Bilim, hatasızlık ve kesinlik sunar. On binlerce yılın bilgi birikimi ve deneyimi ışığında, hatasını telafi etmeyi bilen, yeniden yeniden deneyimleyerek en doğrusuna, en kesinine ulaşmak isteyen bilim, yine bilimin kendi kuralı doğrultusunda değişiyor durmadan.
Yaşamın her anına, her alanına giren bilim, insan bedenine de girmiş binlerce yıl önce… Samsun’da, Bafra’da bulunan kafataslarında ameliyat izleri saptanmıştı. Bugün bile çok zor verilen beyin ameliyatı kararlarının çok, çoktan da çok eski yıllarda ilk örnekleri çalışmanın önemini vurguluyor.
Daniel M. Davis, insan biyolojisinin önemini ve -tabii ki, konunun sadece bir kısmını, çünkü o kitabı yazarken, YKY yayınlarken, sizler bu yazıyı ve ardından kitabı okurken çok şey değişmiş olabilir değil, değişmiştir kesinlikle- gerekliliğini vurguluyor. Bilimsel birçok çalışmada çok aşama kaydedilmesine karşın özellikle insan biyolojisi üzerine yapılan çalışmalar hem az hem de yetkin değil, şimdilik. Davis, bu eksikliğin giderilmesini ve yetkinleşilmesi gerektiğini haykırıyor.
Bilimin hemen tüm alanlarında çok şey oluyor; uzayda bilmem kaç ışık yılı uzaklıktaki yıldızı ve yüzeyindekileri saptayabilecek teleskoplar -teleskop bile küçük kalıyor, başka bir ad bul(un)malı-, okyanusun derinliklerinde yaşam arayan sualtı araçları, toprağın, suyun, havanın, maddenin içindekileri ayrıştırarak belirleyen donanımlar hemen her laboratuvarda yer alıyor artık. Toplumsal yaşamımız da tarihin eski dönemlerine gidilerek irdeleniyor. Sosyal, siyasal, kültürel, etnik yapı en ince ayrıntısına, neyin niye ve nasıl olduğuna, yenilenme ve yinelenme özelliğine bakılarak geleceğe yönelik çalışmalar sürdürülüyor. Bugün yapay zekâ, birçok şeyi yapabiliyor, insanı yönlendirebiliyor. Küçücük bir örnek ama çok kısa bir zaman sonra doktor muayenesi olmayacak; çünkü ağrıyan yerinizi veya açılan bir yarayı yapay zekaya göstererek teşhis ettirebileceksiniz. Ancak bu tıp biliminin bittiği anlamına gelmiyor. İşte bu gelişmeler ışığında doktorlar bir sonraki aşamaya daha çok zamanı ayıracak, çok daha iyi tedavi edecek (bizdeki randevu bulma, hastane arama, üç dakikada muayene dönemi tarihin tozlu raflarına kalkacak). Yaşam çok daha mutlu, çok daha özgür olacak.
Dainel M. Davis, vücudun dört salgısının (kan, kara ve sarı safra ve balgam) hastalıklara yol açtığının kabul edildiğinden bugüne 1860’larda mikropların keşfiyle çağdaş düşüncenin kapılarının açıldığını belirtiyor. O zamandan bu güne de çok şeyin değiştiğini hepimiz fark ettik, ediyoruz.
Bir de başka amaçlarla sürdürülen çalışmalarda farklı işlere yarayacak, yeni ürünlere yol açacak bilgilerin de yaşatıldığını söylemek gerekir.
Kök hücreler…
Bir embriyo, farklı türden hücrelere dönüşme kapasitesine sahip ki, o embriyo vücuda dönüşüyor, değilse bu mümkün olamaz. Biliyoruz ki, hücrelerin yarısı hasta olsa bile bir embriyo kendi kendini yenileyebiliyor (ben öğrendim, yutarcasına okuduklarım gerçekten hem ilginç hem de yeni ufuklar açıyor). Fare ve maymun embriyoları üzerinde yapılan deneyler belli bir düzeye erişince çalışmalar insan embriyolarıyla sürdürülüyor. Bu teknik olduğu kadar etik bir durum, gerçekten sorunlu (bilgisi olmayanların fikir sahibi olmaları, dini inanışların belirleyiciliği vb.) aşama, kuşkusuz çok yavaş ilerliyor. Ancak inanılmaz keyifli bilgiler yer alıyor kitapta ve insan daha okurken merak ediyor, nasıl olacak, nasıl gelişecek ve kuşkusuz ne olacak?
Organ bağışı ve kadavra olmak…
“Bedenin Sırları”nı okuduktan sonra, Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği’ni aradım. Prof. Dr. Esat Adıgüzel ile konuştum ve kitaptan edindiğim bilgilerin ışığında, hem organ bağışında hem de öldükten sonra bedenimin kadavra olarak kullanılmasına karar ve izin verdim. Eğitim düzeyinin bunca düştüğü, sadece “Allah korkusuna” indirgendiği ülkemizde yeni hekimlerin yetiştirilmesi için bunun gerekli olduğunu vurgulamalıyım. Adıgüzel Hoca’nın belirttiğine göre vücut bütünlüğü bozulmadığı gibi istenirse defnedilmesi için varislerine iade edilebiliyor. Bir insanın ölen yakınını, mezarı başında yapayalnız anmasındansa bir tıp fakültesindeki öğrencilerin yararına “görev” yaparken iletişim kurarak anması çok daha iyi geliyor bana.
Bedenin Sırları (Hayatımızı Değiştirecek Yeni Bir İnsan Biyolojisi)
Daniel M. Davis
Çeviren Gürol Koca
XXI. Yüzyıl Kitapları, Bilim
Yapı Kredi Yayınları, Nisan 2024, 213 s.
Verilen bilgiler için candan teşekkürler. Kitabı edinip okuyacağım…