Başsavcılık, baronun kendilerine verilen yetkileri “amaç dışı” kullandığı iddiasıyla, “basın ve yayın yolu ile terör örgütü propagandası yapmakla” suçlayarak dava açmıştı. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülen davada, başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine ve yenilenen seçim yapılmasına hükmedildi.
Kaboğlu’nun Duruşmadaki Açıklamaları
Duruşmada, İbrahim Kaboğlu, “Verilebilecek bir karar İstinaf, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden bir şekilde dönecektir. Bizim taleplerimizi gerekçesiz olarak reddediyorsunuz. Anayasa’ya uygun değil bu. Adil yargılanma hakkımız ihlal ediliyor. Suçsuz sayılma hakkımız ihlal ediliyor. Savaş halinde bile bu hakka dokunulamaz,” dedi. Kaboğlu, baro kararının istinafa taşınacağını da ifade etti.
Baro yönetiminin şu an için görevine devam etmesi, mahkeme tarafından alınan tedbir kararı olmaması nedeniyle mümkün oldu. İstanbul Barosu Disiplin Kurulu Üyesi Yeşinil Yeşilyurt, alınan kararı “haksız ve hukuka aykırı” olarak değerlendirdi. Yeşilyurt, BBC Türkçe‘ye yaptığı açıklamada, “Türkiye tarihinde olmayan bir dava açtılar,” sözlerine yer verdi.
Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması ve CHP’nin Tepkisi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının üçüncü akşamında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de toplanan kalabalığa hitap etti. Özel, İstanbul Barosu yöneticilerinin görevlerine son verilmesini kınayarak, “Baro yılmaz, avukatlar yılmaz, savunma mesleği susmaz. Bu mücadele bitmez. İstanbul Barosu’nu yeniden alacağız. Demokratlar alacak, biz alacağız. Avukatlar barolarını Tayyip Bey’in elinden geri alacaklar. Hepsinin arkasındayız,” ifadelerini kullandı.
Davanın Arka Planı
İstanbul Barosu, 21 Aralık 2024’te sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Suriye’de öldürülmesiyle ilgili etkin bir soruşturma yürütülmesini talep etmişti. Baro, “Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde hedef alınmasının Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi’nin ihlali niteliğinde” olduğunu vurgularken, Roma Statüsü’ne atıfta bulunarak “savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınmasının savaş suçu olduğunu” belirtmişti.
Başsavcılık, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’na yönelttiği suçlamalarda, Bilgin ve Daştan hakkında başka yürütülen soruşturma ve davaların “terör örgütü” bağlantısı gerekçesi olarak gösterdi. Baro kaynaklarına göre, Bilgin ve Daştan hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır.