Cumartesi, Kasım 8, 2025
Son Haber
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
Son Haber
No Result
View All Result
Home Günlerden Sızan

SORULMASI GEREKEN SORU

Naim Kandemir by Naim Kandemir
08/05/2025
in Günlerden Sızan, Manşet Haberler, Yazarlar
A A
0
SORULMASI GEREKEN SORU
0
SHARES
1k
VIEWS
Share on FacebookShare on TwitterShare on Whatsapp Send Mail

Sırrı, bizlerin evvelâ eski bir arkadaşı. Hatta benim ona, belki de can borcum var. Sol içi şiddet yanlılarının saldırısından beni koruduğu için. Fakülte sonrası çok az görüşsek de, sevdiğim  bir arkadaştı. Sözün burasında, Sırrı’nın bir özelliğini  tespit etmiş olayım; şeytan tüyü var dediklerinden!

Hayatının ‘Barış Süreci’yle ilgili kısmı daha çok genelin ilgisine mazhar oldu. Ben de o meyanda düşündüklerimi yazayım. Barış sürecinin tarafları o kadar birbirine güvensiz ki iki tarafın da direkt elemanı olmayan birine ihtiyaç duydular bu süreçte! Sırrı’yı seçmelerinin nedeni hakemlikten ziyade Sırrı’nın her iki halk içinde kazandığı sempatiydi ve bunu iki taraf da değerlendirmek istedi. Yoksa barış süreçlerinin teknik olarak sağlıklı yürütülmesinde dünyada bu alanda formasyon sahibi kişiler tercih edilir normalde. Bu tespit bizi öncelikle sürecin başlangıcında bir samimiyetsizlik olduğunu görmeye götürür. Sırrı’nın bunu görmemesi mümkün değil, zira 2013’te yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdikleri süreçte dananın kuyruğu iradi olarak Dolmabahçe’de kopmuştu. Bunu yapan aktör ve diğer tarafın aktörü halen iş başındalar. Zemin aynı, olay benzer, münazara heyeti neredeyse aynı, peki o zaman ne oldu da bu sefer şerden hayır çıkacak?(Birinci barış süreciyle ikincisinin farklı nedenleri olduğunu unutmadan…).

Bana göre de aslında ortada barış süreci falan yok. Suriye’nin dış desteklerle ve esas olarak da Rusya’nın Suriye’deki konumunu kullanarak kendisi için daha stratejik olan Ukrayna savaşında durumu ABD ile anlaşıp kendi lehine bağlamasıyla Esad’ı satıp, başı bozuk bir grubun HTŞ adıyla bir süreliğine İsrail ve ABD’nin Suriye’de taşeronu olarak atanmasıyla bu sürecin düğmesine basıldı. Bu süreçte ve İsrail’in bölgede kalıcılaşarak sınırlarını genişletmesi için bir vurucu güce ihtiyaç vardı. Buna YPG, IŞİD’le mücadeleden beri hazırdı ve topladığı bonuslar da onu bu büyük ikiliye tercih ettirdi.

Gelinen bu noktada Kürt Hareketi’nin Kuzey Suriye’de kademeli olarak ete kemiğe büründürülmesi gerektiğinden ve bunu bozacak fiili güç Türkiye olacağından gerekli uyarılar Trump tarafından yapılmış olmalı ve Türkiye yönetiminin de telâkki ettiği bu emri halkına barış adıyla sunması gerekti; zira otoriter bir başkanlık olsa da, memlekette sandık ve Meclis tuluatı hâlâ sürmekte. Kürt Hareketi bunu bilemeyecek değil, onlar da, özellikle önderlerinin yapısı gereği, bu barış süreci mizanseni içinde Türkiye’den de ufak tefek haklar kopartabiliriz diye bu mizansene dahil oldu veya yüksek emre uydular. Bu tiyatronun sonunda iki tarafın yöneticileri kârlı çıkacak(tı); içte, ülkeye barışı getiren olunup yeniden ve belki de ölünceye dek seçilmek garanti altına alınacaktı, ama turpun büyüğünü Kürt Hareketi kazanmış olacaktı, Kuzey Suriye’deki temelin üstüne kat çıkma planları yaparak! Tabii, tapuya işlenmeyen yapının başına ileride neler getirileceği emperyal güçlerin ajandalarındaki planlarına, haritalarına bağlı…

Aslında manzara ortalığa salınan suni sise rağmen netti. Bu piyesin içinde olanlar bunu göremedi mi? Gördülerse dostlar alışverişte görsünler mi dediler? Bunun birçok yanıtı olabilir…

Bu süreçte iki tarafın da seçebileceği kanaat önderleri içinde en uygunu Sırrı’ydı. O uygunluk onun birçok melekeye sahip olması ve halk adamı olmasındandı. Sonuçta bizim toplum ağırlıklı olarak Doğu toplumu ve hâlâ şifahi kültürden yakasını kurtaramamış bir toplum. Dikkat edilirse Sırrı’yı bu işe dahil olduğu için Türkiye tarafında en çok eleştiren kesim eğitimli ve gidişattan endişe duyan kesimler. Kastettiğim kesim milliyetçi duygularla hakaret eden kesim değil.

