Bir Rüyanın Ortasından Uyanmak, Umudun Dili!

HomeManşet Haberler

Bir Rüyanın Ortasından Uyanmak, Umudun Dili!

Mazlum Çetinkaya

 

Korkmaktan yorulur mu insan? Yorulur. Korku da insana dairdir, hayat böyle ama hayatın dışına çıkılınca kurgu ile fantezi arasında yaşayanların çoğu için korku, bir sloganik küçümsemedir veya ideolojik bir duruşun gerekçesidir, sebebidir.

Yıllarca arkasına bakıp yürüyen biri için korku çok yorucudur. Yıllarca on yedi yaşının ağır travmasını yaşayan biri için de zordur yaşamak, hele bir de bugün bir Nazi kampa gibiyse yaşadığın yurt!

Hep düne gidiyorsun, gözlerinin sıkı bir karanlıkla bağlandığı o düne, sonra gece yarısı birden dilin nefesini kaçmış gibi kâbuslar içinde bağırarak ve sıçrayarak uyanıyorsun. Soğuk bir kablo ile bağlanmış bir işkence askısından kurtulmak istercesine sıçrıyorsun. Filistin’inin sadece bir ülke olmadığını bir de askı çeşidi olduğunu hatırlıyorsun yine. Yıllar önceki o karanlık günlerin diyalogları rüyan oluyor; değirmenci çevir taşı, indirin askıdan, yeter su tutun biraz, diyen cümleler ile uyanıyorsun, terlemişsin, sırtında ince bir ağrı, göğsünde soğuk bir ter, alnında hayatla arandaki tek sıcak el, gitme diyen annemin eli ile oğlumun alnıma dokunan dudakları  arasında, hasta mısın baba, diyen bir cümle ile uyanmak.

Doksanlı yıllardan bir ya da iki yıl öncesi, Adana Polis Okulu bodrum katı, gözlerimdeki siyah bandaj zamanı unutturmuş gibiydi, sanırım onuncu gündü!  O günlere gitmek, bir gece yarısı, bir kâbus ile uyanmak.

Tamam, açın gözlerini, çay içer misin; sessizlik!. Tamam, tamam oğlum anladık senin Hassa sınırından yakalananlarla hiç bir ilişkin yok, anladık, ifadeyi yazın savcılığa çıkarın. Deliller; üç adet Kürtçe kaset, çoğu okunmamış sol içerikli kitap ve yayınlar… Ve şüphelinin YÖK’ü protesto etmekten okuldan uzaklaştırma cezası aldığı, alternatif üniversite açılışlarına katıldığı ve polise mukavemetten İzmir DGM’de yargılandığı gibi belge ve deliller!

Korkmak yormaz mı insanı ve bütün bunlar tecellin ve kaderin gibiyse ve üstelik bir de bir rüzgâra yazmışlarsa seni.

Uyandım ve günler önceden yazılmış bir mesajı bir daha okudum: Merhaba, Qazi Mıhemed filmi için çabanıza teşekkür ederim, ekonomik şarlar nedeni ile bu çalışmayı erteliyoruz, diye yazmış dostum, abim Mahmut Alınak. Üzüldüm, bir şey yapamamanın da çaresizliği ile.

Yönetmen ve yapımcısı Vadim Perelman olan Umudun Dili 2020 yapımı filmi alt yazılı halinden sonra Türkçe seslendirilmiş haliyle de izlemiştim. Nahuel Pérez Biscayart ve Lars Eidinger iki harika başrol ortaklığı bir film. Bu film aklıma geldi.

Ne ilişkisi mi var; Yahudileri dünyada taraf yapan sadece batıdaki ekonomik ve siyasal güçleri değildir, tarihini ve yaşadıklarını sanatın neredeyse tüm alanlarına öyle işlemişler ki, hayır diyemeyeceğin bir dille ve cümle ile…

Tarihi devletler yazmaz, sanat yazar, dil yazar, sesli veya sessiz… Kendi nesnelliğimize ve egomuza sahip çıktığımız kadar halkımızın / halklarımızın tarihine de sahip çıkıp dokunabilseydik bugün dünyanın dört bir yanına savrulan bir halk olmazdı Kürt halkı.

Yine o eskiye gidiyorum, bodrumda elektrikli günlere, işkencecim benden yakaladıkları kasetin eşliğinde elektriğin dozajını arttırıyor. Orada bir türkü son sesle dinletiliyor ve çığlıklarımın üstüne düşüyor, heyyy dirok, diye.

 

Yukardaki filmin bir sahnesinde bir Nazi kampında geçen bir diyalog; Nazi subayına canını kurtarmak için Farsça bilmediği halde Farsça öğreten bir Yahudi gencinin, o subaya sen katilsin demesi üzerine, subay; ben katil değilim diyor. O Yahudi genç ise; evet sen katil değilsin, sadece katilleri beslersin, diyor. Peki, altı yaşındaki bir çocuğa tecavüz edenleri koruyanların o kamptaki “ben katil değilim” diyenlerden ne farkı var acaba!

Umudun Dili filmindeki Reza’dan (Rıza’dan) hiç farkım kalmadı bu ülkede, kendi umut dilimi kurmaya çalışıyorum, yarın konuşabilmek için, bütün bunları sayabilmek için ve özetle sana bir cümle “güneşin yavaşça battığını görüyorsun ama aniden karanlık olmasına şaşırıyorsun” ve nasıl da benziyor değil mi tarihin bütün kötülük zamanları birbirine.

 

Subscribe
Notify of
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments