SELO’YA MEKTUP

HomeManşet Haberler

SELO’YA MEKTUP

Sevgili Selo,

Bir yıl geçti çabucak. Koydun bizi bu deli panayırında yapayalnız. Buralar bıraktığından daha beter. Sen leb demeden leblebiyi anlardın; buralar çer çöp, betonun içinden fışkıran bir dal gibi yine de umudun askerleri var hâlâ memlekette.

Hani sen yatılı okurken ilk gençlik yıllarında yazları sirklerde çalışmıştın ya- gerçi bundan ne zaman bahsetmeye kalksam hep kaş göz edip dururdun bana!- hah işte öyle son zamanlarda memleket. Adeta Medrano Sirki’ne döndü etraf. Her numara var bu sirkte; aslanı ateş çemberinden geçirten, trapezde ellerini bırakıp havada taklalar atan, şapkadan tavşan çıkartan… ne ararsan… Çoğu bilse de burada yapılanların illüzyon olduğunu, yine de sirk tıklım tıklım. Yani tek suçlu sirkçiler değil, her gece bilet alıp gösteriyi seyrettikçe mest olanlara ne demeli? Aslında ben sirkleri çocukluğumdan beri severim ama inanki eski sirkler çok masum kaldı günümüzdeki sirkten.

Ülkece finale hazırlanılıyor. Yalnız, bu maçta FİFA ve kuralları yok. Hakemler, VAR’cılar önceden ayarlanmış. Yetmemiş; rakip takımın forvetleri önceki maçlarda son maçta oynayamayacak kadar sakatlanmışlar. Bu da yetmemiş rakip takımın oyuncularına eski Mekap benzeri ayakkabılar giydirilip, kendi takımlarının oyuncuları kramponları çekmişler. Seyirci de demiyor ki senin gibi; bu nasıl oluyor canım? Sen halk adamıydın; ne dersin, dezavantajlı duruma getirilmiş bu takım son maçı kazanabilir mi?

Duydum sesini Selo, aktarıyorum arkadaşlara:

-Halk yeter galan, derse olur!

26.12.2022

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments