Türkiye’de çocuklara yönelik cinsel istismar iddiaları kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, Nisan 2025’te yayımlanan akademik bir araştırma sorunun vahametini gözler önüne serdi.
“Cinsel İstismar Mağduru Çocuklarda Adli Tıbbi Muayene Bulgularının İncelenmesi” başlıklı çalışma, Ömer Büber, Mehmet Saki Çelik, Enes Sarıgedik, Enes Emre Öztürk ve Mustafa Tolga Tunagür tarafından yürütüldü.
Araştırmada, Marmara Bölgesi’ndeki bir hastanenin çocuk izlem merkezine bir yıl içinde başvuran 121 cinsel istismar vakası incelendi.
İncelenen 121 mağdurun 108’i kız, 13’ü erkek çocuklardan oluştu. Vakaların 26’sı 2–12 yaş aralığındaki çocukları kapsadı.
Gebelik bulguları dikkat çekti
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri gebelik verileri oldu. Buna göre:
-
4 çocukta kesin gebelik,
-
8 çocukta gebelik şüphesi tespit edildi.
Kesin gebelik saptanan çocuklardan 1’inin, gebelik şüphesi bulunanlardan ise 2’sinin 2–12 yaş grubunda olduğu belirtildi.
İstismar geç bildiriliyor, tekrarlayan vakalar var
BirGün’ün aktardığına göre, mağdurların:
-
%33,9’u istismarı açıklamak için 6 aydan fazla süre bekledi,
-
%17,4’ü olayı 1–6 ay içinde,
-
%17,4’ü ise ilk 48 saat içinde bildirdi.
Vakaların %21,5’inde tekrarlayan istismar tespit edilirken, 95 vakada tekrar bulgusuna rastlanmadı.
İstismarın üçte biri aile içinden
Şüphelilerin 85’i aile dışından, 36’sı ise aile içinden kişilerden oluştu.
Aile içi şüpheliler arasında baba, ağabey, dede, amca ve dayı gibi yakın akrabalar yer aldı.
Genital travma bulguları kritik önemde
Araştırmanın sonuç bölümünde, incelenen 121 vakanın 32’sinde genital travma bulgusuna rastlandığı belirtildi. Çalışmada, genital muayene bulgularının cinsel istismarın tespitinde hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.







