Cuma, Kasım 7, 2025
Son Haber
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
  • Yazarlar
  • Manşetler
  • Son Haber Tv
  • Künye
No Result
View All Result
Son Haber
No Result
View All Result
Home Gezi

Maronit Mezarlığı

Sevdiye Yeşil Dezcan by Sevdiye Yeşil Dezcan
08/11/2024
in Gezi, Manşet Haberler, Yazarlar
A A
0
Maronit Mezarlığı
0
SHARES
17
VIEWS
Share on FacebookShare on TwitterShare on Whatsapp Send Mail

Kıbrıs Marunileri ya da Kıbrıs Maronitleri Orta Çağ’da Levant’tan dinsel ve siyasi çatışmalar sebebiyle kaçarak Kıbrıs’a yerleşen ve Maruni Kilisesi mensubu olup, günümüzde de varlıklarını devam ettiriyor.

Ana dilleri Arapça olsa da Türkçe ve Yunanca konuşuyorlar ancak ibadetlerini Arapça yapıyorlar.

Lübnan asıllı olan Maronit’lerin buraya gelene kadar varlıklarından haberdar değildim. İlk dokuzuncu yüzyılda buraya yerleşmeye başlıyorlar, ama asıl yoğun göçün 12. yüzyılda olduğu söyleniyor.

Tarihin onlara cömert davranmadığı ise acı bir gerçek ve detaylara girdiğim an da köklerimizin sağlam ve güçlü olmasına şükrediyorum.

Maruni kaynaklarına göre Levant’tan Kıbrıs’a esir olarak getirildiği ve adanın kuzeyinde altmış köyleri olduğu kabul ediliyor.

İlk olarak Lüzinyanlar mal vererek ayrıcalık tanımaya başlıyor. Venedikliler döneminde de durumları değişmiyor. Osmanlı döneminde biraz karışıklık yaşansa da tanzimatla birlikte iyileşmeye başlıyor.

Çoğunlukla Beşparmak dağlarının yakınlarında ki köyler yerleşim yerleri oluyor. Başpiskoposlarının adayı terk etmesi ile kendi başlarına kalmaları ise olumsuz bir gelişme.

Ortodoks kilisesinin güçlü olduğu bu dönem de ise din değiştirmeler yaygınlaşıyor. Milliyetçi baskılar arttığında ise çoğunluğun ana dili Rumca olduğu için seçim yapmaya zorlandıklarında iki ana toplumdan Rum toplumunu seçiyorlar.

Moranit’lerin dili Sanna ve zamanla Rumca ağırlıkla kullanılmaya başlandığı için komaya girmeye başlıyor dil.

Annan planı Rumlarca kabul edilmemesine rağmen 2008 yılında kapıların açılması ile umutları canlanıyor ve terk ettikleri köylerine geri dönüşler başlıyor.

Çünkü varlıklarını sürdürebilmeleri için bu dilin yaygınlaşması önemli ve bunu en rahat Kuzey Kıbrıs’ta yapacaklarına inançlarının tam olması ile önce evlerini tamir ettiriyorlar ve sadece hafta sonu da olsa bu evlerine geliyorlar.

Kuzey Kıbrıs’ta bulunan birçok Maronit Köyleri de zamanında terk edildiği için Ali’nin anlattığı son kalan Maronit Emilia I.PARTELLA Hanımdan da bahsetmeliyim.

Kalan beş aileden sonuncusu. Özhan Askeri Bölge, ama Moranitler ateşkes anlaşmasında savaşan taraf olmamasına rağmen yer alıp nerede yaşayacaklarını seçme hakları var ve tek kalmasına rağmen bu hanım son nefesini burada, Ali’nin görev yaptığı 2015 yılında veriyor.

Yaşlı hanımın ölümüne kadar her ay düzenli olarak erzakından, tüpüne ve bilumum ihtiyaçları, para yardımı da dahil Birleşmiş Milletler tarafından karşılanıyor olması çok duyarlı, sahiplenici ve kıymetli geliyor. Her ay düzenli olarak bizzat kapısına kadar getiriliyormuş.

Özhan’da bulunan Maronit mezarlığını ziyaret ediyoruz. Ali’nin bahsettiği köyün son Moranit’i olan hanım buraya defnedilmiş.

Tarla içerisinde ki mezarlığa girdiğimde dehşet yaşıyorum.

Allah’ım hepimiz senin kulunuz bu nedir diyorum.

Yaşadığım dehşeti anlatacak kelime yok.

Din, dil, mezhep ayırmadan bütün insanlar kardeşiz. Bizi birbirimize düşüren rejimler, siyaset ve yönetimler oluyor. Bunları hırs, iktidar, para, menfaat ve bilumum sebepler de tetikliyor.

Harekât sırasında duygularına yenik düşen askerlerimizden bazıları maalesef burayı harap etmiş. Mezar taşları dahi kırılmış, devrilmiş halde.

O an bu davranışları anlayabilmem için empati ile yorumlamaya da çalışıyorum, ama çok da başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim.

Anlayamıyorum!

Ölüye saygımız dahi yok ve bu acizlik, zayıflık olarak yorumladığımı söylemeliyim.

Hiçbir inançta öfke öfkeyle karşılanmamalı, öç alma hırsıyla sağ duyumuzu yitirmemeliyiz. Burada öyle baldan tatlı hal almış ki öfke; Peygamberimizin “Kendin için istediğini kardeşin için istemedikçe sen mümin olamazsın” sözünü hatırlayamamışız.

Oysa Yaradan’ın renge, dine, dile ırka bakmaksızın insana verdiği doğma, yaşama, ölme ve gömülme hakkını hepimiz çok iyi biliyor olmalıyız.

Göz yaşının kimden aktığı önemli değildir çünkü rengi berraktır, saygındır, kıymetlidir. Kimseyi ağlatmamak gerekir. Burada içim öyle bir kanıyor ki, göz yaşlarımı tutamıyorum.

Burada yatanları yakınlarının ziyaret ederken hissettiklerini düşünüyorum, acım daha da büyüyor. Mutlaka en az bir yakınımız vardır defnettiğimiz. Bu görüntüyü yakınımız için düşünerek empati yaparsanız ne hissettiklerini daha iyi anlayabilirsiniz.

Görmeseydim daha iyi olurdu düşüncesini yaşıyorum mahcubiyetimin, utancımın yanında.

Tarumar olan mezarların bir bölümünde onarım yapılmaya başlanmış. Meryem Ana heykelleri, mumlar ve solmuş canlı çiçeklerin yanında yapma çiçekler de var. Rüzgârdan sanırım yapma çiçek saksılarının çoğu devrilmiş. Suçluluk psikoloji mi, ölüye saygı mı bilmiyorum, başlıyorum devrilenleri toparlamaya.

Ali o esnada son Maronit Emilia I.PARTELLA’nın kabrini buluyor, çok güzel bir mezar tasarlanmış. Eşinin ve kendisinin fotoğrafını da görüyorum. Duamızı yaparak, içime oturan acı ile tamamlıyoruz kabir ziyaretimizi.

Atatürk’ü düşünüyorum, İzmir’de Latife Hanım’ın aile evinde kalıyor. İzmir kurtarılmış artık bizimdir. Dışarıya çıktığında Yunan bayrağı seriliyor önüne, üzerinden geçmesi için. Kaldırtıyor yerde ki bayrağı ve “Bayrak milletin onurudur” diyor.

Peki mezarlıklar!

Mezarlıklar da insanlığın hafızası ve onuru değil midir?

Her birimiz İNSAN değil miyiz?

Tags: Moranit MezarlığıSevdiye Yeşil Dezcan
Previous Post

Afrodit Buhurdanında Bir Kadın: Sömürünün Türleri Üzerine Gerçekçi Bir Yapıt

Next Post

BM: 2040 yılına kadar milyarlarca insan küresel ısınmadan etkilenecek

Next Post
BM: 2040 yılına kadar milyarlarca insan küresel ısınmadan etkilenecek

BM: 2040 yılına kadar milyarlarca insan küresel ısınmadan etkilenecek

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güncel Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu
Manşet Haberler

AKP’li geçmişiyle bilinen Havvanur Yurtsever yeniden HSK üyesi oldu

07/11/2025
Karadeniz’de gerilim: NATO’dan Romanya’ya ‘güçlü destek’ sözü
Dünya

Karadeniz’de gerilim: NATO’dan Romanya’ya ‘güçlü destek’ sözü

07/11/2025
İstanbul Havalimanı’nda “Benim babam Binali Yıldırım!” krizi
Manşet Haberler

İstanbul Havalimanı’nda “Benim babam Binali Yıldırım!” krizi

07/11/2025
Menenjit Meleği ile Cümbüşün Aşkı
Manşet Haberler

Menenjit Meleği ile Cümbüşün Aşkı

07/11/2025
YÖK’ün 44. yılında üniversiteler ayakta: “YÖK, Kayyum, Polis, Faşist Çeteler — Bu Abluka Dağıtılacak!”
Manşet Haberler

YÖK’ün 44. yılında üniversiteler ayakta: “YÖK, Kayyum, Polis, Faşist Çeteler — Bu Abluka Dağıtılacak!”

07/11/2025

Arşivler

  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Söyleşi / Podcast
  • Kitap Önerileri
  • Öykü
  • Manşetler
  • Dosyalar
  • Arşiv

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • İSVİÇRE
  • TÜRKİYE
  • DÜNYA
    • AVRUPA
    • ORTADOĞU
    • ASYA
    • AMERİKA
    • AFRİKA
  • YAZARLAR
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • SÖYLEŞİ
  • YAŞAM
    • EĞİTİM
    • SAĞLIK
    • KADIN
    • LGBT
    • EMEK DÜNYASI
    • Podcast / Röportaj
  • SANAT
  • BİLİM
  • EKOLOJİ
  • FORUM
  • Languages

© 2024 Sonhaber / Bağımsız, doğru , gerçek habercilik