Taliban ile iki yıl sonra Afganistan

HomeAsya

Taliban ile iki yıl sonra Afganistan

Batılı askerlerin iki yıl önce Afganistan’dan çekilmesiyle, Taliban önce Kabil’i almış ve ardından da ülkede iktidarı yeniden ele geçirmişti. Ekonomi çökmese de milyonlarca insan yoksulluk içinde yaşıyor. Bilhassa kadınlar ve kız çocukları için koşullar daha da ağırlaştı. Artık üniversite eğitimi alamıyor ya da üst seviye okullara gidemiyorlar ve yalnızca başkasının refakatinde seyahat etmelerine izin veriliyor.

Diktatörlük ve yoksulluk

Kızılhaç’ın Afganistan elçisi Alberto Cairo, La Repubblica’da ülkedeki göreceli istikrarın Afgan halkına pek bir faydası dokunmadığını öne sürüyor:

“Afganistan, teokratik bir diktatörlükle yönetiliyor. … Mollalar ve Mevleviler, İslam’ın kutsal metinlerini diledikleri gibi yorumluyor, tartışmaya açmıyor, Şiiler ve İsmaililer kâfir olarak adlandırılıyor ve pek tolere edilmiyor. Ülkeye Peştunlar egemen; Tacikler, Hazaralar ve Özbekler dışlanıyor. Taliban, bütün halkın desteğini aldıklarını iddia ediyor (ki bu doğru değil). … Dünya Bankası raporları enflasyonun düştüğünü, parasal istikrarın sağlandığını ve vergi gelirlerinin arttığını yazıyor. … Belki doğrudur. Ama ülkede hiç bu kadar fazla yoksul olmamıştı.”

Afgan kadınlarını güvenli ülkelere alın

Taliban’ı tanımayan Fransa’daki Afganistan Büyükelçiliği’nin temsilcisi Parwana Paikan, Le Monde’da Afgan kadınlarına daha fazla el uzatılması çağrısında bulunuyor:

“Dünyanın Afganistan’daki durumu yalnızca ‘izlemeye’ son vermesinin vakti geldi. … Afganistan’da pozitif değişimlerin yaşanabilmesi için çabalar koordine edilmeli, diplomatik kanallara başvurulmalı, bütün ekonomik ve siyasi enstrümanlar kullanılmalı ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı. Ayrıca, Afgan kadınların ve kız çocuklarının, kendilerine güvenlik ve daha iyi yaşam olanakları sunan ülkelere yerleşmesini ve iltica etmesini desteklemek, ülkelerinin gelecekteki karar alma süreçlerinde kritik birer rol oynamaları için kadınları hazırlamak da önemli.”

Fiilen kendi hallerine bırakıldılar

Frankfurter Rundschau, Batı’nın neredeyse hiç nüfuzu kalmadığını belirtiyor:

“Taliban, ülkelerinin dondurulmuş milyarlarca dolarlık varlığı üzerinde hak talep ediyor ama karşılığında hiçbir taviz vermeye hazır değil. Müzakere etmeye dahi. … Biden yönetiminin Afganistan için herhangi bir şey yapmaya niyeti yok. Almanya ve diğer AB ülkeleri de esasen ABD’nin izinden gidiyor. Afganistan konusunda ellerinde başka bir seçenek yoktu. Nihayetinde onca zaman yaptıkları ancak yolcu koltuğunda oturmaktı. Zaten Taliban da ABD ile Avrupa arasında bir ayrım yapmıyor. Dolayısıyla Almanya ve diğer AB ülkeleri isteseler de istemeseler de Afganistan’ı Taliban’a bırakmak zorunda kaldılar.”

Kilit mesele ekonomi

Eski AB Büyükelçisi Jean-François Cautain, Libération‘da Avrupa’nın bağımsız ve ekonomi odaklı bir strateji geliştirmesi gerektiğini söylüyor:

“Biden yönetimi, 2024’te yapılacak ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken yaptırımlarla insani yardımları bir arada sürdürme politikasına sadık kalmaya devam etmek zorunda. Avrupa ise böylesi bir baskı altında olmadığından kendi stratejisini geliştirmeli. Kilit mesele, Afgan ekonomisinin yeniden hareketlenmesine katkıda bulunmak. Mevcut insani krizin üstesinden gelinmesini sağlayıp Avrupa’ya kaçışları önleyecek olan yalnızca ekonominin canlanmasıdır.”

 

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments