Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
Bu ara YNK ve Irak-PDK çevrelerinde bir hareketlilik var. Bu hareketlilik aralarındaki rekabetten kaynaklı. Hiçbir konu da anlaşamıyorlar. Hele de milli çıkarlar konusun. Daha ötesi ortak milli bir siyasetleri yok. Bu konudan öte rekabetleri iktidar ve rant paylaşımdan kaynaklı. Bu konuda görüşmeler var. Bazı konularda anlaşabilirler de. Anlaşırlarsa her iki partinin yararına olur. Dışa karşı daha güçlü bir görünümleri olur.
Fakat bunun engelli var. Türkiye, İran ve Irak buna engel. YNK ve PDK bu engelli aşamıyorlar. Çünkü her biri bir veya birden fazla sömürgeciye dayanarak birbirlerine karşı güç devşirmeye çalışıyorlar. Zaten son dönemlerdeki hareketliliğin nedeni de bu.
2022’de yapılması gereken seçim yapılamıyor. Meclis çalışmıyor. 1992 yılından beri iktidar olmalarına rağmen devleti devlet yapan tek bir kurum oluşturmadılar. 2005’te yapılan Irak anayasasına göre kazandıkları haklar birer birer ellerinden alınıyor. Tartışmalı bölgeler denilen Kürdistan topraklarını güneye katmak için bir plan, projeleri yok. Hatta kendi elleriyle Kerkük dahil güneyin %50’ni Irak’a teslim ettiler. Şu an anayasa gereği kazanılmış “Federe Kürdistan Devlet” statüsü elden gitmek üzere. Zaten fiiliyatta böyle bir statü işlemedi. İki başlı bir iktidar süre geldi. Mafyalaşmış iki aile -Talabani ve Barzani- kendi birey, aile, aşiret ve parti çıkarları ne gerekiyorsa onun gereğini yapıyorlar; ülke, millet, halk umurlarından değil.
Şimdi zordalar. Zorlukları iki partinin (YNK-PDK) anlaşmamasından kaynaklı. Şimdi her iki parti milleti, halkı değil kendini nasıl kurtaracaklarının uğraşını veriyorlar. En çok sıkışan da Irak-PDK’dir. Irak merkezi hükümetiyle anlaşamıyorlar. Çünkü federasyon gereği Bağdat ile anlaşmaları gerekirken tüm yumurtalarını Türkiye’nin sepetine koymuş durumdalar. Hewler iktidarını ele geçirmekle durumu kurtaracağını hesapladılar, ama hesap Bağdat’tan kendilerine yaptırım olarak geri geldi.
Bunu aşmak için defalarca Bağdat’ın kapısını çaldılar, ama onları ikna edemediler. Bu kez Irak üstünde güçlü etkisi olan İran üzerinden bir yol arıyorlar. Geçen hafta Neçirvan Barzani, İran’a gitti. Üst düzeyde kim varsa hepsiyle görüştü. Onların hoşuna gidecek ne kadar laf varsa etti, ama lafla gemi yürümüyor. İran devleti çocuk değil. “Hele gel bakalım. Bizim istemlerimiz var. Bunları yerine getir, sonrası bakarız” dediler.
Güney basınına yansıyan istemler şunlar:
1-ABD’ye tavır alın, bizi destekleyin;
2-İsral’in güneydeki gizli faaliyetlerini önleyin;
3-Türkiye ile aranıza bir mesafe koyun;
4-Kürdistan doğusunun Kürt örgütlerini silahsızlandırın; vs.
İran’ın Neçirvan Barzani’ye dayattığı şartlar bunlar. Irak-PDK bunların ne kadarını yapabilir veya gücü yeter bilemiyoruz. Önümüzdeki süreç belli olur. Ondan sonra da İran ne kadar Irak-PDK’ye yardımcı olabilir bu da önümüzdeki süreçte belli olacak.
Irak-PDK cephesinde bunlar olurken YNK de boş durmadı. Irak ve İran ile büyük sorunlar yaşamıyor. Bu da Irak-PDK’ye karşı onlara bir üstünlük sağlıyor. Ellerinin daha da güçlenmesi için YNK Başkanı Bafil Talabani bir heyetle ABD’yi ziyaret etti. Değişik düzeyde sorumlularla görüştü. ABD’yi memnun edecek mesajlar verdi. Zaten ABD ile araları pek kötü değil. İŞID’a karşı mücadelede Irak-PDK’den fazla ABD’ye yardımcı oldu. ABD politikası uygun Rojava yönetimi ile ilişkiler geliştirdi. Bu kendilerine ne kazandırır bilemeyiz, ama ABD’den istedikleri Irak-PDK’ye karşı kendilerini desteklemeleri talebi dile getirildi. Ziyaretin bir başka boyutu daha vardı, ama onu burada şimdilik dile getirmeyi uygun görmüyoruz.
YNK ve Irak-PDK arasında karşılıklı bu hamleler yaşanırken iş gelip seçimlere dayanıyor. Seçimin yapılması kaçınılmaz. Olmasa halkın nezdinde olduğu gibi uluslararası alanda Hewler hükümetinin meşruiyeti kalmaz. Hatta Federe Devlet statüsü tartışma konusu olur. Duruma bakılırsa kısa sürede seçimin olması gözükmüyor. Sebebi Irak Seçim Komisyonu’nun görev süresi Haziran’da bitiyor olmasıdır. Orası Irak. Yeni bir Seçim Komisyonu oluşana kadar ne kadar zaman geçer tahmin etmek zor, ama dedik ya orası Irak. Bir ara formül bulunur, yasaya uydurulur. Şimdilik durum bu.