Yılmaz, “Diğer ücretler artarken asgari ücreti olduğu gibi tutmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Bir çalışma yapacağız” dedi. Emekli maaşlarındaki artış oranlarını değerlendirirken, “Asgari ücret ile emekli artışı karşılaştırması doğru değil. Emekli ve memur artışı her 6 ayda bir yapılıyor. Bunun yanı sıra, en düşük emekli maaşı şu anda 12 bin 500 lira seviyesine çıkmış durumda. Kök ücretleri daha düşük olan birçok emeklimiz, bu maaş seviyesinden faydalanıyor” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, emekli maaşlarında yapılacak değişikliklerin yalnızca kanunla düzenlenebileceğini vurgulayarak, “Muhtemelen bir kanuni düzenleme gündeme gelecek” şeklinde konuştu.
Çalışma hayatına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, Türkiye’de 32 milyon 970 bin kişilik istihdamın yüzde 42’sinin asgari ücretli olduğunu belirtti. Kayıt dışı çalışma konusuna da dikkat çeken Yılmaz, “Kayıt dışılık ikiye ayrılır: tamamen kayıt dışı çalışma ve eksik kayıtlılık. Asgari ücretli gösterilip başka şekillerde ücret alan işletmeler de var” dedi.
Yılmaz, asgari ücretin sadece bir taban ücret olduğunu vurgulayarak, “Bunun altında bir ücret olamaz, ama birçok sektörde fiili ücretler daha yüksek” ifadelerini kullandı. Daha az gelişmiş bölgeler ve küçük ölçekli işletmelerin asgari ücret üzerindeki baskılarının farkında olduklarını ifade eden Yılmaz, verimliliğin artırılmasının önemine değindi.
Son İki Yıldaki Artışlar ve Enflasyon
Yılmaz, son iki yılda yapılan artışların önemli olduğunu belirterek, bu yılki artışın gerçekleşecek enflasyonun üstünde kalacağını öngördüklerini aktardı. “Cumhurbaşkanımız, eğer enflasyonda ciddi bir sapma olursa gerekli değerlendirmeleri yaparız dedi. Biz de bunun olmadığını düşünüyoruz. Önemli olan enflasyonu kontrol altına almak ve reel satın alma gücünü artırmak” dedi.
Yılmaz, yüksek maaşların enflasyon karşısında anlamını yitirmemesi için gerekli önlemleri alacaklarını ve amacın kalıcı bir satın alma gücü artışı sağlamak olduğunu vurguladı. “Her türlü gayreti sarf edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.







