Gülbahar Altaş
Süleymaniye’nin Çemçemal ilçesinde 10 Eylül’de polis tarafından, bir çukurda ölü olarak bulunan Helin (17) ve Awara (19) adlı kız kardeşler önceki gün toprağa verildi. STK’lar kardeşlerin katilinin bir an önce bulunmasını talep etti.
Resmi verilere göre, Kürdistan Bölgesi’nde 2018’de 48 cinayet, 73 intihar, 139 cinsel saldırı, 254 yakılma olayı yaşandı, 9 bin 421 dava açıldı.
Geçen yılın ilk 11 ayında 138 cinsel saldırı, 45 cinayet, 71 intihar, 238 yakma vakası yaşanırken, 8 bin 956 dava açıldı.
Geçen yıl 50 kadın öldürülürken, bu yıl COVID-19 nedeniyle sayıların arttığını ancak kesin veri olmadığı belirtiliyor.
Sadece geçen yılın aralık ayında Erbil’de 2, Duhok’ta 2 ve Süleymaniye’de de 8 yanık vakasının yaşandı. Ayrıca kadına yönelik şiddet, istismar ve saldırı konularında geçen yılın aralık ayında 465 dava açıldı.
2 kardeş aynı çukurda ölü bulundu
9 Eylül’de ise bu cinayetlere 17 yaşındaki Helin ve 19 yaşındaki Awara adlı 2 kız kardeşte eklendi.
Çemçemal’in Brayim Ağa köyündeki mezarlığa önceki gün defnedilen Helin ve Awara’nın cenaze törenine ailesi ve yakınları katılmazken, kadın hakları ve insan hakları aktivistlerinin yanı sıra ilçe yönetiminden yetkililer katıldı.
Baba hakkında tutuklama kararı
Olay sosyal medyada yayıldıktan sonra toplumun birçok kesiminden de büyük tepki gösterildi. 2 kardeşin cenazesine çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu’ndan (STK) katılanlar, olayın takipçisi olacakları mesajını verdi.
Cinayete ilişkin soruşturmada baba Feqe Hüseyin, birinci derece şüpheli olarak aranmaktadır.
Baba Feqe Hüseyin’in 2 eşi vardı ve ikisiyle de “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle boşanmıştı.
Kardeşlerin annesi bir yıl önce babalarından boşandıktan sonra Helin, Awara ve küçük kardeşleri babalarının yanında kaldı.
Sığınma evinde kalıyorlardı
Kardeşlerden eylül başından beri haber alınamazken, 2 kız kardeşin, babalarını “fiziksel taciz” iddiasıyla şikâyette bulunduktan sonra 17 Temmuz’da Çemçemal’de bir kadın sığınma evine sığındığı ortaya çıktı.
Sonhaber’e konuşan Süleymaniye Kadın Sığınma Evi Sözcüsü Hiva Karim, kardeşlerin sığınma evinde kaldıktan sonra babalarını ziyaret ettiğini belirterek, “Ziyaretten sonra kızlar eve dönmeyi kabul ederek, şikâyetlerini geri çektiler. 11 Ağustos’ta babaları kızların sorumluluğunu aldığına dair resmi tutanağı imzaladıktan sonra eve döndüler” dedi.
Kardeşlerin 9 Eylül’de cesetlerinin bulunmasının ardından, polis olayı ayrıntılı bir şekilde soruşturuyor.
Adli tıp kurumunun raporunda da 2 kardeşin öldürülmeden önce işkence yapıldığı ardından silahla öldürüldükleri tespit edildi.
Henüz katilin kim olduğu belli değil. Ancak baba hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
Görevimizi yerine getireceğiz
Çemçemal Kaymakamı Rımık Ramazan, “Bizler ağabey, dayı, amca ve akraba olarak bu iki kardeşimizin kemiklerini sızlatmayarak, görevimizi yerine getireceğiz” dedi.
Kadın aktivist Hanna Şivan, soruşturmanın halen sürdüğünü ve ancak 2 cinayetin planlanarak gerçekleştiğinden şüphe ettiklerini ve asıl suçluların yakalanması gerektiğini söyledi.
Awarave Helin’in küçük kardeşleri de halen kayıp ve nerede olduğu bilinmiyor.
Kurbanların arkadaşları ise, “Dağılan bir ailede, sessiz, uyumlu, kimsesiz ve bahtsız bir şekilde yaşıyorlardı” diyerek, yaşananlardan üzüntü duyduklarını ifade ettiler.
Kurbanların yakın akrabalarından Serdar Kerim, “Biz de polisten kızların bir çukurda ölü olarak bulunduğunu duyduk. İki kardeşin hayatı hep kahırla geçti ve kaderleri de bu oldu. Babaları önceden Peşmerge idi. Ancak görevine sadık değildi ve onu işten çıkardılar” ifadelerini kullandı.