Derler ki, Newton bir elmanın düşüşü içerikli şiiri okuyunca elma ağacının altına yatmış ve yerçekimini bulmuş. Söylenceler yalan da olsa gerçeklikleri çok daha fazladır. Bugün, Ahmet Ümit de, “Yırtıcı Kuşlar Zamanı”nda, son bir aydır tüm günümüzü dolduran Narin olayını anlatıyor. Diyeceksiniz ki, Türkiye’de kadın ölümleri de, çocuk ölümleri de uzun yıllardır var ve değişen pek bir şey yok. Peki, o zaman Hamas’ın kullandığı çağrı cihazlarının ve telsizlerin patlatılmasına, Hizbullah lideri Nasrallah’ın yerin bilmem kaç kat derinindeki sığınağında öldürülmesine ne diyeceksiniz? Bir de çevreci bir yaklaşım var. Beton yığınına dönüşen gri kentlerle trafik yoğunluğu, görüntü, ses, ışık ve hava kirliliği de anlatılıyor. Yazar, roman diliyle -alabildiğine meraklandırıcı, heyecan verici, gerilim arttırıcı- anlatıyor; zaten su gibi okuyorsunuz. 448 sayfa romanı elinizden bırak(a)mıyorsunuz.
Ahmet Ümit’in ünü kendini aşmış Başkomiser Nevzat ve ekibini tanıyoruz artık. Yardımcısı Ali Komiser ile sevgilisi de olan kriminolog Zeynep’le çok romanda, çok macerada birlikte olduk. Heyecan ve merakla okuyoruz, ama gerçek hayattan da biliyoruz ki, polis zanlıyı yakalamak yerine yok etmeyi tercih ediyor, yani öldürmek kolaylarına geliyor. Tabii ki, Ahmet Ümit de doğrudan silah kullandırmıyor, bu tanıyıp sevdiğimiz kahramanlarına, ama apaçık ortada kimine neyi nasıl ve niye yaptığı.
Unutmak iyileştirmez
Başkomiser Nevzat’ın öldürülen ve failleri bulunamayan eşi ve çocuğunun (Güzide ve Aysun) arkasından büyük ve derin bir depresyona girdiğini; fil hafızalı olarak nam yapan Nevzat’a, doktorların unutmasını telkin ettiğini okuyoruz. Unutmak iyileştirmez kuşkusuz, belki sünger çeker üzerine, ama süngeri sıktığınızda içindekileri kusar hemen. Yüzleşmek gereklidir unutmak yerine. Yüzleşirseniz neyi niye yaptığınızı veya neyin niye yapıldığını bilirsiniz ve ona göre davranırsınız.
Unutkanlığının yol açtığı soru(n)ları birlikte çözümlüyoruz, çünkü Nevzat hiçbir şeyi gizlemiyor. Peki, gerçekte gizlenmiyor mu? Gizlenmez olur mu? “Yırtıcı Kuşlar Zamanı” bir yanıyla uyuşturucu baronlarının, bir yanıyla katillerin ve Emniyet teşkilatının ne denli iç içe geçtiğini de betimliyor. Bakanlık yapmış siyasi figürlerin bile ne denli gizli kapaklı iş çevirdiklerini duymayanımız var mı? Ümit, bu en yeni romanında, hepsini bir bir açıklıyor.
Unutmadan, kadın yanlısı bir bakışı var yazarın. Doğrudan ifade etmiyor kuşkusuz, Başkomiser Nevzat’ın ağzından duyuruyor. En akılcı davranan kriminolog Zeynep aralarında; daha sakin ve daha geniş bakmayı biliyor. Oysa Komiser Ali, fevri ve güç yanlısı.
Toplum belirleyicidir…
Hangi eğitimi alırsanız alın, ne kadar yüksek mevkilere gelirseniz gelin bulunduğunuz ortam, çevre sizi belirler. Ama er ama geç aynı düşünme tarzına ulaşırsınız, aynı tavrı gösterirsiniz, en sevmediğinizle bile. Başkomiser Nevzat’ın eşi ve kızının nasıl öldürüldüğünü (yanılmıyorsam) ilk kez öğreniyoruz. Nevzat, Uğur Mumcu’nun tersine eşi ve çocuklarını göndermiş arabaya önceden. Kurulan tuzak da eşini ve kızını kaybetmesine neden olmuş. Katil ya da katiller kim? Kimler ne istiyor(du) Nevzat’tan? Dürüst ve adil olduğunu bildiğimiz Başkomiser Nevzat kimin tekerine çomak sokmuş? Dürüst ve adil olmak yetmiyor mu dersiniz, hele bir polis hem de başkomiser için. Adalet ve dürüstlük zamana ve zemine göre değişir mi? İçinde bulunduğunuz toplumun, kurumun beklentileri bir dönem sonra sizin de beklentiniz olmaz mı? Belki de amacınız olmuştur bile çoktan.
Bir de mafyası var bu işin…
Bütün yetkililer, buna Nevzat da dahil, mafyanın polise bulaşmayacağına inanıyor. Sahi, mafya polisi görünce korkar da çomağını saklar mı? Öyle olsa ülkede ne mafya kalırdı ne de romanda çocukların bile kullanmaya başladığı metamfetamin kaçakçılığı. Gerçi romanda uyuşturucu kaçakçılığı ön planda değil, met kullanımı nedeniyle işlenen cinayet üzerinden gidiyor, çünkü kahramanlarımız cinayet bürosu polisleri…
Başkomiser Nevzat kadar sevgilisi Evgenia’yı da tanıyoruz artık, alımlı, güzel ve akıllı bir kadın. Ahmet Ümit, Anadolu’da yaşayan kadim halkların hakkını yemiyor. Rum, Ermeni, Yahudi, Kürt ve diğer halklara değerini veriyor.
Yırtıcı Kuşlar Zamanı
Ahmet Ümit
Roman
Yapı Kredi Yayınları, Ekim 2024, 448 s.