ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu, cuma günü teknoloji şirketlerinde uzmanlaşmış Silicon Valley Bank’ın kontrolünü devraldı. Bu, 2008/2009 mali krizinden bu yana görülen en büyük banka iflası. ABD Merkez Bankası FED, diğer bankalara destek olmak amacıyla yeni bir kredi programını devreye soktu. Pek çok yorumcu yalnızca çöküşün doğrudan sonuçlarından değil, verilen yanıtlar sonrasında yaşanabileceklerden de endişe ediyor.
Ucuz para gelmeyince start-up’lar batıyor
Webcafé‘ye göre teknoloji start-up’ları balondan başka bir şey değiller:
“Hiçbir şey üretmeden devasa tutarlarda paralar toplayan start-up’lara yatırım yapmak, kolay finanse edilebildikleri sürece işe yarıyordu. Ta ki FED faizleri artırana kadar. Faiz oranlarının yükselmeye başlaması reel ekonomi için de tehlikelidir; ancak burada, sattıkları mal ve hizmetlerin özgül değeri onları korur. … Eve köpek maması sipariş etme uygulaması fikri olan bir start-up içinse faizlerin yükselmesi sonları olabilir, çünkü bütün gelirleri bu fikre yapılan yeni yatırımlardır. Kendi başlarına hiçbir değerleri yoktur.”
Mevduatları güvenceye alın ama bankayı kurtarmayın
The Daily Telegraph, hükümetlerin 2008’deki hataları tekrarlamaması gerektiği uyarısında bulunuyor:
“Mevduat sahipleri gerekirse kamu fonları aracılığıyla korunmalı. Bankada paranız varsa, ona ulaşabiliyor olmanız gerekir. Diğer her şey, bütün finans kurumlarına ve bunun neticesinde kâğıt paraya olan güvenin tamamen yitirilmesi anlamına gelir. Ancak, 2008 ve 2009’dan farklı olarak bankaların gerçekten kapatılması gerekebilir. Bu yüzden hisse sahipleri zarara uğrayacaklarsa, şanslarına küssünler. Başarısız bankacılara bir kez daha kefil olamayız.”
Tali hasar
Ekonomist Domenico Sinisclaco, La Repubblica’da fiyaskodan ABD Merkez Bankası’nın izlediği para politikasını sorumlu tutuyor:
“[Son faiz artırımlarının] şirketleri özellikle ilk kuruldukları zaman finanse eden münferit bankalara yönelik olumsuz sonuçlar doğuracağı öngörülüyordu. … Faiz oranları arttıkça, SVB’nin bilançosunda tahvillerin değeri diğer bankalara kıyasla daha fazla düşmeye başladı. Bankanın sermayesi, bu değer kaybını karşılamaya yetmedi. Nihayet yönetim, belli ki yanlış bir şekilde tahvilleri ihraç değerinin altında satmaya ve Goldman Sachs aracılığıyla 2,7 milyar dolarlık yeni bir sermaye temin etmeye çalışmaya başladı. … Güven kazanmaya çaba gösterilecek yerde bu alelade tedbirlerin uygulanması panik yarattı.”
Düzenleme açısından mihenk taşı
Frankfurter Allgemeine Zeitung’a göre, iflası yeni bir mali krizin emaresi olarak görmek için henüz erken:
“SVB’nin çöküşü, yönetiminin tamamen yanlış bir değerlendirmesine dayanıyor. Fikir çok çekiciydi: Düşük faiz zamanlarında cazip görünen uzun vadeli tahvillere yatırım yapıldı. Ama düşünüldüğü gibi olmadı. … Yönetimin başarısızlığını münferit bir vaka olarak geçiştirmek akıllıca mı olur? Buna da yanıt ‘hayır’. Benzer faiz bombalarının hangi bankaların elinde patlayacağı yakında belli olacak. Mali krizden sonra kabul edilen ve sıklıkla çok katı olmasıyla eleştirilen düzenlemenin acaba gerçekten yeterince katı mı olduğu sorusunun yanıtını, mali kriz 2.0 tehlikesinin yaklaşıp yaklaşmadığı gösterecek.”