Ç.B.’ye tecavüzde bulunduğu gerekçesiyle Hasan Bilgili’nin yargılandığı davada, Şehir Hastanesi’nde Ç.B’den alınan kan ve idrar örneklerinin üzerine “adli vaka” yazılmadığı için atıldığı tespit edildi.
Ankara’da, 2 Nisan 2019’da sahibi olduğu VCOM Veteriner Cerrahi ve Ortopedi Merkezi’nde çalışan veteriner hekim Ç.B.’ye tecavüzde bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan, ardından itiraz üzerine serbest bırakılan Prof. Dr. Hasan Bilgili ile delilleri yok etmede ona yardım eden veteriner hekim Serkan Durmaz ve Jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması görüldü. Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya çok sayıda kadın ve taraf avukatları katıldı.
Duruşma öncesi açıklama
Duruşma öncesi adliye önünde Beytepe Kadın Kolektifi basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Tüğçe Çaputçu, “Biz kadınlar şiddete karşı haklı davasının peşini bırakmayan veteriner hekim arkadaşımızla dayanışmak için buradayız. İki senedir somut delillerin yok edilmesi, tehdit ve şantajlarla bitirilmeye çalışılan süreci adaletsizliğe teslim etmeyeceğiz. Kadınların can güvenliğini korumaktan aciz bırakmayacağız. Kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştırmak için elinden geleni ardına koymayanlara inat yalnız mücadele etmeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin suçlusu olarak kadınları ilan edenlere, geri adım attırmaya çalışanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Şiddet gören kadına; ‘mücadele edemedin mi’ diye soranlara mücadeleyi kendi karşısında görecek” ifadelerini kullandı.
Şehir Hastanesi’ndeki numuneler kayıp
Kimlik tespitinin ardından başlanılan duruşmada dosyaya gelen evraklara dair bilgi verildi. Ç.B’ye ait Ankara Şehir Hastanesi’nden istenilen mikrobiyoloji kliniğince hazırlanan kan ve idrar örneklerine dair hastanenin Biyokimya İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Özcan Erel imzalı 12 Mart tarihli cevabı okundu. Gelen cevapta, “istenilen kan ve idrar örneklerinin aradan geçen uzun süre nedeniyle yönetmelik kapsamında imha edildi” ifadeleri yer aldı. Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) yeni bir raporun gelmediği görüldü.
Adli vaka yazılmadığı için atıldı
Dosyaya gelen evraklar hakkında bilgi verildikten sonra Ç.B’nin avukatı Aslı Arıhan söz aldı. Şehir Hastanesi’ndeki numunelerin kaybedildiğini bu nedenle sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Arıhan, “Raporu ve numuneleri düzenleyen kişiler hakkındaki suç duyurumuza dair soruşturma devam ediyor. Delil bütünlüğü bozulmuştur. Hastaneden istediğimiz delil doğru düzgün gönderilmemiştir. Numunelere adli vaka yazılmadığı için atıldığı söyleniyor. Ama yönetmeliğe göre atmamışlar. Tüm bunlar Ç.B’ye bunları yapanlar zaten daha önce, ‘ bizim elimiz kolumuz uzun bu ilk değil’ demişlerdi bu delillerin yok edilmesi de bunu gösteriyor” dedi.
ATK’ye gönderilen belgeler eksik
Yargılamanın 2 yıldır devam ettiğine dikkati çeken Arıhan, “Ç.B’nin buraya gelip gitmesi büyük bir yaradır. Bu kişiler hala tutuksuz yargılanıyor. Ç.B’nin karakoldaki ifadesi tam alınmıyor, deliller toplanmıyor ve sonrasında Hasan Bilgili resen serbest bırakılıyor. Bundan sonra tecavüze uğrayan kadınların nasıl hak aramasını bekliyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü’nden gelen belgelerde de eksiklik var. Yani Adli Tıp Kurumu’na gönderilen belgelerin hepsi eksik” diye belirtti.
Katılma talebi
Arıhan ayrıca sanık Hasan Bilgili hakkında tutuklama talebinde bulundu. Ardından söz alan Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Ceren Kalay Eken, İstanbul Sözleşmesi gereği kapsamında baro olarak davaya katılma talebinde bulundu. Söz alan sanık avukatları ise müşteki avukatların ve katılma talebinin reddedilmesini talep etti.
‘Adalet duygun zedeleniyor’
Duruşmada konuşan Ç.B. ise “Yaşadığım çok zor. Süreç uzadıkça yaşadıklarım da zorlaşıyor. Sürecin bu kadar uzaması ve sanıkların tutuksuz olması adalet duygumu zedeliyor. Sanıkların tutuklanmalarını ve indirimsiz en ağır cezayı almalarını istiyorum. İki sene oldu, sanıkların dışarıda olmasını kabullenemiyorum. Başından beri delillerin karartıldığını söylüyorum. Ama savcılık, delillerin karartıldığı yeni ortaya çıkarıyor. Sanıklar bana olay günü, ‘Bizim elimiz kolumuz uzun, sen ilk değilsin, seni öldürürüz’ demişlerdi. Ben de en başından beri bunu söyledim. Beni ölümle tehdit ettiler, iki yıldır yapmadılar diye yarın yapmayacakları anlamına gelmez” dedi.
Yine tutuklama çıkmadı
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen raporların dosyaya dönüşünün beklenmesine, Ç.B.’nin avukatının dosyaya sunduğu belgelerin incelenmesine, değerlendirme kapsamında belgelerin ATK’ye gönderilmesine karar verdi. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin katılma talebini reddeden mahkeme heyeti, sanıklara dair tutuklama talebini de delil yetersizliği gerekçesiyle reddetti. Duruşma 7 Temmuz’a ertelendi.
‘İğne ile kuyu kazıyoruz’
Duruşmanın ardından adliye önünde kısa bir konuşma yapan Ç.B.’nin avukatı Aslı Arıhan, “İğne ile kuyu kazıyoruz. Ciddi bir adalet mücadelesi veriyoruz. Delillerin karartıldığı en baştan beri söylüyorduk. Yapılan soruşturma neticesinde delillerin karartıldığı da ortaya çıktı. Delilleri karartanlar hakkında soruşturma devam ediyor. Valilikten soruşturmanın açılması yönünden izin alındı. Birçok kadın mağdur oldu ama bunu ifade bile edemediler ama benim müvekkilim tüm her şeyi göze alarak ifade etti etmeye de devam edecek. Sadece kendisi için değil ses çıkaramayan tüm mağdurlar için bu davayı devam ettiriyoruz. Müvekkilim bu dosyadaki mağduriyeti iki yıldır her celse yaşayarak devam ediyor” dedi.