Avukat Mahsuni Karaman, Yargıtay’ın, Mazlum İçli’ye “Yasin Börü’yü öldürme suçundan” verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadığını duyurdu.
Yargıtay, Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Yasin Börü’yü öldürme” suçlamasıyla Mazlum İçli’ye verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.
Avukat Mahsuni Karaman, Yargıtay’ın, Mazlum İçli’ye “Yasin Börü’yü öldürme suçundan” verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadığını duyurdu.
Yargıtay, Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Yasin Börü’yü öldürme” suçlamasıyla Mazlum İçli’ye verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.
Kararı sanal medya hesabından duyuran İçli’nin avukatı Mahsuni Karaman, “Yargıtay, Mazlum’a verilen cezayı onadı: GEREKÇESİZ! Düğün görüntü kayıtları, HTS kayıtları ve tanık beyanları yokmuş gibi.. Neden mi? Çünkü, Kobani kumpas davasında Demirtaş ve arkadaşlarına ‘azmettirme’den ceza vermek için fail lazım: Failin ‘Mazlum’ olması da farketmiyor!” sözleriyle tepki gösterdi.
7 Ekim 2014 gününün akşam saatleri, o sırada ülkenin pek çok bölgesine yayılan Kobani olayları Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Cengizler Caddesi üzerindeki Öz Turan 3 Apartmanı önünde korkunç bir lince dönüştü. Akşam saat 18’de başlayıp 21 sularında sonlanan olayda Ahmet Dakak, Yasin Börü, Hasan Gökguz ve Riyat Güneş katledilirken, Yusuf Er ise yaralandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı soruşturma kapsamında yakalanan S.Ç. isimli bir şüpheliye fotoğraflar üzerinden “teşhis” yaptırıldı. Otuzdan fazla kişinin olaya katıldığını söyleyen S.Ç, daha sonra değiştireceği ilk ifadesinde 14 yaşındaki Mazlum İ. isimli çocuğun da olaylarda yer aldığını iddia etti.
Bunun üzerine olaydan iki ay sonra evine yapılan baskınla gözaltına alınan Mazlum İ.’nin 8 Aralık 2014 tarihinde ifadesi alındı. Mazlum ilk ifadesinde geçimini müzisyenlik yaparak kazandığını, olay sırasında Diyarbakır-Kulp’a bağlı bir köy düğününde abisi ve babasıyla sahne aldığını söyledi ve aynı gün tutuklandı.
Fakat Mazlum İ.’nin olay sırasında Kulp’taki köyde olup olmadığına dair savcılık veya kolluk eliyle herhangi bir araştırma yapılmadı. Daha sonra elde edilen HTS kayıtları sayesinde Mazlum İ.’nin telefonunun olay esnasında Kulp ve Lice ilçelerinden verdiği sinyal bilgilerine ulaşıldı. Ayrıca lincin gerçekleştirildiği olay yerindeki görüntüler üzerine yapılan araştırmada da bilirkişi, Mazlum İ. için “muhtemel tanımlama” değerlendirmesi yaptı. Yani “kesin odur” demedi. Zaten tanıkların ve görüntülerin de ortaya koyduğu üzere saldırganlar maskeli.
Öte yandan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi HTS kayıtlarını “cep telefonları kişiye mutlak surette bağlı eşya olmadığından” diyerek sanık lehine bu güçlü delili dikkate almadı. Keza söz konusu düğünde tanık olabilecek kişilere başvurmaya, olası görüntü kayıtlarını araştırtmaya gerek bile duyulmadı.
Mahkeme için “Mazlum’u önceden tanıdığı için beyanı güçlü delil olarak kabul edilen sanık S.Ç.’nin soruşturmadaki teşhisi” ve bilirkişinin kesinlik barındırmayan, olay yerindeki kişilerden birinin Mazlum İ. olduğuna dair “muhtemel tanımlama” raporu, bir çocuğu cezalandırmaya yeterliydi. Böylece Mazlum İ.’nin “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, canavarca his sevkiyle ve eziyet çektirerek 4 kişiyi öldürme, 1 kişiye karşı öldürmeye teşebbüs ve örgüt propagandası yapma suçları nedeniyle neticeten 124 yıl hapisle” cezalandırılmasına karar verildi.
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere 108 HDP’linin yargılandığı 6-8 Ekim Kobani davasında kamuoyuna yönelik iktidar propagandasının sembol ismi Börü’nün katillerden biri olarak yaftalanıp 7 yıldır hapiste tutulan Mazlum’un suçsuzluğunun kabul edilip beraat ettirilmesi, bu siyasi davayı da doğrudan etkileyecekti. Oysa Kobani davası, paralel süreçte işletilen HDP’yi kapatma davasının ana kaynaklarından biri olarak işlevselleştirilmek isteniyor.