Rus ideolog Aleksandr Dugin’in kızı Darya Dugina’ya yönelik gerçekleştirildiği iddia edilen saldırı, Avrupa kamuoyunu meşgul ediyor. Dugina’nın otomobili, 20 Ağustos’ta Moskova yakınlarında infilak etmişti. Peki asıl hedef Dugina’nın kendisi mi yoksa aşırı milliyetçi ve Batı karşıtı fikirleriyle Putin üzerinde önemli bir etkisi olduğu düşünülen babası mıydı? Yorumcular bu soruya yanıt ararken, olayın arkasında kimlerin olabileceğini de irdeliyor.
Rastgele seçilmiş bir kurban değildi
Polityka, Darya Dugina’nın arka planına ışık tutuyor:
“Saldırıda muhtemelen Dugin de öldürülecekti. … Ancak, Darya Platonova Dugina rastgele seçilmiş bir kurban değildi. … Küçük yaşlardan beri babasının liderliğindeki organizasyonlarda aktif olarak görev alıyordu. … Zamanla, babasının kurduğu Katehon düşünce kuruluşu ve Geopolitika.ru web sitesi için yazmaya başlamıştı ve yine Dugin tarafından yönetilen Zargrad TV için muhabirlik ve düzenli olarak yorumculuk yapıyordu. Kısa bir süre önce, Mariupol’daki Azovstal Çelik Fabrikası’nın yıkıntıları arasında bir selfie çekmişti. … Öldürüldüğü akşam, babasıyla birlikte Moskova yakınlarındaki aşırı sağcı bir etkinlikten dönüyordu.”
Rus istihbarat servisinin işi
Gazeteci Sergey Vysotsky, Focus’ta Dugina’nın Rus propagandasının oldukça önemsiz bir temsilcisi olduğunu yazıyor:
“Savaş koşullarında öncelikli hedefler, ortadan kaldırılmaları halinde düşmanı zayıflatacak unsurlardır. ‘Özel operasyondan’ sorumlu üst düzey GRU-FSB subayları, silah şirketlerinin başındaki isimler, savunma programlarını uygulayan bilim insanları, iş insanları ve istihbarat servisi yetkilileri bunlar arasındadır. … Moskova yakınlarındaki bir otomobile yapılan saldırının, Rus istihbarat servislerinin kendi halkını mobilize etmeyi ve Ukrayna’yı Batılı ortaklarının gözünde itibarsızlaştırmayı amaçlayan bir eylemi olmasından şüpheleniyorum.”
Savaşta yeni bir aşamanın başlangıcı
Frankfurter Allgemeine Zeitung da saldırının arkasında Rusların olabileceğini düşünüyor:
“Rus seçkinleri her zaman kendi içlerinde de şiddete meyilli olmuştur. Kremlin muhaliflerine yönelik her saldırı sonrasında, olayın arkasında Kremlin’i itibarsızlaştırmak isteyen Rusya düşmanlarının olduğunu iddia eden tuhaf Rus propaganda teorileri göz önünde bulundurulduğunda, saldırının Ukrayna’ya karşı savaşta yeni bir aşamanın başlangıcı olabileceğini düşünmek hayli mümkün. Önde gelen Rus propagandacıları şimdiden yanıt olarak ‘karar merkezlerine’ saldırılması çağrısı yapıyorlar.”
Putin’in çevresi artık güvende değil
Navalnıy’ın dava arkadaşı Leonid Volkov, Facebook’ta saldırının Putin’in yakın çevresi için bir uyarı işareti olduğu yorumunda bulunuyor:
“Gece gerçekleşen patlama, pek çok gerçek savaş ve Putin faşizmi ideoloğunu korkutacak gibi gözüküyor. Onlara ulaşmak, özel korumaları olmadan ikinci sınıf halk festivallerine katılan Dugin’den daha zor olsa da artık huzurları kaçtı. … Saldırı Moskova yakınlarındaki Odintsovo bölgesinde, Putinizm’in tam göbeğinde gerçekleşti ve Ukraynalı ya da NATO’lu sabotajcılar burada uzaktan kumanda edilen bombalar patlatıyor, öyle mi? Hmm… Bunu bir terör eylemi olarak görmek, Kırım’da yaşanan dikkatsiz sigara içme salgını karşısında zaten acze düşmüş durumda olan FSB için ciddi bir sorun.”
Uyuyan canavarlar uyanacak
Kim gerçekleştirmiş olursa olsun, saldırı Ukrayna’daki savaşı daha da alevlendirecektir, diyor yazar Vasile Ernu Libertatea‘da:
“Bir terör eylemi, başka yollarla siyaset yapmanın çaresiz ve radikal bir şeklidir: şiddete başvurma. Korkarım bu eylem, savaşın gidişatını olumsuz yönde hızlandıracak; zira Moskova’da Kremlin’in altında uyuyan canavarların yanı sıra Kiev, Washington, Londra, Berlin ve kim bilir başka nerelerdeki canavarları uyandırabilir. Tarih bize kişisel ve bireysel terörün her zaman kitlesel teröre yol açtığını gösteriyor – her yönden ve her yerde. … Üstelik, her terör eyleminin iç savaş uçurumuna doğru atılmış bir adım olduğunu da biliyoruz.”