keyfi tutuklamalar ve şiddet son bulmalı
18 Ağustos’ta Mali’de, Halkın Kurtuluşu Ulusal Komitesi’ne bağlı askerler yönetime el koydu ve Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’nın evine baskın düzenleyerek Keita ile diğer yedi yetkiliyi tutukladı. Uluslararası Af Örgütü darbe ve sonrasında yaşanan gelişmelerin kaygı verici olduğunu açıkladı ve yasal sınırlara vurgu yaptı. Askeri darbenin ardından yayımlanan açıklamada Af Örgütü Batı ve Orta Afrika Direktörü Samira Daoud şunları söyledi:
“Askeri cuntanın Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ve Başbakan Boubou Cissé’nin de aralarında olduğu yedi hükümet yetkilisini tutuklamasından kaygı duyuyoruz. Darbe sırasında tutuklanan herkes derhal serbest bırakılmalı veya yasada tanımlanmış bir suçla suçlanmalıdır. Darbenin liderlerini, tutukluların korunması da dahil olmak üzere, herkesin haklarını güvence altına almaya çağırıyoruz. Tutuklu kişilerin kendi seçtikleri bir avukata ve ailelerine erişimlerinin sağlanması ve hangi yasal zeminde tutuklandıklarının açıklanması gerekmektedir.”
Dört kişinin hukuka aykırı şekilde öldürülmesi soruşturulmalı
“Darbe akşamı dört kişinin öldürüldüğünü, 15 kişinin ise yaralandığını belgeledik. Bu kişilerin hepsi belirsiz koşullarda kurşunlanmış ve başkent Bamako’daki Gabriel Touré Hastanesi’ne götürülmüştü.”
“Halkın Kurtuluşu Ulusal Komitesi’ne, bu ölümlerin ve yaralanmaların hangi koşullarda meydana geldiğini soruşturma ve suç veya insan hakları ihlalleri işlendiğini gösteren kanıtların varlığı halinde, sorumlulardan adil yargılamalarla hesap sorulmasını sağlama çağrısında bulunuyoruz.”
“Uluslararası Af Örgütü Mali’deki durumu yakından izlemekte ve askeri yetkilileri insan haklarına ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı göstermeye, bunları korumaya ve darbe sırasında tutuklanan herkesin neden tutuklandığını açıklamaya çağırmaktadır.”
Arka Plan
Mali’de Haziran ayından beri 5 Haziran Hareketi (M5) ve Yurtsever Direniş Cephesi (RFP) öncülüğünde Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’ya istifa çağrısında bulunan yaygın protestolar düzenleniyordu. 10 Temmuz’daki protestoların güvenlik güçleri tarafından şiddetle bastırılması sonucunda 14 kişi öldü, 300 kişi ise yaralandı.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Nisan 2020’de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından ortaya çıkan siyasi krize çözüm bulunması için taraflar arasında arabuluculuk yapıyordu. Darbe, bu gergin siyasi ortamda gerçekleştirildi.
18 Ağustos’ta Kati kentindeki Soundiata Keita askeri kampında bir isyan başladı. Öğleden sonra Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita, Başbakan Dr. Boubou Cissé ile Bamako’nun Sébénikoro bölgesindeki evinde isyancı askerler tarafından tutuklandı. Keita ve Cissé daha sonra Kati’ye götürüldü.
Basında yer alan haberlere göre ertesi sabah Maliye Bakanı Abdoulaye Daffé, Dışişleri Bakanı Tiébilé Dramé ve Savunma Bakanı General İbrahim Dahirou Dembelé’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi daha askerlerce tutuklandı.
Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita, akşam saatlerinde televizyonda hükümetin ve meclisin lağvedildiğini duyurdu ve “Görevde kalmam için kan dökülmesini istemiyorum” diyerek istifa ettiğini açıkladı.
ECOWAS, Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler darbeyi kınarken, darbenin liderleri sivil bir geçiş hükümeti ve yeni seçimler için çağrı yaptı.
ECOWAS açıklama yayımlayarak, Mali’yi tüm karar alma organlarından geçici olarak çıkardığını ve Mali ile sınırları kapattığını belirtti ve darbenin liderlerine ve iş birlikçilerine karşı acilen yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.
Haber merkezi