Cumartesi, Ekim 11, 2025
Son Haber
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
Son Haber
No Result
View All Result
Home Manşet Haberler

EMPERYALİZM VE RET

Emine Aydoğdu by Emine Aydoğdu
21/01/2025
in Manşet Haberler, Yazarlar
A A
11
EMPERYALİZM VE RET
0
SHARES
916
VIEWS
Share on FacebookShare on TwitterShare on Whatsapp Send Mail

Emperyalist ülkeler, dünyanın diğer ülkelerine, halkların yaşamına, topraklarına canı istediği zaman teklifsizce giriyor, kendi çıkarları doğrultusunda kaynaklarını edepsizce kullanıyor; kültürlerini, inançlarını, hayatlarını, hayallerini, geleceklerini, suyunu, doğasını acımasızca yok ediyor. İşgal ve yayılmacılık, yeniden yeniden ürettikleri savaşlarla devam ediyor. Emperyalist ülkelere boyun eğip kabul gösterirsek, bu kısır döngünün her daim sürüp gideceğini, tarihin kanlı sayfaları gözümüzün, aklımızın içine öfkeyle bakarak haykırıyor.

Bugün, tüm dünyada, insanlığa karşı tezgâhlanan korkunç savaşlar var. Savaşlara ve savaş tacirlerine karşı hayır demek için hep birlikte ayağa kalkmalıyız. Bu savaşlar ne emperyalist ülkelerde yaşayan halkların ne yoksul bırakılmış ülkelerin halklarının savaşı. Bu savaşlar, emperyal devletlerin temsil ettiği paranın savaşı. Yer altı ve yer üstü kaynaklarının savaşı. Dünyayı bölüp parçalama hayalinin savaşı. Bu savaşlar, insanlığın tümüne karşı bir savaştır; insanlığın kaderi, Suriye, Filistin, Irak, Libya, Yemen ve Afganistan topraklarında olduğu gibi gene tehlike altındadır ve  bu tehlike hiçbir zaman geçmeyecek. Emperyal devletler sürek avı gibi yarattıkları savaşların dehşetiyle sürekli korku salıyorlar. Bu korku, yeryüzünün de gökyüzünün de tanık olduğu gibi tamı tamına korkunun savaşı. Hile ve oyunla tezgâhlanan savaşların amacı, Esad’ı, Kaddafi’yi, Saddam’ı ve yarattıkları diktatörleri yenmek değildi. Savaşın amacı, ‘terörist olarak nitelendirdikleri’ Hamas’ı El Kaide’yi, Hizbullah’ı, DEAŞ’ı, HTŞ’yi ve diğer örgütleri ortadan kaldırmak da değildi. Iraklıları, Filistinlileri, Libyalıları, Suriyelileri, Afganlıları, Yemenlileri özgürlüğe kavuşturmak hiç değildi. Camın önünde terörist olarak lanetledikleriyle, perdenin arkasında saygıdeğer müttefik olarak el sıkışıyorlardı.

Bu savaşlar, adalet için yapılmıyor; insanca yaşam için yapılmıyor, dünyanın kaynaklarının eşit paylaşımı için yapılmıyor, demokrasi için de yapılmıyor… Emperyal terörün amacı, özgürlük de değil. Amaç; yakıp, yıkıp, yok edip, tek tipe dönüştürmek, hayvanlara yaptıkları gibi kafesli bir yaşamı hayata geçirmek, izleyerek, gözleyerek, korkuyu perçinleyerek itaat ettirmek, sömürerek, el koyarak, sindirip köleleştirmekten başka bir şey değil.

Dünya halklarına, neyi, nasıl, nerede, niçin ve ne zaman yapması gerektiğini emreden bu emperal polislere dünyanın boyun eğmeyeceğini göstermek ve dünya halklarına giydirilen korku hırkasını, çıplak kalma pahasına yırtıp atmak gerekiyor. Başka türlü bu korkunun savaşıyla baş etmek mümkün değil. Emperyalistler korkuyorlar; korkularının ve saçtıkları dehşetin altında yatan gerçek ise dünyanın ezilip sömürülen, köleleştirilen halklarının, yağmacılığa, talana, zorbalığa, paranın kirli dolaşımına, dur demesinden, yağmacılığı reddetmesinden duyulan bir korkudur.  Bu korku, insanlığın özünde olan ve her an açığa çıkacak bir isyanın korkusudur. Dijital dünyada bugün harekete geçen milyonlarca insanın barış ve özgürlük çağrılarının daha da artıp yükseleceği ve büyük bir isyana dönüşeceğinin korkusudur. Ortadoğu’daki ülkelerin topraklarına düşen ve düşecek olan bombaların kurbanları sadece o topraklarda yaşayan siviller, çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar, masum hayvanlar ve doğa olmayacak. Zaman içinde bütün dünyayı içine alarak, yangın yerine çevirecek.

