“Bu ülkenin geleceğinde bizim de sözümüz var” başlığıyla İstanbul’da Demokrasi Konferansı düzenleniyor. Konferans, 21 alanda çalışmalar yapan 220 bileşen katılıyor.
Demokrasi Konferansı Girişimi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen’in Demokrasi İçin Birlik Meclisi ve medya üzerinden de yaptığı önerinin, çeşitli demokratik kurum ve kişiler tarafından olumlu karşılanması üzerine başladı.
Konferansın çağrıcıları arasında Ahmet Türk, Canan Arın, Celal Fırat, İhsan Eliaçık, Genco Erkal, Melda Onur, Murathan Mungan, Nejla Kurul, Öztürk Türkdoğan, Rıza Türmen, Şebnem Korur Fincancı, Tarık Ziya Ekinci ve Zülfü Livaneli de yer almıştı.
Yenikapı’daki Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen konferansın katılımcıları arasında Urfa Adliyesi’ndeki adalet nöbeti eylemiyle seslerini duyurmaya çalışan Şenyaşar ailesi de yer aldı.
Konferans salonuna, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “KHK’ler iptal edilsin”, “Eşit, özgür, barış içinde bir ülkede yaşamak istiyoruz”, “Mültecilerin mücadelesi demokrasi mücadelesidir” ve “Tek adam değil hukuk devleti” yazılı pankartlar asıldı.
“Karanlık içerisinde bir kibrit takmak istedik”
Konferans katılımcılarından HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, “İşte böyle bir karanlık içerisinde bir kibrit yakmak istedik ve tekrar demokrasiyi hatırlatmak istedik. Bu yüzden bu konferansa katıldık” dedi.
Pandemi döneminde bir araya gelmenin zor olduğunu ifade eden Paylan, “Şimdi yeniden bir araya geldik. Bir birimizden güç alacağız ve demokrasi mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.
“Adaletsizliğe, baskıya daha fazla boyun eğmeyeceğimiz için buradayız”
Konferansın açılış konuşmasını yapan AİHM eski yargıcı hukukçu Rıza Türmen, “Bu konferans hak arayanların, hakları gasp edilenlerin, ezilmişlerin, dışlanmışların konferansıdır. Bu konferans barış, özgürlük, iş, aş ve adalet isteyenlerin konferansındır. Bu konferans Deniz Poyraz’ların konferansıdır. Artık susmaya dayanamıyoruz. Adaletsizliğe, baskıya daha fazla boyun eğmeyeceğimiz için buradayız. Biz bunun için varız. Özgürlük, adalet, iş ve aş bunlar hepsi eşittir. Temelinde demokrasi vardır” dedi.
“Türkiye’yi yöneten otoriter rejim hakların ileri sürüleceği kamusal alanları iyice daralmıştır” diyen Türmen, “Bu konferansın amacı bir yandan bu kanalları açmak, sesi duyulmayanların sesini duyurmak, öte yandan bütün hak taleplerini bir demokrasi programı çerçevesinde birleştirmek ve buradan hareketle ülkeyi, toplumu yeniden inşa edecek bir demokrasi hareketi başlatmak. O nedenle bu konferansın bir son değil, bir başlangıç olduğunu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ailemi yok ettiler, sadece adalet istiyorum”
Demokrasi Konferansı’na katılanlar arasında, 24 Haziran 2018’de AK Parti Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısında eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit de vardı.
Konferansta konuşan Emine Şenyaşar, bir oğlunun dükkanında diğer oğlu ve eşinin ise hastanede kameralar önünde katledildiğini dile getirdi.
Hastanedeki kamera kayıtlarının yetkililerce yok edildiğini belirten Şenyaşar, katiller dışarıda gezerken bir oğlunun ise cezaevinde tecrit altında tutulduğunu ifade etti.
Urfa Adliye önünde 108 gündür “adalet” talebiyle eylem yaptıklarını hatırlatan Şenyaşar, bu süre zarfında sürekli gözaltılara maruz kaldıklarını, yaşadıkları zulmün devam ettiğini söyşledi
Şenyaşar, şu ifadeleri kullandı:
“Biz ne yapmıştık. O kadar vahşiler ki. Erdoğan, Halil İbrahim Yıldız’ı milletvekili yapıyor. Onun faizcilik, hırsızlık, katliam yaptığını bilmiyor mu? Ailemi yok ettiler. Dayanacak gücüm kalmadı. Evimde duramıyorum. Sabah evden çıkıp adliye önüne gidiyor, akşam dönüyorum. Sadece adalet istiyorum. Cezaevindeki oğlumu artık serbest bıraksınlar. İstediğim şey yalnızca adalettir. Bu mücadelede yalnız kalıyoruz. Herkesten mücadelemize destek vermelerini istiyoruz.”
Demokrasi Konferansı’nın temel talepleri
Toplantıda aralarında emek, bilim, ekonomi, kadın, LGBTİ, ekoloji, engelliler, basın özgürlüğü, KHK’lılar, sağlık, gençlik ve yerel demokrasinin de bulunduğu 21 alanda bildiriler okundu.
Eşit yurttaşlık temelinde demokratik ve laik bir ülkede barış içinde yaşamanın yolunu aradığını söyleyen Demokrasi Konferansı, bu yolda yargı bağımsızlığının sağlanmasını, sistematik olarak devam eden ifade özgürlüğü ihlallerinin son bulmasını, kadın yoksulluğu ve işsizliğinin son bulmasını, mültecilerin bir pazarlık aracı olarak kullanılmamasını, öğrencilerin eğitim hakkının gasp edilmemesini, sağlık hizmetlerinin demokratikleştirilmesini, basın kartının devlet tekelinden çıkartılmasını, üniversitelere dışarıdan müdahale etmekten vazgeçilmesini, merkezi idarenin yereller üzerindeki vesayetinin kaldırılmasını talep ediyor.
Türk Tabipleri Birliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Sosyal Demokrasi Vakfı, Türkiye Esnaf Platformu, Doğu Güneydoğu Dernekleri Platformu Engelliler Federasyonu, Birleşik Metal-İş gibi örgütlerin de içinde yer aldığı Demokrasi Konferansı, CHP, TİP, EMEP gibi partilerce de destekleniyor.