Ankara Tren Garı Katliamı, AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 tarihindeki seçimlerden kısa bir süre sonra meydana geldi. 10 Ekim 2015 tarihinde Sıhhiye Meydanı’ndaki Emek, Barış ve Demokrasi mitingi için Ankara Tren Garı önünde toplanan yüzlerce kişi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamına tanık oldu. Yunus Emre Alagöz ve kimliği tespit edilemeyen bir IŞİD militanı, Tren Garı önünde saat 10:04 sıralarında üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirdi. Canlı bomba saldırısı sonucunda 103 kişi hayatını kaybederken 500’ün üzerinde kişi ise yaralandı.
Katliamın ardından açılan 36 sanıklı davada, 19 kişi mahkûm edildi. Bunlardan 9’u 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 12 bine yakın hapis cezası aldı. Arasında IŞİD’in bir dönem Türkiye emiri olan İlhami Balı’nın bulunduğu 18 firari hakkındaki yargılama dosyası ise ayrıldı. Ancak 9 sanığın cezasını onayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 10 sanığın dosyasını ise bozdu. Bu nedenle Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 tutuklu sanık ile 19 firari sanığın yargılanması sürüyor.
Katliam hazırlığı biliniyordu
Canlı bombaları taşıyan araca eskortluk yapan IŞİD üyesi Yakup Şahin’in Gaziantep’in Nizip ilçesinde bir gübre bayisinden amonyum nitrat almaya çalışması, polise saldırıdan 11 gün önce ihbar edildi. Nizip Emniyeti, Şahin’in kimliğini tespit etti. 2 Ekim 2015’te bu durumu Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne bildiren Nizip Emniyeti, gerekli araştırmaların yapılmasını istedi. Ancak Şahin hakkında yakalama kararı çıkarılmadı.
İçişleri Bakanlığı’nın katliamdaki ihmallere ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında Emniyet ve MİT’in IŞİD’in terör saldırısı düzenleyeceğine ilişkin 62 ayrı istihbarat notu geçtiği tespit edildi. Son gelen ihbar ise katliamdan bir gün önce Ankara Emniyeti’ne ulaştı. Ancak Ankara Emniyeti Terör ve İstihbarat Şube Müdürlükleri, istihbarat notunu “önemsiz bularak” gerekli birimleri uyarmadı.






