek, ekipman ve askerlerin yerleri değiştirilerek hayata geçirilmesi aylar alıyor. Bir sonraki zirveyi bekleyecek vaktimiz yok.”
Barışı sağlamak yerine savaşı kışkırtmak
Caydırıcılık stratejisi barış getirmeyen NATO başarısız oldu, diyor eldiario.es:
“Güç kullanımının barışı sağlamanın tek yolu olduğu inancından beslenen savaş çığırtkanlığı kültürü, NATO’nun her adımına nüfuz etmiş durumda. Bu da onu varsayımsal düşmanlarını askeri hegemonyayla yıldırmaya çalışan, üyelerinin ekonomilerine kan kaybettiren ve her yere kaos, yıkım, korku ve nefret yayan kolektif bir tehdit haline getiriyor. NATO, Avrupa’ya güven sunmayı başaramadı ve Ukrayna’daki savaşta uyguladığı stratejisi, geride kendini ABD silahlarının kollarına bırakmaktan daha iyi bir çıkış yolu bulamayan harap ve yaralı bir kıta bırakacak.”
Ukrayna için vakit daralıyor
Diena, Ukrayna’ya yalnızca vaatler verilmesini değil, bu vaatlerin zamanında yerine getirilmesini de istiyor:
“Böylesi bir yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyacı olan Ukrayna’ya ilave destek sağlanması, Letonya ve bölgemiz için anlamlı olacaktır. Bu konuyla ilgili olumlu kararların alınması oldukça muhtemel, ancak taahhütlerin yerine getirilmesi ve sürelere riayet edilmesi meselesi, en başta da bazı “eski” Avrupa ülkeleri söz konusu olduğunda önemini koruyacak. Şimdiye kadarki uygulamalar, özellikle Almanya’nın vaat edilen silahların tedarikinde pek acele etmediğini gösterdi.”
Madrid güney kanadı konseptini kabul ettirmeli
La Vanguardia, İspanya’nın ev sahibi olarak kendi çıkarlarını da savunmasını umuyor:
“En önemli husus, NATO’nun önümüzdeki on yıla yönelik yeni stratejik konseptinin tartışılması ve onaylanması olacak. (…) İspanyol hükümeti aynı zamanda yeni stratejik konseptin, güney kanadını ve barındırdığı göçün siyasi silah olarak kullanılması gibi riskleri de bilhassa göz önünde bulundurmasını ümit ediyor. (…) İspanyol hükümeti, güney kanadındaki riskleri sonuç belgesine dahil ettirmeyi başarırsa -ki bu muhtemel- hayli karmaşık bir zirve buluşmasının başarıya ulaştığını söyleyebilecektir.”