İnsanlar şunu ya sordular ya da zihinlerinde soru olarak hep dolaştırdılar: Ülkeyi 23 yılın sonunda bu hale getirenlerde ne gibi gelişmeler oldu da onların yazdığı oyunda yer alıyorsunuz? Sahip oldukları ideolojiden ve yöneticilerinin karakterinden barış, demokrasi çıkmayacağı belliyken, bile bile lades niye? Bizim bilmediğimiz ne var? Bu süreçte yer alarak insanlar tarihe barış elçisi olarak geçmeyi düşlemiş olabilirler ama önceden yazılmış bir oyunda oyuncuların doğaçlama yapma şansları yoktur. Oyuna sadık kalmayan oyuncunun oyunun sonunu görmesi ve yeni gösterime çıkması zordur.

Burada Sırrı’nın vefatından sonra sorulması gereken soru şu: KHK’lerle ülkeyi yıllardır yöneten zihniyet ve tek adamın karar verdiği karşı taraf böyle ölümcül bir meselede yani barış konusunda ipe neden un serip de hastalıkları, teşhisleri ve ivedi tıbbi müdahale edilmesi gerektiği belli olan Sırrı’yı ölüme sürükledi? Erken müdahale sonucu alınacak sonucu bilemeyiz ama, o şans yok edildi.

Bu noktada bir kızdığım da Sırrı oldu. Değmezdi, Sırrı; senin canın bunlar için feda edilmezdi. Bunların gözünü iktidar ve kaybı halinde yargılanma korkusu ve ne olursa olsun bizim olsun hırsı sarmış. Bu nedenle Sırrı 18 gün hayatı için direnirken ben sadece onun aramıza dönmesini ve hikâyelerini anlatıp yazmasını, filmini çekmesini ve sipsisini, cümbüşünü çalmasını istedim.

O’nu barış müsameresine geri çağıranlar gibi düşünmedim hiç. Çünkü kumaşı tanıyoruz artık. Hem ön yüzünü, hem arka yüzünü… Gece nasıl, gündüz nasıl  göründüğünü biliyoruz.

Tags: Naim Kandemirsırrı süreyya önder
Previous Post

Hindistan-Pakistan gerilimi tırmanıyor: Karşılıklı misillemeler devam ediyor

Next Post

İmamoğlu’nun X hesabına erişim engeli: Gerekçe “Suç İşlemeye Tahrik”

Next Post
İmamoğlu’nun X hesabına erişim engeli: Gerekçe “Suç İşlemeye Tahrik”

İmamoğlu’nun X hesabına erişim engeli: Gerekçe “Suç İşlemeye Tahrik”

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güncel Haberler

İstanbul’da Pakistan-Afganistan görüşmeleri çöktü: “Tamamen çıkmaza girildi”
Dünya

İstanbul’da Pakistan-Afganistan görüşmeleri çöktü: “Tamamen çıkmaza girildi”

08/11/2025
Türkiye, Netanyahu için tutuklama emri verdi
Manşet Haberler

Türkiye, Netanyahu için tutuklama emri verdi

08/11/2025
Van’da işçilerden 100 günlük direniş: “Ya Kazanacağız Ya Kazanacağız!”
Emek Dünyası

Van’da işçilerden 100 günlük direniş: “Ya Kazanacağız Ya Kazanacağız!”

08/11/2025
İnsanın Aynasında Montaigne
Manşet Haberler

İnsanın Aynasında Montaigne

08/11/2025
AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu
Manşet Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu

08/11/2025

Arşivler

  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Söyleşi / Podcast
  • Kitap Önerileri
  • Öykü
  • Manşetler
  • Dosyalar
  • Arşiv

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İSVİÇRE
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
    • AVRUPA
    • ORTADOĞU
    • ASYA
    • AMERİKA
    • AFRİKA
  • YAZARLAR
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • SÖYLEŞİ
  • YAŞAM
    • EĞİTİM
    • SAĞLIK
    • KADIN
    • LGBT
    • EMEK DÜNYASI
    • Podcast / Röportaj
  • SANAT
  • BİLİM
  • EKOLOJİ
  • FORUM
  • Languages

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik