“Bilindiği üzere, insan, duygu, düşünce ve hayalleriyle insandır. İnsanın duygu, düşünce ve hayalleri ise diğer insanlar ve doğayla ilişki ve etkileşim halinde filizlenir, yetişir, şekillenir. Maalesef biz mahpusların elinden alınmaya çalışılan da budur. Toplumla, sizlerle ve doğayla ilişki ve etkileşimimiz bizi biz, bizi insan yapan duygu, düşünce ve hayallerimiz, bunların paylaşımı…” (bir tutsağın mektubundan…)
Demir kapıların, kalın ve yüksek duvarların arkasına hapsettiğimiz, güneşi, yağmuru, rüzgârı, ağacı, çiçeği yasakladığımız onlar, yüzler, binler var ve o insanların duygularını, düşlerini, inandıklarını, üzüntülerini ve sevinçlerini hapsetmek mümkün değil.
Sınırsız Kütüphane; Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf Grubu ve Karşı Sanat işbirliğiyle hayata geçen ve bir kez daha içerdekilerle dışarıdakileri buluşturmayı başaran bir sergi. Ülke, bir yanıyla ekonomik, sosyal, siyasal sorunlar yumağında, bir yanıyla iş cinayetleri, kadın ve çocuk taciziyle katliamları, sendikal haklar aramak için bunalırken siyasi iktidarın muhaliflere göz açtırmamasıyla gerçek anlamda bir hapishaneye dönüştü. Bu, öylesine bir belirleme değil. Onlarca, yüzlerce, binlerce insan -birçoğu da, kendi çıkarttıkları yasalar çerçevesinde bile suçsuz olmasına rağmen- tutuklu, hatta öyle ki, tahliye edilmeleri gerektiği halde sudan gerekçelerle içeride tutuluyorlar. Siyasi iktidar, ne yaşlı dinliyor ne hasta olup olmadığına bakıyor ne de Anayasa’yı uyguluyor. Ciddi bir “parti devleti” olduk ve hukuk değil polis kararı geçerli…
Adil Okay, Özcan Yaman, Ezgi Akçay ve daha birçok gönüllü “Görülmüştür Kolektifi” olarak 14 yıldır hapishanedeki politik mahpusların sesini dışarıya duyurmak ve bu sesleri dışarıdaki seslerle birleştirmek amacıyla içeriden dışarıya mektup, resim, elişi, dışarıdan içeriye fotoğraf, umut taşıyor.
Sadece sanatçıların değil, sokakta yaşayan tüm insanların bu sesi duyması için her yıl bir sergi düzenliyor. Beşinci sergi ‘Sınırsız Kütüphane’ hapishanelerde üretilen eserleri, özellikle kitapları, edebi metinleri, resimleri ve karikatürleri kamuoyuyla buluşturuyor.
Yitik Zamanın Duyguları
İçerideki insanın en temel kaynağı “bir avuç gökyüzü”, varsa koşuşturan bulutlar ve tabii, yaşadıklarından biriktirdikleridir; muhakkak ki kuşların düşürdüğü küçücük bir dal parçası, bir kuru yaprak dört duvarla kısıtlanan insanın bedenini değilse de ruhunu dünya turuna çıkarır. İnsanın düş(ünce) gücü gerçekten çok büyüktür ve alabildiğine yaratıcıdır.
Görülmüştür Kolektifi, RedFotoğraf ve Karşı Sanat “Sınırsız Kütüphane” ile içeriden dışarıya sadece yazı, resim, kitap, elişi taşımıyor; asıl düş(ünce) taşıyor. 13 Eylül’de açılan 9 Ekim’e kadar gezilebilecek “Sınırsız Kütüphane”de, 112 tutsağın yanı sıra 34 de grafiker, fotoğrafçı ve heykeltıraşın yapıtları da, mektuplara, şiir, deneme, öykü kitaplarına eşlik ediyor. Küçük bir ipucu: Hapishanede üretilen edebiyat ve karikatür dergileri de çok güzel.
Sınırsız Kütüphane
Adil Okay, Ezgi Akçay, Özcan Yaman
Cezaevi mektupları
Karşı Sanat







