Macaristan ve Slovakya, Polonya’nın izinden giderek Ukrayna’dan başta tahıl olmak üzere tarım ürünü ithalatını yasakladı. Kararın gerekçesi, ithal ürünlerin sebep olduğu fiyat baskısından mustarip çiftçilerin protestoları. Avrupa Komisyonu atılan adımları eleştirerek, ticari meselelerdeki münhasır yetkisine atıfta bulundu. Avrupa basını, sorunun başka boyutları da olduğu görüşünde.
Polonya’nın imajı zedelendi
Varşova, bütün dünyaya Polonya hükümetine güven olmayacağını gösteriyor, diyor Rzeczpospolita öfkeyle:
“PiS’in bu hamlesi, Ukrayna’ya yardımları dolayısıyla dünyada Polonya’ya yönelik oluşan olumlu algıya son verebilir. Bu yardımlar hem ulus için bir gurur vesilesi olmuş hem de ülkemiz açısından yurtdışı ziyaretlerinde iktidar partisi siyasetçilerinin de işine yarayan bir yumuşak güç teşkil etmişti. Polonya şimdi, seçim kampanyası uğruna müşkül vaziyetteki Ukrayna’yı sırtından bıçaklamak da dahil olmak üzere her şeyi yapabileceğinin sinyallerini veriyor.”
İkircikli bir ticaret
Slovakya’daki değirmenlerin şimdiye kadar Ukrayna tahılından hayli kazanç sağlaması, Pravda‘nın aklını karıştırmış gözüküyor:
“Savaş buğdayın fiyatını iki katından fazla artırınca, ucuz buğdaya yönelik bir ihtiyaç doğdu. Ve kısa bir süre içerisinde bu tahıl Slovakya’daki değirmenlerde işlenmeye başladı. Ancak bir sorun var: AB üyeliğine hayli yakın bir aday olan ve tarım ürünleri ihracatı için serbest geçiş hakkı tanınan Ukrayna, kimyasal kullanımına ilişkin kurallar konusunda o kadar katı davranmıyor. … Bir dayanışma koridoru oluşturmak ve açlıkla mücadele eden ülkelerdeki insanlara tahıl göndermek elbette önemli, ancak bu amaca ulaşılmamasına ve dayanışmanın kârlı ticaret uğruna suistimal edilmesine seyirci kalmamak gerekiyor.”
Tamamen haklı tepkiler
Analist Cristian Untenanu, Adevărul’da Polonya ve Macaristan’ı haklı bulduğunu yazıyor:
“Olağandışı durumlarda, hükümetlerin gerekçeli talebi üzerine, yurttaşların yaşamının veya ülkenin temel güvenlik çıkarlarının etkilendiğini düşünmeleri halinde ulusal istisnalar uygulanması mümkündür. … Geleneksel olarak bu tür argümanlar, birçok yasa dışı göç dalgasının yaşandığı zorlu kriz anlarında [Schengen bölgesinde] sınır kontrollerinin yeniden başlatılmasını haklı çıkarmak için kullanılmıştır. Söz konusu güncel meselede, iki başkent Avrupa Komisyonu’nun tahıl sorununa tepki vermemesinden rahatsızlık duyuyor. … Polonya ve Macaristan, ulusal öneme sahip bir krizin baş gösterebileceği konusunda defalarca uyarıda bulunmuştu.”
Doğu Avrupa tarımı tehlikede
Erdélyi Napló, uzun vadeli sonuçların doğmasından korkuyor:
“Brüksel’deki yetkililer, Avrupalı çiftçilere Ukrayna’dan son aylarda geçekleştirilen ihracat dampinginin bir kereye mahsus olduğu güvencesini veriyor. … Asıl mesele, Brüksel’in sözüne ne kadar güvenileceği. … Çünkü her şey yolunda gitse dahi, AB’ye girmeye çalışan Ukrayna’nın tarımsal üretimde AB standartlarını karşılaması yıllar sürecek. Ukrayna’nın sunduğu dampingli fiyatlar, Doğu Avrupa tarımını çökertebilir. Batı bunu muhtemelen, ‘daha ulvi’ askeri hedeflere ulaşma yolunda yaşanan bir tali hasar olarak görecek.”