Katledilen yüz binlerce insanın ve diğer canlıların ölümleri, Tanrı’yı ölüm ve yıkımda mazeret olarak gösteren emperyal devletlerce ‘çok üzgünüz, kazaydı’ diye isimlendirilecektir.  Halkların üzerine boşalttıkları bombaların gücü, bizden çaldıkları parayla satın alındı. Kendi ülkelerinde yarattıkları terör ve dehşetle, ustaca kurgulanmış hileyle, suç ortaklığında birleşerek, her savaşta, dünya polisinin başı olduklarını ilan ettiler. Bu gerçeği hiçbir koşulda unutmamak gerekir.

Yoksullaştırılmış ülkelerde diktatör diye adlandırdıkları yönetimler, onların umurunda değil. Bütün diktatörlerin yaratıcıları, herkesin bildiği gibi onlar; son kullanma tarihine kadar kullanıp sonra da atıyorlar. Hele yoksul halklar hiç umurlarında değil. Emperyalist devletler dünyayı kanla yıkıyorlar. Hiçbir zaman ve koşulda cezalandırılmayacaklarını bildikleri için de sürekli suç işliyorlar. Bu korkunç suçları, tutsaklık paketi içinde, özgürlük getirdik diye yoksul halklara ve dünyaya yutturmaya çalışıyorlar.

Bugün, Ortadoğu’ya düşen bombalar, yarın dünyanın öbür yarısına düşecektir, bundan kimsenin zerre kuşkusu olmasın. Yeryüzüne boşalttıkları bombalar, sadece öldürmekle kalmıyor. Aklımıza, bilincimize, vicdanımıza, kalbimize düşerek hepimizi sindiriyor. Emperyalizm, kendi içinde taşıdığı o büyük korkuyu, bu şekilde tüm dünya üzerinde evrenselleştirmiş oluyor. Bu kirli savaşlar, tüm insanlığı karşı yapılıyor. Korkunun içselleştirilmesini, korkuya iman edilmesini ve onu bir din haline getirmesini hedefliyorlar.

Paraları, güçleri, orduları, bombaları, polisleri, askerleri, bankaları, cezaevleri, adalet kurumları, ulusal ve uluslararası mahkemeleri olanların her şeyi yapabileceğine inanmamızı ve diz çökmemizi istiyorlar. Bu savaşlar, korkunun ne olduğunu bilmemizi istiyor. Parası, gücü ve ordusu olanın, yakıp, yıkıp, yok etme, sömürme hakkının da olduğuna inanmamızı istiyor.

Onların arzusu, bu savaşları umursamayalım, kanıksayalım, yarattıkları umutsuzluğu yeni bir din yapalım, susalım, boyun eğelim, vicdanımızı unutalım, vazgeçelim, tehlikeli sorular sormayalım, pes edelim. Ve unutalım. Her şeyi unutalım, kendimizi, varlığımızı, geleceğimizi, yaşamımızı, hayallerimizi, döktükleri kanı, unutalım istiyorlar.

Dünya tarihi, isyanlarla, direnişlerle ve onlara öncülük eden asilerle dolu, onların mücadeleleri sonucunda insanlık ayağa kalktı, tutsaklığa, sömürüye, işgale, savaşa hayır diyerek, omurgasını düzeltti.

Dünyada insanca yaşamak istiyorsak, bizim için tek kurtuluş yolu ve onurlu bir duruş, RET ve isyan. Savaşı ve savaş tacirlerini RET etmeliyiz. Bahanelerimizden arınıp, dünyanın bütün vicdan ve onur sahibi insanlarını, renklerini, hayallerini bir araya getirip, hep bir ağızdan dünyanın bu gidişine DUR etmeliyiz.

Dağlardan, okyanuslardan, yıldızlardan, topraktan, yankılanan bir RET yaratmalıyız. Emperyal Devletler, bizim kanımızla, nefesimizle, emeğimizle, ekmeğimizle, aşımızla, suskunluğumuzla, boyun eğişimizle yaşıyor. Onların gücü, bizim zayıflığımız ve çaresizliğimizle her gün biraz daha büyüyor.

Her katliamda, her savaşta yaptıkları gibi Tanrı’nın onlarla beraber olduğunu dillendirip, Tanrı’yı masaya davet ediyorlar. Yaptıklarını, Tanrısal ve kutsal bir planın parçası olarak kabul etmemizi istiyorlar. Dünyaya boşaltılan bombaların arkasında, paranın gücü ve onu Tanrı’laştıran emperyalistlerin dışında arayacağımız başka bir Tanrı yok. Onların tek Tanrısı var, o da para. Emperyalistlerin dünyayı kana bulayan, ölümcül bombalarını ve dizginsiz yürüyüşünü RET ederek durdurabiliriz.

Bu savaşları, yoksulluğu, soysuzluğu, sömürüyü ve katliamları durdurmadığımız, RET etmediğimiz sürece, utancımızla, onursuzluğumuzla yaşamaya nasıl devam edebiliriz?.. Bunu hep birlikte düşünmeliyiz.

Bu korkunç gidişe, insan olduğunu söyleyen herkesin sessiz ve duyarsız kalmaması gerekir. İsyanımızı, dilimizi, umudumuzu, yolumuzu, hayallerimizi, birleştirerek emperyalizmi RET etmeliyiz. Onlar, savaşın, sömürünün, yıkımın, kanın oluk oluk akmasını evrenselleşiyorsa, biz de isyanı ve REDDİ evrenselleştirmeliyiz.

REDDİMİZ; savaşa, korkuya, köleliğe, sömürüye, itaate, umutsuzluğa, çaresizliğe, teslim olmaya, unutmaya, pes etmeye karşı, öfkenin ve isyanın onuru olacaktır.

REDDİMİZ; bütün sınır kapılarını, hava sahalarını, uydularını, akıllı füzelerini, savaş uçaklarını, gözetleme kulelerini aşarak, dil, inanç, kültür, din, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim ve masumiyetlerinden asla şüphe etmediğimiz, bitkilerin ve hayvanların birleşmesini ve güç oluşturmasını sağlayacaktır. İnsan olmanın yegâne onuru HAYIR diyebilmektir.

Gökyüzündeki yıldızlar, yeryüzündeki dağlar, sular, ağaçlar ve de toprak, dünyayı ve insanlığı kana ve utanca boyayan, sömürü, savaş ve katliamlarla her gün yeniden yeniden lekeleniyor.

Şafaktan sökecek yeni bir RET’le savaşın kararttığı bu eski dünyaya, yıldızlara yüklenmiş büyülü sözcüklerle yeni bir dünyanın, yeni bir yaşamın doğması, insanlığın o büyük ve sarsılmaz onurunda gizlidir.

Karanlığın içinden kesintisiz mücadeleyle sızıp yükselen bu RET, dünyanın bütün halklarının onurlu REDDİ olacaktır.

Tags: Emine Aydoğdu
Previous Post

Ümit Özdağ hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı

Next Post

Trump: “Gazze ile güzel şeyler yapılabilir”

Next Post
Trump: “Gazze ile güzel şeyler yapılabilir”

Trump: "Gazze ile güzel şeyler yapılabilir"

Comments 11

  1. İsmail says:
    9 ay ago

    Harika bir analiz ..Emeğinize sağlık..Bir solukta okudum..Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sevgiyle Kalın..

    Yanıtla
    • Emine Aydogdu says:
      9 ay ago

      Teşekkür ediyorum sevgili dostum.
      Selamlar sevgiler 🌿

      Yanıtla
  2. Davut Hüner says:
    9 ay ago

    Güncel doğrudan bir gözlem ve analiz kutlarım bu kadar net ozetlenemezdi…

    Yanıtla
  3. Davut Hüner says:
    9 ay ago

    Güncel doğrudan bir gözlem ve analiz kutlarim bu kadar net ozetlenemezdi
    Yuregine kalemine aklina saglik …

    Yanıtla
    • Emine Aydogdu says:
      9 ay ago

      Çok teşekkür ederim benim sevgili dostum güzel arkadaşım senin de yüregine sağlık.

