İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, 3 Haziran’da Gaziosmanpaşa’da düzenlenen mitingde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik ifadeleri nedeniyle resen soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Özel’e, “yargı görevini yapanı tehdit” (TCK 265/2-1) ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” (TCK 125/3-a-4) suçlamaları yöneltildi.
Başsavcılık yaptığı yazılı açıklamada, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, ilimizde düzenlenen mitingde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın Gürlek hakkında sarf ettiği sözlerden dolayı iki ayrı suçtan re’sen soruşturma başlatılmıştır” ifadelerine yer verdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Özel’in açıklamalarının yargı bağımsızlığına doğrudan saldırı niteliği taşıdığını savundu. “Bu pervasız ve sorumsuz açıklamalar doğrudan hukuk devletini hedef almaktadır” diyen Tunç, şu ifadelere yer verdi:
“Hiç kimse yargı mensuplarımızı hedef gösteremez. Anayasa’nın 138. maddesi, yargının hiçbir kişi ya da kurumdan talimat almayacağını teminat altına alır. Hukuki süreçler devam ederken soruşturmayı yürüten savcıya yönelik tehdit ve hakaretler hukukla bağdaşmaz. Yargı bağımsız ve tarafsızdır. Bu tehditlere boyun eğmeyecek, sadece hukukla karar verecektir.”
Özgür Özel Ne Demişti?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan davalar ve belediye başkanlarına yönelik operasyonlar nedeniyle partisinin başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin Gaziosmanpaşa ayağında konuşmuştu.
Konuşmasında sert eleştirilerde bulunan Özel, Akın Gürlek’e atıfta bulunarak, “Bu ülkenin yargısı bu kişinin elinde oyuncak oldu” ifadelerini kullanmış ve Gürlek’in geçmişteki siyasi davalardaki rolünü hatırlatarak ağır dille eleştirmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, daha önce aralarında Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay gibi kamuoyunda tartışmalı davalara bakan mahkemelerde görev almış, verdiği kararlarla uzun süredir muhalefet ve hukuk çevrelerinin tepkisini çekmişti.
CHP çevreleri, açılan soruşturmayı “ifade özgürlüğüne darbe” olarak nitelerken, iktidar cephesi yargı mensuplarının korunmasının anayasal bir zorunluluk olduğunu vurguluyor.