      Yanıtla
  4. İsmail Hüyüklü says:
    9 ay ago

    Sayın yazarım değerli arkadaşım, Dünyanın geçmişini bugününü çok güzel özetlemişiniz. Dilediğiniz gibi insanlık ayağa kalkıp RET demezse tarih tekerrür edip devam edecektir. Umuyorum ve diliyorum insanlık bir gün RET diyecektir. Yüreğinize sağlık. Selamlar sevgiler.

    Yanıtla
    • Emine Aydogdu says:
      9 ay ago

      Çok teşekkür ediyorum benim saygıdeğer arkadaşım can dostum güzel yüreğine selam gönderiyorum görüşmek dileğiyle.

      Yanıtla
  5. Sadık MERCAN says:
    9 ay ago

    yürekten alkışlıyorum. teşhis çok net

    Yanıtla
    • Emine Aydogdu says:
      9 ay ago

      Nazik düşüncelerin için çok teşekkürler.
      Selamlar sevgiler.

      Yanıtla
  6. Mehmet Emin Turgut says:
    9 ay ago

    Yazılan her satıra katılmamak mümkün mü? Aklı olan yazının altına imzasını atar. Lakin burada gözden kaçan bir olgu olduğunu düşünüyorum. Emperyalizmin , vahşeti altında yasayan toplumlarda ki işbirlikçileri afişe etmek. Kukla yöneticilerin çeşitli argúmanlarla toplumu manipüle ederek zorba yönetimlerini taraftar oluşturarak sürdürüyor olmaları olgusu . Bu mevcut duruma karşı durmadan antiemperyalist karşıtlığı ne kadar başarılı olur. İşte iradelememiz gereken bu. Emperyalizmin, işbirlikçileri olmadan egemen olamaz.

    Yanıtla
    • Emine Aydogdu says:
      9 ay ago

      Sevgili dostum güzel insan sevgili yazarım teşekkür ediyorum yorumların için ve ayrıca önemli katkıların için selamlar sevgiler gönderiyorum.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güncel Haberler

İsrail Lübnan’da yeniden vurdu: El-Musaylih’e 10’dan fazla hava saldırısı
Manşet Haberler

İsrail Lübnan’da yeniden vurdu: El-Musaylih’e 10’dan fazla hava saldırısı

11/10/2025
Gazze’de ateşkes sürüyor: Hamas, esir listesine tepkiye rağmen “soykırımı durdurmak için anlaşmaya bağlıyız” dedi
Manşet Haberler

Gazze’de ateşkes sürüyor: Hamas, esir listesine tepkiye rağmen “soykırımı durdurmak için anlaşmaya bağlıyız” dedi

11/10/2025
İzmir’de perde aralanıyor: 5. İzmir Tiyatroları Buluşması 15 Ekim’de başlıyor
Manşet Haberler

İzmir’de perde aralanıyor: 5. İzmir Tiyatroları Buluşması 15 Ekim’de başlıyor

11/10/2025
Diyanet TV’ye 41 milyon liralık yeni harcama: Üç yılda 97 milyon TL’lik ekipman alımı
Manşet Haberler

Diyanet TV’ye 41 milyon liralık yeni harcama: Üç yılda 97 milyon TL’lik ekipman alımı

11/10/2025
Zeki Müren filmi yargıya takıldı: Tanıtıma mahkeme yasağı
Kültür Sanat

Zeki Müren filmi yargıya takıldı: Tanıtıma mahkeme yasağı

11/10/2025

Arşivler

  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Söyleşi / Podcast
  • Kitap Önerileri
  • Öykü
  • Manşetler
  • Dosyalar
  • Arşiv

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İSVİÇRE
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
    • AVRUPA
    • ORTADOĞU
    • ASYA
    • AMERİKA
    • AFRİKA
  • YAZARLAR
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • SÖYLEŞİ
  • YAŞAM
    • EĞİTİM
    • SAĞLIK
    • KADIN
    • LGBT
    • EMEK DÜNYASI
    • Podcast / Röportaj
  • SANAT
  • BİLİM
  • EKOLOJİ
  • FORUM
  • Languages

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik